Neden ÖZETİ| Mısır'a gittiği ortaya çıktı! Bakan Tunç: ‘Süreci başlattık’
GALERİNİN DEVAMI ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. Yazar Eylem Tok'un oğlunu kaza sonrası neden Mısır'a kaçırdığına dair ayrıntılara ulaşılırken Bakan Tunç da kırmızı bülten sürecinin başlatıldığını duyurdu.">daha sonra annesi Eylem Tok tarafından Mısır'a kaçırılan 16 yaşındaki Timur C. ile ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Anne ve oğulun kaza sonrası yurt dışına kaçmak için plan yaptığı, ilk bulabildikleri uçakla Mısır gittikleri tespit edildi.
">2024 günü meydana gelen trafik kazasında arkadaşları ile ATV ile gittiği esnada arızalanması sonrası yol kenarında bekleyen Oğuz Murat Acı'ya lüks bir araç çarpmıştı. Kaza sonrası lüks araç sürücüsü 16 yaşındaki Timur C., olay yerine gelen annesi Yazar Eylem Tok ile birlikte Mısır'a kaçmıştı. Anne ve oğulun neden Mısır'a kaçtıklarının yanıtı bulundu.">uçak bulamadıkları için ilk bulabildikleri uçakla Mısır gittikleri ortaya çıktı.
">Bakanı Yılmaz Tunç, Eyüpsultan'da kullandığı arabayla yol kenarındaki ATV tipi araçlara çarparak bir kişinin ölümüne, 4 kişinin de yaralanmasına neden olduktan sonra annesiyle Mısır'a kaçan şüpheliye ilişkin, "Cumhuriyet Başsavcılığımız zaten olay anından itibaren soruşturmayı başlatmıştı. Kişinin yakalanması için yakalama kararı çıkartıldı. Mısır adli makamlarından iadesini talep edecek olan süreci başlattık. Bir kırmızı bülten çıkarıyoruz. Bu konudaki süreç başladı." dedi.">
Bakan Tunç, A Haber'de canlı yayında "Melih Altınok ile Sebep Sonuç" programında soruları yanıtladı.
">önemli bir dönüşüm gerçekleştirdiğini söyleyen Tunç, temel kanunların tamamını değiştirdiklerini belirterek, "Çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Şunu diyebiliriz, Avrupa'nın en yeni, en çağdaş temel kanunları Türkiye'dedir." ifadesini kullandı. ">Avrupa Birliği uyum süreci bakımından hem de vatandaşların ihtiyaçları bakımından kanunların yenilendiğini kaydetti. Teknolojinin yeni imkanlarını kullandıklarını anlatan Tunç, "Hatta şimdi Bilgi İşlem Genel Müdürlüğümüzün, yapay zekanın yargı hizmetlerinde kullanılabilmesiyle ilgili bir çalışması var." diye konuştu.">durumu dile getiren Tunç, 2002'de 9 bin civarında hakim ve savcı varken, bugün 24 bin hakim ve savcının bulunduğu bilgisini verdi. Eyüpsultan'da, 1 Mart'ta kullandığı arabayla yol kenarındaki ATV tipi araçlara çarparak bir kişinin ölümüne, 4 kişinin de yaralanmasına neden olan ve annesi tarafından yurt dışına kaçırılan 18 yaşından küçük sürücüyle ilgili açıklamalarda bulunan Tunç, şunları paylaştı; ">Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürütmekte olduğu bir soruşturma. ">artık ülkemizde suçla mücadele noktasında hem mevzuat hem de uygulama anlamında önemli çalışmamız var. Özellikle suçun kaynağında önlenmesi önemli. Suç meydana geldikten sonra, zarar ortaya çıktıktan sonra yargılama süreçleri de elbette önemli ama asıl 18 yaşından küçük, ehliyeti olmayan birisinin trafiğe çıkmış olması ve kazaya sebebiyet vermesi. Tabii ki burada özellikle o çocuğu kaçıran annesi bakımından da şu an bir soruşturma söz konusu."">
1 Mart'ta annesinin üzerine kayıtlı lüks aracıyla yol kenarındaki ATV tipi araçlara çarparak Oğuz Murat Acı’nın ölümüne, 4 kişinin de yaralanmasına sebep olan 18 yaşından küçük sürücü T.C., annesi Eylem Tok ile birlikte Mısır’a kaçtı.
