Teknoloji

Türkiye Yüzyılı'na hızlı başlangıç: "Mesele şeftali yerine oyun üretmek!"

Hasan Ustaosmanoğlu, Türkiye Yüzyılı'na hangi şartlar altında varıldığına değindi, Ayrıca Ustaosmanoğlu, Yeni Yüzyıl'da dijitalleşmenin önemini belirtirken 'çocuklarımız Türkiye Yüzyılı inşasının gerçek mimarları olacak' ifadesine yer verdi

Türkiye Yüzyılı'na hızlı başlangıç:
21-06-2023 16:02

Hasan ÖZETİ| Ustaosmanoğlu'nun kaleme aldığı yazısında, millet olarak uzun yıllar boyunca Türkiye Yüzyılı'na duyulan hasret ve ihtiyaca vurgu yaparak, yeni yüzyılın şekillenmesinde gençlerin dijital medeniyet ile olan ilişkisine değindi.

Ustaosmanoğlu ayrıca, geçmişten günümüze kadar ulaştırılmak istenip de ulaştırılamayan bütün çabaların, Türkiye Yüzyılı'nda meyve vermeye başlayacağına değinen Ustaosmanoğlu, bu uğurda atılacak bütün yeni adımların Türkiye'nin dinamik milletiyle daha güçlü bir şekilde atılarak, çocukların Türkiye Yüzyılı inşasının gerçek mimarları olacağını belirtti. Hasan Ustaosmanoğlu'nun kaleme aldığı yazı şu şekilde;

"MESELE ŞEFTALİ ÜRETMEK DEĞİL, OYUN ÜRETMEK"

Bundan 62 sene önce Türkiye '1. Otomotiv Sanayi Kongresi'nde Bernar Nahum yerli otomobil üretim sürecinin olumsuzluklarına değinip, "otomobil üreteceğimize Bursa'da şeftali üretelim" diyerek Merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’a o tarihi sözün suflesini vermişti.

"MESELE, TÜRKİYE'NİN ŞEFTALİ YERİNE MOTOR ÜRETMEK İSTEMESİ“

Bugün ortaya koyulan ‘’Türkiye Yüzyılı’’ vizyonunun ilk tohumları işte o günlerde atılmıştı. Gelinen noktada milli teknoloji hamlesi ile savunma sanayiindeki gözle görülür gelişim ve yerli otomobilimiz TOGG’un asfaltlara teker sürmesi bu ülkenin özünde bulunan yüksek potansiyelin ilk yansımaları olarak değerlendirilebilir.

Bu övünç hepimizin fakat yalnızca yola çıkışımızı kutlayabiliriz ortada tamamlanmış bir serüven yahut bitmiş bir hikaye yok. Aksine iş tam da şimdi başlıyor.

DERSİMİZ DİJİTAL EKONOMİ

Global arenada tüm büyük devletler bugün dijital çözümler geliştiren teknoloji markalarının milyar dolarlık değerlemeleri ile ekonominin nabzını elinde tutuyor. Yüzünüzü hangi listeye çevirseniz teknoloji şirketleri ilk sıralara demir atmış durumda. 5 yıllık 10 yıllık markalar bir asra dayanmış şirketleri sollamış, akıl almaz rakamlara gerçekleşen satın almalar ve yatırım haberleri ile baş döndürüyor. 

Örneklerini ülkemizde de görmek mümkün, en çok tercih edilen alışveriş uygulamalarından biri için hazırlanan raporda, borsa değeri ile ülkemizin en köklü kurumlarına kat ve kat fark attığı ve 2 buçuk milyon insana doğrudan ya da dolaylı istihdam oluşturduğu gerçeği ile yüzleşiyoruz.

Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda yapılan satın almalarda oyun şirketlerimizin milyon dolarlara hatta bir tanesinin 1.8 milyar dolara yurtdışı teknoloji devlerine satıldığına birlikte şahit olduk. 

Bu işin sadece ekonomik boyutu bir de sosyal boyutu var elbette.

DİJİTAL MEDENİYET İNŞA ETMEK

Toplumlar teknoloji ile dönüşür, tarihe dönüp baktığımızda bu durumu tarım toplumu ve sanayi toplumu üzerine yapacağımız incelemelerle görebilmekteyiz. Yeme içme kültüründen, kılık kıyafete, eğlence anlayışından, toplumsal ilişkilere tüm düzen teknolojik dönüşüme paralel olarak değişim göstermektedir.

Dijitalin yüzyılında bu dönüşüm çok daha küresel ve etkili bir seyir izliyor. Zira yeni nesil iletişim araçları eş zamanlı olarak tüm insanlığın yeniliklerle buluşmasına imkan tanıyor. 

Bir nesil Hollywood kültürü ile dizayn edildi ve yüzlerce yıllık anlayışın köküne dinamit bırakılarak batıdan gelen sert rüzgarlar medeniyet kodlarımız ile oynadı. Şimdi dijital platformlarda sınır tanımaz içeriklerle daha da derine inmek için batılı toplum mühendisleri süreci yönetiyor.

Peki nasıl mücadele edebiliriz?

"AĞAÇ, YAŞ İKEN EĞİLİR"

Çocuklarımız Türkiye Yüzyılı inşasının gerçek mimarları olacak.

Henüz karakteri oluşmaya başlayan sünger gibi benlikleri ile izledikleri animasyonlar ve oynadıkları oyunlardan kendi kahramanlarını tanımlayan, berrak zihinlerinde hayallere kapılan ve yarını tasarlayan evlatlarımız için medeniyet kodları ile bezenmiş pozitif içerikler oluşturmak başlıca ödevimiz olmalı.

İşte bu yüzden diyoruz ki…

OYUN CİDDİ BİR İŞTİR!

İşin ekonomik ve sosyal boyutları ile ne kadar ilginizi çekebildim bilmiyorum ama bir karınca misali tarafımız belli olsun diyerek bu konuda algınızda bir pencere açabilmek derdindeyim.

Evet oyun hem teknolojik anlamda bir lokomotif görevi gören dönüşümün öncüsü ve geleceğin simülasyonu, hem ekonomik anlamda Türkiye için ihracat kaleminde rekorlar kıran ve yenilerine gebe bir potansiyel hem de sosyal anlamda yeniden bir medeniyet inşasının baş aktörü.

Ne yapmalıyız mı diyorsunuz…

TARİH YAZAN NESLİN ÇOCUKLARI OYUN YAZARAK TARİHE YÖN VEREBİLİR

Dijital oyun geliştirme ve tasarlama konusunda ülkemiz hiç de kötü bir konumda değil. Aksine 2022 yılında 422 milyon dolar yatırımla Avrupa birincisi bir ülkeyiz. Gençlerimizin bu alana ilgisi oldukça fazla, devletin bu konuda teşvik ve destekleri gayet olumlu peki

SORUN NE?

Sorun yok, mesele Türkiye’nin şeftali yerine oyun üretmesi, 

Bu ivmenin korunması, bu konudaki yatırımların büyüyerek devam etmesi, devletin ve belediyelerin bunu bir kalem olarak ele alıp bu alanda ekosisteme yeni insan kaynağı yetiştirmek için çalışmalarına hız vermesi, konvansiyonel ekonomi unsurlarının ve sanayicilerin yüzünü biraz bu tarafa çevirmesi belki bu sefer bir 60 yıl daha kaybetmemize engel olur.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER