ÖZETİ| Haber7-Özel
Kahramanmaraş depreminden ülkemizin büyük bir yıkımla çıkması İstanbul depremi tartışmalarını da beraberinde getirdi. Olası bir İstanbul depreminin Türkiye'de daha derin yaralar açacağı belirtilirken Türkiye'nin böyle bir depreme hazırlıklı olması gerektiği vurgulanıyor. Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK-DEGS) Başkanı, İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, olası İstanbul depremi ve depremin risklerine ilişkin Haber7'ye değerlendirmelerde bulundu.
HER 100 LİRALIK VERGİNİN 62 LİRASI MARMARA'DAN ÖDENİYOR
Yaycı, olası İstanbul depreminde Türkiye’nin milli güvenliği bakımından askeri açıdan ne gibi riskler oluşabilir sorusunu birçok yönden ele aldı. Türkiye nüfusunun yüzde 18'inin İstanbul'da ikamet ettiğini belirten Yaycı, bugün Türkiye’de ödenen her 100 liralık verginin 62 lirası doğrudan Marmara bölgesi tarafından ödendiğini ve olası İstanbul depreminde Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve beka açısından büyük çok boyutlu bir risk ile karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Doğu komşularımızı Avrupa'ya bağlayan önemli demir yollarının bölgeden geçtiğini ve İstanbul'un Türkiye'nin en önemli ithalat ve ihracat kapılarından biri olduğuna dikkat çeken Yaycı, Türkiye’nin bir yılda ürettiği tüm mal ve hizmetlerin % 40’lık bölümünün bu bölgeden sağlandığını belirtti.
MARMARA'NIN SANAYİ VERİLERİ
Marmara Bölgesinin sanayi verilerini Yaycı şöyle değerlendirdi;
⦁ Bölgenin katma değeri, Türkiye ortalamasının 2,5 katına yakındır.
⦁ Öyle ki, bölgede ülkemizdeki tüm sanayi tesislerinin yarısı (6.000 sanayi tesisi) ve büyük sanayi kuruluşlarının ¾’ünden fazlası bulunmaktadır.
⦁ Türkiye’deki işyerlerinin yarıya yakını (% 45), sanayi sektöründe çalışan nüfusun yarıdan fazlası (% 59) da Marmara Bölgesi’ndedir.
⦁ Katma değerin de % 50’si bu bölgeden sağlanır.
⦁ Marmara Bölgesi’ne ait tüm göstergeler, Avrupa Birliği’nin gelişmiş çoğu ülkesine yakındır.
⦁ Ülkemizde toplanan vergilerin % 50’den fazlası Marmara Bölgesi’ne aittir.
⦁ Ülkemizdeki 500 büyük sanayi kuruluşunun büyük çoğunluğu bu bölgede bulunmaktadır
ASKERİ RİSKLER
Yaycı, bölgenin askeri risklerine ilişkin ise önemli uyarılarda bulundu. Yaycı, İstanbul'un jeopolitik avantajı dolayısıyla bir deprem durumunda ciddi bir askeri tehdide dönüşme tehlikesinin bulunduğunu ifade etti. Yaycı, askeri risklere ilişkin şu maddelerini sıraladı;
⦁ Türkiye’nin ekonomi, nüfus ve endüstriyel yoğunluğunun hayati bir kısmını elinde bulunduran Marmara bölgesi kaçınılmaz olarak askeri anlamda da ciddi öneme ve değere sahiptir. İstanbul merkezli yıkıcı bir deprem başta Türkiye’nin endüstriyel altyapısı olmak üzere geniş anlamda yıkıcı sonuçlar doğurabilecektir.
⦁ Başta İstanbul olmak üzere Marmara bölgesi Türkiye’nin en stratejik noktalarına ev sahipliği yapmaktadır. Bunların başında havaalanları, limanlar ve diğer stratejik tesisler ve yerleşkeler gelmektedir. Yıllık 200 milyon yolcu kapasitesi bulunan ve dünyanın en büyük havalimanlarından birisi olan İstanbul Havalimanı başta olmak üzere Marmara bölgesinde 7 havalimanı bulunmaktadır.
⦁ Bu havaalanlarını aynı zamanda askeri amaçlarla da kullanılmakta ya da askeri havaalanları sivil amaçlarlar da kullanılmaktadır. Mesela Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı aynı zamanda Deniz Kuvvetlerinin Deniz Hava Üssüdür.
⦁ Şiddetli bir depremde Türk Deniz Hava Gücünün görev icra kapasitesi ciddi şekilde akamete uğrayabilir..
DENİZ TİCARETİ VE LİMANLAR
Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Marmara Bölgesinin deniz ticareti ve limanlar konusunda da Türkiye'nin amiralliğini yaptığını belirtti. Türkiye'nin önemli limanlarının bölgede kümelendiğini ifade eden Yaycı, olası bir İstanbul depreminde Haydarpaşa, Bandırma, Derince, Gemlik ve Tekirdağ limanlarının hasar alabileceğinin altını çizdi.
Türkiye’nin alan ve kapasite bakımından en büyük askeri ve özel tersaneleri Tuzla’da yer aldığını söyleyen Yaycı, Gölcük askeri tersanesinin de bu bölgede olduğunu vurgulayarak "Olası bir depremde Türkiye’nin deniz kuvvetleri altyapısı ciddi bir hasar alabilir. Böylesi bir durum Türkiye’nin milli güvenliğini uzun yıllar boyunca tehdit edecek ve askeri kuvvetini zayıflatabilecektir." uyarısında bulundu.
Türkiye’de en fazla tersane Marmara bölgesinde yer almaktadır. Yalova ve Tuzla tersane bölgeleri, Türk gemi inşa sanayisinin temelini oluşturmaktadır. 2003 yılında 37 adet faal tersane bulunurken ve bu sayı Nisan 2018 tarihi itibariyle 78’e ulaşmış, tersanelerimizin genel olarak Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşmaktadır.
OLUŞABİLECEK PROBLEMLER
Cihat Yaycı, verdiği tüm kritik bilgilerin sonucunda olası bir Marmara ve İstanbul depremi durumunda ülkenin alabileceği zararları şu şekilde sıraladı;
⦁ Siyasi güç, askeri güç, ekonomik güç, nüfus gücü, coğrafi güç, bilimsel ve teknolojik güç anlamında Türkiye ciddi bir krize girebilir.
⦁ İhracatının %85’ini denizler üzerinden yapan Türkiye’nin küresel ticaretteki ağırlığı düşebilir.
⦁ Türkiye üzerinden gerçekleştirilen transit taşımacılığa ait deniz ulaştırmasının idamesinde zorlanabilir.
⦁ Milli sivil ve askeri gemi inşa sanayisinin gelişmesi akamate uğrayabilir.
⦁ Denizcilik gücü kapsamında Marmara bölgesinde bulunan tersaneler, fabrikalar vs. işlemez duruma gelebilir.
⦁ Liman ve üslerin zarar görmesi durumunda tahliye ve takviye harekatlarının da yapılması zorlaşabilir.
⦁ Köprülerin yıkılması durumu Trakya’ya yönelik ulaştırmayı ve kuvvet takviyesini zorlaştırabilir. Elbette TSK’nın Trakya’yı takviyesi sadece köprülere dayandırılmamış, deniz ve hava ulaştırması esas alınmıştır. Bunu da özellikle not etmek isterim.
Editor : Şerif SENCER