![TÜSİAD hükümete ve yargıya parmak salladı: Teğmenler niye ihraç, belediyelere niye kayyum?](https://www.idrak34.com/files/uploads/news/default/tusiad-hukumete-ve-yargiya-parmak-salladi-tegmenler-niye-ihrac-belediyelere-niye-kayyum.webp)
HABER7
Türk ÖZETİ| Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Genel Kurul toplantısına liderlerin konuşmaları damga vurdu.TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, derneğin tepki toplayan muhalif tutumunu yansıttı.
'HANGİ BİRİNİ SAYAYIM' DEDİ, MUHALİF GÜNDEMİ SIRALADI
Muhalif parti lideri gibi konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turan ihraç edilen teğmenler, Gezi kalkışması kapsamında yürütülen soruşturmalar, kadın cinayetleri, terörle iltisaklı belediyelere kayyum atanması gibi Türkiye gündemindeki birçok konuya değindi.
Muhalif tutum sergileyen Turan, siyasi ve politik gündeme dair şu ifadeleri kullandı:
“Bugün özellikle kısa bir konuşma yapmayı tercih ettim. Çünkü çeşitli vesilelerle yaptığım konuşmalarda, ülke olarak gündemimizdeki meselelerin hepsine eğiliyorum. Hepsi hakkındaki çözüm önerilerimizi anlatıyorum. Benden önce de, diğer TÜSİAD başkanları aynı şeyi yaptı. Tespitlerimizi ve önerilerimizi kamuoyuyla açık ve şeffaf biçimde paylaştık. Bundan sonra da paylaşmaya devam edeceğiz.
Gündem çok ağır. Hangi birisini sayayım. Depremlerde, yangınlarda, iş kazalarında çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz. Demek ki, hata, suistimal ve kayırmacılık çok yaygın.
Eleştirel ifadelere ve habercilik faaliyetlerine açılan soruşturma haberleri, çok sıklaştı. 10 küsur sene önceki olaylara, şimdi yeni soruşturmalar açılıyor.
Tutuklu milletvekillerine, siyasi parti liderlerine ve belediye başkanlarına sürekli yenileri ekleniyor.
Disiplinsizlik suçuyla teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor. Fakat, deprem, yangın taciz, kadın cinayeti, iş kazası, gibi kamuoyunda infial yaratan nice olayda, ya suçlular bulunmuyor ya da kısa sürede serbest kalıyorlar. Kamuoyu vicdanında suç ve ceza arasında orantısızlık kanaati oluşuyor.
İster seçimle, ister atamayla gelen kamu görevlilerinin görevlerinden alınmasının, yeni örneklerine şahit oluyoruz...”
CANLI YAYINDA SES KAYDI DİNLETENLERİ SAVUNDU, AYŞE BARIM VE İMAMOĞLU’NA ARKA ÇIKTI
Benzer yönde söylemlerde bulunan dernek yetkilisi Ömer Aras, İmamoğlu davasının bilirkişisiyle yaptığı görüşmenin ses kaydını canlı yayında dinleten Halk TV’deki gazeteciler ve sanat camiasında tekelleşme iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Ayşe Barım olayına değindi. Aras, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i ailesi üzerinden tehdit etmekle itham edilen ve hakkında soruşturma açılan İBB Başkanı İmamoğlu’na dolaylı destek açıklaması yaptı.
TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras’ın konuşması şöyle:
Son haftalarda politik hayatta da olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor. Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Bu olaylarda suç vardır, yoktur diyemeyiz ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz. Ayrıca tutukluluğun istisna değil, kural hâline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz.
BAKAN TUNÇ'TAN TEPKİ: ESKİ TÜRKİYE YOK!
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TÜSİAD Genel Kurulu’nda Orhan Turan ve Ömer Aras'ın açıklamalarına tepki gösterdi. Tunç, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu, milli iradenin üzerinde değildir" dedi.
Bakan Tunç, yargı süreçleri üzerinde hiçbir baskıyı kabul etmediklerini ve yargıyı etkilemeye yönelik her türlü girişime karşı olduklarını vurguladı. Sivil toplum kuruluşlarının görüş açıklamasının demokratik hak olduğunu fakat yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabalarının demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğunu belirtti.