Olayla ilgili birçok iddia ortaya atılırken yazar Eylem Tok, oğlunu korumak için Mısır’a kaçtığını ve geri döneceğine dair açıklama yapmıştı. Tok, yaptığı açıklamada yaralıların telefonlarının alındığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyleyerek kendini savunmuştu.
“TELEFONUMU ELİMDEN ALDILAR”
Yazar Eylem Tok’un oğlunun aracıyla çarptığı ATV’de bulunan ve yaralı olarak kurtulan İbrahim Gümüş konuştu.
Hastaneden taburcu olan Gümüş, Tok’un “telefonları toplamadık” açıklamasına cevap verdi.
Gümüş, “Biz benzinimizi aldık dönüş yolundaydık. Araç arızalandı. Arızalanınca biz 3 tane ATV’yi emniyetli bir alana çektik. Sonra Oğuz abi dedi ki, karşıdan gelen görsün diye ATV’leri ters çevirip arkaya geçerek flaşörlerini yaktı. Görmemeleri imkansız. 4-5 tane araba geçti. Onlar yavaşladı, fark etti. Bir tanesi durdu, bir ihtiyacınız var mı diye sordu. Ama o çok süratli ve hızlı olduğu için göremedi ve direk yapıştırdı. Ben sadece farları gördüm, sonrası yok bende. O anlara dahil pek bir şey hatırlamıyorum. Çünkü o esnada kafama darbe aldım. Sadece arabanın çok süratli olduğunu hatırlıyorum. Çarpmanın etkisiyle zaten biz savrulduk” dedi.
“BİZİ GÖRMEMELERİ İMKANSIZ”
Yardım istemek için çıkarttığı telefonunun elinden alındığını vurgulayan Gümüş, “Çarpmanın etkisiyle zaten biz savrulduk. Görmemle vurması bir oldu zaten. Daha sonra yardım istemek için telefonumu çıkarmıştım. Telefonu çıkardığım zaman şifremi hatırlayamadım. Yüz kilidiyle açmaya çalıştım, açıldı telefon. O sırada telefon benim elimden alındı. Kim olduğunu bilmiyorum. Çünkü etraf karanlıktı göremiyordum. Büyük ihtimalle aileden biri almıştır diye düşünüyorum. Ondan sonra telefonum alınıyor. Ben o etkide kalkıp arkadaşımı görünce telefonu unutuyorum. Gerisini de hatırlamıyorum. Sonra teyzem telefonla beni arıyor. Beni aradıktan sonra telefona bir hanımefendi çıkıyor. ‘Siz kimsiniz, İbrahim nerde’ diye bir soru soruyor. O da ‘siz kimsiniz’ diye cevap veriyor. Teyzemde diyor ki ‘Ben teyzesiyim sen kimsin’ diyor. Sonra telefonu yüzüne kapatıyor. Sonrasında telefonun güvenliğe bırakılıp oradan alındığı söyleniyor. Ne olacağını bilmiyoruz ama adalete teslim olduktan sonra her şeyin açığa çıkacağını düşünüyoruz. Ben yardım ya da oraya gelen bir bayan sesini duymadım. Zaten yarı baygındım. Kazadan sonra bunları hatırlıyorum. Telefonum elimden alındı. Alındığını biliyorum. Telefonu çıkardım, telefon benim yanımdaydı çıkarıp yardım istemek için aramıştım. Ama işte söylediğim gibi telefonu elimden aldılar ne oldu bilmiyorum. O esnada ambulans daha gelmemişti” ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER