Net bir çeviri yaparsak “kıyıdan uzak” anlamına gelen “offshore”, finans sektöründe kabaca “vergiden uzak” anlamında kullanılmaktadır.Offshore hesaplar, kişinin ülkesi dışındaki bir finansal kuruluşta açtığı banka hesaplarıdır. Bu hesaplar, varlıkların gizliliğini korumak, vergi avantajlarından faydalanmak veya çeşitli yatırım fırsatlarına ulaşmak gibi amaçlarla kullanılır. Zenginlerin vergi kaçırmak için kullandıkları bir yöntem olduğu için bazı ülkeler offshore hesapları yasaklamış veya sınırlamıştır.Offshore şirketlerse, offshore hesaplara benzer olarak bir şirketin faaliyet gösterdiği ülkenin dışında, genellikle düşük veya avantajlı vergiler sunan bir ülkede kurulan şirketlerdir. Yine benzer bir şekilde, gizlilik sağlama, varlık koruma veya uluslararası iş faaliyetlerini kolaylaştırma gibi avantajları sebebiyle tercih edilmektedir.Yani zenginler paralarını bu şirketler ve hesaplar üzerinden yönlendirerek vergi avantajı elde etmeyi başarıyorlar…Offshore hesapları olan ünlüler arasında “yok artık” diyeceğiniz çok sayıda isim bulunuyor.Lionel Messi, Madonna, Wesley Snipes, Eduardo Saverin gibi isimlerin vergi kaçırmakla suçlandığı biliniyor.Örneğin, Futbolcu Lionel Messi, 2016 yılında İspanya'da vergi kaçırmakla suçlanmış ve 21 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Buna ek olarak Messi'nin offshore hesaplarına ve vergi cenneti ülkelerdeki işlemlerine dair iddialar da ortaya atılmıştı. Şirketin etinden sütünden faydalanmayı atlamayan zenginlerimiz şirketleri üzerinden de vergi kaçırabiliyor.
İşi biraz daha karmaşık bir hale getirmek isteyen kurnazlarımız ise transfer fiyatlandırmasına başvuruyor.Bu taktik ile, gelirlerini farklı ülkeler arasında transfer ederek ödeyecekleri vergi miktarını azaltmaya çalışıyorlar. Bu şekilde maliyetleri şişirip vergi matrahını aşağı çekiyorlar. Başka bir deyişle, şirketin kârını düşük göstererek vergi yükünden kaçınıyorlar. Vergi idaresini kandırmaya çalışanlar da cabası…
Adeta bir taklacı güvecin gibi bin bir takla atan bazı zenginlerimizse yasa dışı bir yol izleyerek, yanıltıcı beyanlar ile varlıklarını gizleyip vergi ödemekten kaçmaya çalışıyor.Yurt dışındaki banka hesaplarında veya sahte şirketlerde varlıklarını saklayabiliyorlar.Masrafları olduğundan yüksek göstermek için hayır işi yapıyorlar!
Vergi kaçırma sanatının bir diğer ayağı ise masraf şişirmek. Zenginlerimiz, kişisel harcamalarını şirket harcaması gibi göstererek, bilançoya sahte masraflar ekleyerek, hayır kurumlarına sahte bağışlar yaparak vergi matrahını aşağı çekiyorlar.
Hayır işi konusundaki etik ve ahlaki eksikliğe dikkat çekmek için şu eklemeyi de yapalım. Şirketler yaptıkları sahte bağışlar ile sağladıkları vergi indirimine ek olarak, bir de topluma yardım ediyor gibi görünerek halkın gözünde sosyal sorumluluk konusunda bilinçli imajı çizmeyi sağlıyor ve bir kazanç daha elde etmiş oluyor. Yorum sizin…
Son olarak, kripto varlıklar da zenginlerin ekmeğine yağ sürüyor.Sanal para birimleri, merkezi bir otoriteye bağlı olmayan ve sadece dijital ortamda kullanılabilen para birimleri ve bu para birimleri üzerinden gerçekleştirilen işlemler, vergi otoriteleri tarafından izlenemeyebiliyor, bu sebepten de vergi kaçırmak için kullanılabiliyor.Benzer şekilde, sanal dünyalar üzerinden gerçekleştirilen alışverişler de vergi kaçırma amacıyla kullanılabiliyor. Sanal dünyada, gerçek para birimi yerine sanal para birimleri kullanılarak alışveriş yapılabiliyor ve bu işlemler de vergi otoritelerince izlenemiyor.Bu saydıklarımız sadece buz dağının görünen kısmı olsa da ne yazık ki vergi kaçırmak zengin ve ünlü kişiler arasında hala yaygın bir davranış. Bu davranışın, toplumda bir adaletsizlik duygusu yarattığı çok açık.O halde Amerikalı bir iş kadını olan Leona Helmsley’in şu sözü ile içeriğimizi noktalayalım ve ardından bir bardak soğuk su içelim: "Sadece küçük insanlar vergi öder."Kaynak: BankBazaar, WorldPopulationReview, TheRichest
Editor : Şerif SENCER