Tunç, "Demokrasi sadece belli çevrelerin değil, topyekûn milletin ve devletin ortak emanetidir." dedi.
Bakan Tunç, sözlerini şöyle noktaladı:
"Türkiye eski Türkiye değildir. Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye’nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; Hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın."
DÜNDEN BUGÜNE AYNI ALIŞKANLIK
TÜSİAD derneği Başkanı Orhan'ın "Çeşitli vesilelerle yaptığım konuşmalarda, ülke olarak gündemimizdeki meselelerin hepsine eğiliyorum. Benden önce diğer TÜSİAD başkanları aynı şeyi yaptı." şeklindeki sözleri ayrıca dikkat çekti.
TÜSİAD'ın mevcut döneminin yanı sıra geçmişte de benzer siyasi çıkışlar yapılmıştı.
Depremin yaralarını sarmaya yönelik atılan ekonomik adımlar söz konusu olduğunda geride duran, asgari ücret zammı gibi kendi alanındaki hususlarda renk göstermekten kaçınan TÜSİAD, ilgisiz konularda ise yüksek perdeden yaptığı tepki açıklamalarıyla sürekli siyasi iradeyle karşı karşıya geliyor.
İmam Hatip okulları sayısına bile karışmaya kalkan TÜSİAD'ın geçmişten günümüze politik çıkışlarından bazıları şöyle sıralanıyor:
TÜSİAD, internet ortamındaki müstehcen ve yalan içerikli yayınlarla ilgili düzenlemeye ‘yasaklama’ diyerek itiraz etti. İktidarın 2011 yılında gerçekleştirdiği çalışmayı “internet yasağı” olarak yorumlayan dönemin TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, şunları söyledi: “Zor, karmaşık konuları çözmek yerine toptan yasaklama dürtüsü, Türkiye’nin geçmişinde kalmak zorunda. Kısaca, ‘yasaklama, çöz’ diyoruz.”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 20 Ocak 2018 tarihinde Suriye’nin kuzeyindeki Afrin ilçesini işgal eden PKK/PYD’ye karşı yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili görüş beyan eden TÜSİAD, yine karşı safta yer aldı. Afrin operasyonunu eleştirenlere yönelik tepkilerden rahatsız olan TÜSİAD, 2 Şubat 2018’deki açıklamasında şu sözlere yer verdi: “Düşünce ve önerilerini demokratik tartışma anlayışı içinde dile getiren birey ve kurumlara karşı gösterilen tepkiler, toplumumuzda kutuplaşmayı artırdığı gibi, ülkemizin teröre karşı haklı mücadelesine zarar vermektedir.”
TÜSİAD, İmam Hatip okulları tartışmasını da es geçmedi. İmam hatip okullarının gerektiğinden fazla olduğunu savunan TÜSİAD ‘gereksinim fazlası imam hatip okullarının kapatılmasını’ istedi. TÜSİAD’ın 12 Ekim 2003 tarihinde yayınlanan raporunda, şu ifadeler yer aldı: “Meslek liseleri olarak tasarlanmış ancak zamanla uygulamada bu özelliğini kaybetmiş olan İmam-Hatip Liseleri de mesleki lise statüsüne uygun bir yapıya kavuşturulmalıdır. Geriye kalan İmam-Hatip Liseleri’nin meslek statüsü kaldırılmalı ve gerekli tedrisat ve müfredat uyumu yapılarak bu meslek liseleri normal lise statüsüne dönüştürülmelidir.”
![](https://i20.haber7.net/resize/1280x720/haber/haber7/bigmanset/2021/50/cumhurbaskani_erdogandan_tusiada_sert_tepki_sizin_cibiliyetinizi_biliyorum_1639940167_6671.jpg)
![](https://i20.haber7.net/resize/1280x720/haber/haber7/bigmanset/2023/11/depremin_yaralarini_sarmak_tusiadi_rahatsiz_etti_paralari_gidecek_diye_akillari_cikti_1678699880_4611.jpg)
Editor : Şerif SENCER