İstanbul ÖZETİ| 30. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen duruşmanın üçüncü gününe, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ile bir kısım tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı.
Duruşmada, müşteki olan kızı Serra Muhammed Valipour'u 10 yaşındayken Adnan Oktar'a götürdüğü ve "çocuğun cinsel istismarı" suçunu işlediği öne sürülen tutuklu sanık Dilek Çelikten'in savunması alındı.
Oktar grubunun bir üyesi olmadığını öne süren Çelikten, İranlı eski eşiyle aralarında velayet davası olduğunu, eski eşinin kendisini rahatsız etmesinden dolayı kızı 9 yaşlarındayken huzur ve güvenlik için İsviçre'ye gittiklerini söyledi.
İsviçre'deki komşularının A9 kanalını izlediğini dile getiren Çelikten, komşularına gittiklerinde kızıyla birlikte bu kanalı izlediklerini ifade etti.
Çelikten, komşuları N.D'nin kanaldaki kadınlarla tanışmak istediğini kendisine söylediğini belirterek, "'Sen Türkiye'den geldin. Onlara nasıl ulaşabilirim?' diye sordu. Ben de 'internetten kanalın numarasını bulabiliriz' dedim. Kızım Serra bunun üzerine 'Facebook açarız, oradan ablaları ekleriz.' dedi. Serra'nın ara ara ve çok kişiyle oradan yazıştığını biliyorum. Kızım daha sonra bana 'Türkiye'ye gidip tanışmak istiyorum.' dedi. Onlara söylemiş. Onlar da 'Ailenle gelebilirsin.' demiş." şeklinde konuştu.
Ziyaret için Türkiye'ye iki kez geldiklerini aktaran Çelikten, ilk geldiklerinde Adnan Oktar'la 5-10 dakika görüştüklerini, Oktar'ın kızına okulunu sorduğunu ve dua ettiğini belirtti.
Çelikten, ikinci gidişlerinde de kanalın stüdyosunda Oktar'la görüştükleri söyledi.
Bu görüşmelerde kızını kimseyle yalnız bırakmadığını savunan Çelikten, "Kızım ısrar ettiği için bir fotoğraf çekildi. Fotoğraf çekilirken, Adnan Bey'in koluna girdik. Cinsel istismar asla olmadı. Hiç tanımadığım, sadece medyadan gördüğüm bir insana kızımı gözümün önünde istismar ettirecek bir karakter asla değilim." ifadesini kullandı.
Bu davayla dosyası birleştirilen tutuksuz sanık Necati Koç, müşteki Aslı Bektaş'a karşı "cinsel saldırı" suçunu işlediği iddiasına yönelik savunma yaptı.
İddiaların doğruları yansıtmadığını öne süren Koç, böyle bir eylemin olmadığını savundu.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
Davanın geçmişi
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de açıkladığı kararında, örgüt yöneticisi olmak suçundan yargılanan sanıklar Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Mehmet Noyan Orcan, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Merve Büyükbayrak, Yeliz Sucu, Sinem Hacer Tezyapar, Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna'ya ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti.
Mahkeme 107 sanığa "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl 6'şar ay, 20 sanığa da "örgüte üye olmak", "gerçeğe aykırı mal bildirme", "örgüte yardım etme", "suçluyu kayırma", "ruhsatsız silah taşıma" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 8 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası vermişti.
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 12 sanığa "örgüte üye olmak" suçundan 11'er ay hapis cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını karara bağlamıştı.
Sanık Mustafa Kuşçu, Ozan Süer ve Turgut Aksu’nun tahliyesine karar veren mahkeme, Bahadır Köseoğlu hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırmıştı.
Sanıklardan 3'ünün tüm suçlardan beraatine hükmeden mahkeme, tutuksuz sanıklar Ahmet Bürke, Dolunay Tezin, Hüseyin Alpar Sayın, Sibel Yılmaztürk, Şecaaddin Çelikler, Eşref Nuri Yakışan, Mehmet Murat Atmaca ve Deniz Tanık'ın tutuklanmalarına karar vermişti.
Bir kısım sanıkların bazı suçlardan beraatini kararlaştıran heyet, 80 sanığı ise çeşitli suçlardan 3 yıl ile 36 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı.
İstinaf Mahkemesi kararı bozmuştu
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik aralarında Oktar ve örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 84'ü tutuklu 215 sanık hakkında yerel mahkemece verilen hükmü usulden bozmuştu.
İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma nedenleri dikkate alınarak tahliyelerine karar verilmişti.
Alınan kararda, suç örgütü lideri Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı da tahliyelerin "usul ve yasaya aykırı" olduğunu belirterek, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istemişti.
İtirazın reddedilmesinin ardından Başsavcılık, bir üst mahkeme olan 2. Ceza Dairesine yeniden itirazda bulunmuştu.
İtirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tahliye edilen 68 sanıktan 61'i hakkında "cinsel saldırı" suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetmişti.
Haklarında yakalama kararı çıkarılan 61 sanıktan 50'si, gözaltına alınmalarının ardından tutuklanmış, dava dosyası ilk derece mahkemesine gönderilmişti.
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER