2023'ün ÖZETİ| aralık ayında yapılan yeni bir araştırmaya göre, daha fazla yeşil alana sahip mahallelerde yaşayanlar, hücresel düzeyde daha yavaş yaşlanıyor olabilir.
Bu durum, yaşlanmanın biyolojik göstergesi olan “telomerler” sayesinde ortaya çıkıyor. Tam olarak nasıl işlediğine birlikte bakalım.
Ağaçlık yerlerde yaşayanların yaşam süresi artıyor.
Telomerler, kromozomlarımızın uçlarında yer alıyor ve hücrelerin kendini yenilemesini sağlıyor. Bir tür biyolojik koruma kalkanı da diyebiliriz. Ancak bu kalkan zamanla aşınıyor. İşte burada yeşil alanlar devreye giriyor.
Araştırmacılar, ağaçlarla çevrili mahallelerde yaşayanların daha uzun telomerlere sahip olduğunu keşfetmiş. Daha uzun telomer, daha genç ve daha sağlıklı hücreler anlamına geliyor.
Peki nasıl?
Yeşil alanlar yalnızca güzel manzaralar sunmakla kalmıyor; aynı zamanda stresi azaltıyor, fiziksel aktiviteleri teşvik ediyor, hava kirliliğini düşürüyor ve çevreyi serinletiyor.
Ancak bu faydaların eşit şekilde dağıtılması gerekiyor. Örneğin çevre kirliliğinin olduğu bölgelerde bu etki sınırlı kalıyor.
İstatistiklere bakacak olursak:
Araştırma, bir mahalledeki yeşil alan oranının sadece %5 artmasının bile hücresel yaşlanmada %1'lik bir azalmaya yol açtığını gösteriyor. Başka bir deyişle, daha fazla yeşil, daha yavaş yaşlanma demek!.
Özetle bitkiler ile iç içe yaşamak sadece ruhsal olarak değil, hücresel düzeyde de yaşamımıza olumlu etkiler sağlıyor. Ancak herkesin bu faydalardan eşit şekilde yararlanabilmesi için şehir planlamasında daha adil bir yaklaşım şart.
Kaynak: Science Directİlginizi çekebilir:
Editor : Şerif SENCER