Haber7 – ÖZETİ| ÖZEL
Cumhuriyet gazetesi, birinci sayfadan Nazım Hikmet'in doğum gününü kutlayan bir yazıya yer vererek şairin karşılaştığı zulümlere dikkat çekti. Ancak gazetenin ve CHP'nin yaptıklarını tamamen görmezden gelerek "onca baskı, sansür, hapis ve vatandaşlıktan çıkarma" ifadeleriyle üstü kapalı göndermelerde bulundu.
Cumhuriyet gazetesinde yazan bu yazı, "Nazım Hikmet'e uzaylılar mı zulmetti?" sorusunu gündeme getirdi.
YAZIDA ZULÜM VAR, ZALİM YOK!
Fiili yazan ancak failleri yazmaya çekinen Cumhuriyet gazetesi yazarı Zeynep Oral, "Nâzım Hikmet 123 yaşında" başlıklı yazısında, şu ifadelere yer verdi:
"Onca yasak, onca baskı, onca sansür, onca yıl hapse tıkmalar, idamla yargılamalar, hem kendisini hem de eserlerini yok etme çabası için verilen onca uğraş... Sürgünde peşine adam takmalar, dinmeyen düşmanlık, vatandaşlıktan çıkarmalar, ölesiye hasretini çektiği vatanından, dilinden, toprağından uzak tutmalar. Bitmeyen, eksilmeyen, eskimeyen bir zulüm."
ADETA CUMHURİYET'İ VE CHP'Yİ TASVİR ETTİ
CHP'nin yaşattıklarından bahsetmeyen Cumhuriyet yazarı Zeynep Oral, adeta CHP zihniyetini tasvir eden ifadelere de yer verdi. Nazım Hikmet'i 'vatan haini' olarak yaftalayanların şairin dizelerine almasından dert yanan Oral, "Pis ağzınıza onun adını almayın" tepkisini gösterdi. Oral, yazısının ilgili bölümünde şu ifadeleri kullandı:
"Bu ülkede riyakârlık, yalan, cehalet öyle yaygın ki bugün dahi ayırımcılıktan, sömürüden, savaştan, şiddetten medet umanlar, kendileri gibi düşünmeyeni “vatan haini” diye yaftalayanlar bile Nâzım Hikmet’in kimi dizelerine sarılır oldu! Yeter! Pis ağızlarınıza onun adını almayın!"
Yazıda Nazım Hikmet'e kimin zulmettiğine dair herhangi bir ifade paylaşılmaması dikkat çekti.
"YÜZÜNE TÜKÜRÜN" DİYEN CUMHURİYET'İN İKİYÜZLÜLÜĞÜ
Cumhuriyet gazetesi, 73 yıl önce Nazım Hikmet'in yüzüne tükürmesi için okurlarına hedef gösterdi.
12 Temmuz 1951 tarihli yayınında Cumhuriyet gazetesi, Nazım Hikmet'in fotoğrafını paylaşmış ve "Millet yüzüne doya doya tükürsün diye resmini paylaştık" şeklinde not düştü.
Nazım Hikmet üzerinden nemalanan Cumhuriyet gazetesi, o günden bugüne hiçbir zaman hedef gösterdiği şair hakkında özür bile dilemedi.
NAZIM HİKMET'E CHP ZULMÜ: ÖNCE HAPİS, SONRA SÜRGÜN
Nazım Hikmet Ran, İnönü'nün cumhurbaşkanlığı süresinde 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 4 şehirde 12 sene boyunca hapiste kaldı.
Nazım Hikmet'in hapis yattığı yıllara ilişkin kayıt ve karar defterlerde bu dönemde cezaevlerinden gelen binlerce dilekçenin kayda geçirildiği ancak Nazım'ın dilekçesinin kayıtlarda olmadığı ortaya çıktı.
CHP, günümüzde kahramanlaştırdığı Nazım Hikmet'e, sağlığında 'dilekçe hakkı'nı bile çok gördü. Hikmet'i cezaevinden Adnan Menderes'in 15 Temmuz 1950'deki genel af kanunu çıkardı.
Hapisten çıktığında Sovyetler Birliği'ne giden Nazım Hikmet, CHP hükümeti tarafından Türk vatandaşlığından çıkarıldı ve sonraki yıllarını Sofya, Varşova ve Moskova'da geçirdi.
Aynı CHP, bugün Nazım Hikmet'i bir kahraman olarak sahiplenmeye çalışsa da, şairin cezaevinden çıkışı Adnan Menderes'in 1950'deki genel af kanunu sayesinde mümkün oldu. Öte yandan, Türk vatandaşlığından çıkarılan Hikmet'in itibarını iade etmek ise 2009 yılında AK Parti hükümetine nasip oldu.
İŞTE NAZIM HİKMET'İN CHP İÇİN YAZDIĞI ŞİİR
Ünlü şair Nazım Hikmet, kalemini konuşturarak CHP zulmünü dizelere döktü.
1945'te Nazım Hikmet Ran, “Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri”nde CHP için şu ifadeleri kullandı:
"6 aralık 1945
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
Akar suyun
Meyve çağında ağacın,
Serip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
- Çürüyen diş, dökülen et-,
Bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
Bu güzelim memlekette hürriyet."
"7 aralık 1945
Bursa'da havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci hasana düşman,
Fakir köylü hatçe kadına,
Irgat Süleyman'a düşman,
Sana düşman, bana düşman,
Düşünen insana düşman,
Vatan ki bu insanların evidir,
Sevgilim, onlar vatana düşman..."
Editor : Şerif SENCER
