2006 ÖZETİ| yılından bu yana geleneksel olarak iki yılda bir düzenlenen ve Covid-19 pandemisi nedeniyle ara verilen Nöralterapi kongrelerinin 9.’su uluslararası katılımlı olarak ve 18. Geleneksel Herget Nöralterapi ve Regülasyon Tıbbı Sempozyumu ile birlikte İstanbul'da kapılarını açtı.
Bilimsel Nöralterapi ve Regülasyon Derneği (BNR) ve IFMANT’ın işbirliğinde, Almanya IGNH ve DGfAN, İsviçre SANTH, Avusturya ÖNR, İspanya Terapia Neural, İtalya NEURALIA, Kolombiya ACOLTEN/MNT, Türkiye AATRTF, BTR, BAR, BUKK ve MTAR derneklerinin katılımıyla 04 Haziran'a kadar sürecek olan kongrenin açılışı sektörün önde gelen isimleri katıldı.
"TEŞHİS VE TEDAVİ DAHA İYİ OLACAK"
BNR ve IFMANT Başkanı Dr. Hüseyin Nazlıkul açılış konuşmasında Hipokrat'ın “İyileşme zaman ister, ama bazı durumlarda da şans ister” sözleri hatırlatarak, "Modern tıp iyileşmek için hem gereken zamanı azaltıyor, hem de şansı artırıyor. Modern tıbbın bütüncül yaklaşımdan uzak olmasından dolayı pek çok kez hastalığın nedeni anlaşılamıyor. İnsanlık modern tıbbı da aşıp nanotıbba doğru ilerledikçe teşhis ve tedavi daha iyi olacağına karmaşık bir sürece doğru hızlı adımlarla ilerliyoruz. VSS başta olmak üzere ECM işlevselliği ve bedenin vertikal ve horizontal anlamda birçok yönlü bir ağ olarak ilişki içinde olduğunu değerlendirmekten çok uzak olduğunu görüyoruz. Pandemide neden modern tıbbın bu denli çuvalladığını gördük" dedi.
"PANDEMİDE İYİ BİR SINAV VERDİK"
Kongrenin önemine değinen Nazlıkul, "Özellikle pandemi döneminde iyi bir sınav veren bizler, bu konuda yaptıkları yayınlara yol gösterici olan Lorenz Fischer Hans Barop, Laura, David Gresamos ve biz nöralterapi ve regülasyon tıbbı ile ilgilenen hekimler olarak bu dönemin ihtiyaçlarını karşılamak için çok daha fazla çalışmamız, çok daha fazla yayın yapmamız, bir birimizle daha çok iletişim içinde olmamız, çok daha fazla dayanışmamız, çok daha hızlı yol kat etmemiz için bu ve benzeri kongreler büyük öneme sahip. Bunu somut bir örnekle açıklayacak olursam, buraya doğru yol alırken, 500 kilometre hızla giden bir trenin penceresinden gözümüzü ayırmadan dışarıya bakmak, kendimizi sürekli olarak yeniden konumlandırmak durumundayız. Hangi yoldan gittiğimizi bilmezsek, nereye gitmiş olursak olalım, gittiğimiz yere adapte olmak gibi bir şansımız kalmaz. Onun için nöralterapide tedavi kadar ve hatta daha çok değerli olan doğru tanıyı koymaktır ve bu büyük emek istemektedir" diye konuştu.
"SAVAŞ, ŞİDDET VE TRAVMA GÜNDELİK HAYATIN PARÇASI OLDU"
Biz nöralterapisit hekimler için sağlık, fiziksel ve ruhsal olarak tam bir iyilik halidir. İnsanın hiçbir derdinin, tasasının, stresinin olmamasıdır sağlık. Bugün böyle sağlıklı bir insan düşünebiliyor musunuz? Bu ruhsuz dünyanın ruhuna aykırı böyle bir sağlık, böyle bir ruh sağlığı. Savaş, şiddet ve travma adeta gündelik hayatımızın bir parçası olmuş. “Beden geçirdiği hiçbir travmayı unutmaz, sadece baskılar” derler. Diğer taraftan Ricker’s taa 1905 ve daha sonra 1924 yıllında VSS’NİN her olumsuz uyarıyı kayıt ettiğini ve engram anlamında hastalıkların oluşmasını kolaylaştırdığını tanımlamıştır. Açlık ta ,fazla gıda tüketimi de bedene travma yaşatır, hastalık travma yaşatır, kayıplar, yoksulluk, televizyonda izlenen şiddet manzaraları, bunların hepsi travma kaynaklarıdır. Evet, insan travmatik deneyimlerden de öğrenir. Ama çağımızın hastalıkları olan çoğu strese bağlı, çoklu hastalıklar kalp damar hastalıklarına, psikolojik sorunlara da daha açık hale gelir. Bu hastalıklarla etkin mücadele ancak regülasyon tıbbı – nöralterapi yaklaşımı ile VSS’Yİ düzenlemek, enflamasyonla mücadele etmek ve bedende oluşmuş o olumsuz kayıtları silmekle mümkündür" ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER