"Yüzyılın ÖZETİ| afeti" olarak nitelendirilen ve 10 ilin etkilendiği Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından binlerce ev yıkıldı, araçlar enkaz altında kaldı. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, hayatın devam ettiğini söyleyerek, depremzedelere önemli uyarılarda bulundu.
"KAYIT ALTINA ALMAMIZ LAZIM"
Depremin ardından vatandaşların mağdur olmaması için şimdiden tedbir alınması gerektiğini kaydeden Şahin, "Vatandaşlarımızın çoğunun yaptırdığı bir DASK sigortası var. Depremin ardından 10 yılı geçecek hukuki davalar sürecek. Belki 10 yıl sonra sonuç alınacak. Onun için tedbirimizi şimdiden alalım. Vatandaşların acısı taze, şuan ölümler var, yaralanmalar var ama bir taraftan da kayıt altına almamız lazım. İlerleyen günlerde bunun sıkıntısı yaşanacak. Yaşayanlar için hayat devam ediyor. Şuan enkazın yanındakilerin bir görüntü alması lazım. Evlerinin, dükkanlarının veya araçlarının görüntülerini almaları lazım. Onun yanında 360 dereceli, mümkünse sesli bir kayıt almaları lazım. "Evim şuradaydı, yanında şu apartman vardı" diyerek bir çekim yapsınlar ve kenara koysunlar. Orada beklesin. Bunun zaman aşımı yok. "İdari olarak biran önce gidelim" denmesine gerek yok. Bu kaydı mutlaka alsınlar. Biz burada deprem sigortasının yetmediğini de görmüş olduk. Eşya sigortası da ayrıca bir husus. Deprem sigortasında da bir rayiç bedel tartışması da başlayacak. Bunlar uzun süreli tartışmalar olacak. Hangi bedelden ödenecek. Güncel değerinden mi, yoksa tapuda gösterilen bedelden mi ödenecek. Bunların önüne geçmesi gerekende Hazine ve Maliye Bakanlığıdır. Biran önce bu konuda bir karar çıkartıp sigorta şirketlerine bunu bildirmesi lazım. Yoksa depremde mağdur olan insanların canı bir kez daha yanacak" ifadelerini kullandı.
"VATANDAŞLAR EVİN DEĞERİ DÜŞMESİN DİYE BİLDİRMİYOR"
Depremin şiddetini hisseden Kayseri gibi illerde de vatandaşların evlerinin değerinin düşmemesi için yetkililere bildirim de bulunmadığının altını çizen Şahin, ekiplerin ihbar ile değil, kendilerinin denetim yapması gerektiğini kaydetti.
Şahin, "Şuan depremden direk etkilenen, yıkılmayan veya sallanan illerde şöyle bir uygulama yapılıyor ve bu konuda çok büyük bir hata ediliyor. Vatandaşlar evlerinde ağır hasar olmasını göstermemek için ilgililere binaları hakkında olumsuzlukları bildirmiyorlar ve orayı hemen kapatıyorlar. Nedeni ise evin değeri düşecekmiş ve depremde hasar gördüğü için satamayacakmış. "Mal canın yongası diyorlar" ama malın canın yongası olmadığını da gördük. Burada da kendi kendimizi tehlikeye atmak çok mantıksız oluyor. Mülk sahibi veya kiracı olalım, eğer binada bir hasar varsa bunu mutlaka ilgililere bildirelim. Çünkü yarın olabilecek herhangi bir depremde insanlar zarar görür ve bunun bedeli ödenemez. Burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın da konuyu şikayete bırakmasını kabullenemiyorum. Niye ihbara bırakıyorsunuz. Sonuçta şiddetli bir sallantı olmuş ve binalar neden ihbara bırakılıyor. Eğer binanın değeri düşecek diye bunu bildirmezsek yarın bunu canımızla öderiz ve bir sürü insanın hayatına mal olabiliriz. Burada suçta işlemiş oluyoruz. Vatandaşların şuurlu olması ve bunu mutlaka şikayet etmemiz gerekir. ilgililerinde ihbarı beklememesi lazım. Kendilerinin gelip denetlemesi gerekir. Çünkü ortada bir tehlike var" diye konuştu.
Editor : Şerif SENCER