Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin önündeki en önemli meselelerden birisi, dünyadaki bu insanlık cephesini harekete geçirmek ve insanlık cephesi arasında bir ittifakın oluşmasını temin etmektir. Dili, dini, rengi, siyaseti ne olursa olsun biz insanlıktan yanayız." dedi.
Ordu'nun iyi yetişmiş bir sivil toplum birikimi olduğunu ve bundan istifade etmeyi kentin geleceği için bir öncelik kabul ettiklerini söyleyen Kurtulmuş, bu tür toplantılarda dile getirilen konuların her birisinin takibini yaparak gerçekleşmesi için çalıştıklarının altını çizdi.
Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini belirten Kurtulmuş, dünyadaki bütün gelişmeleri iyi değerlendirmeye çalışarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hep beraber, bu gelişmelerin ülkenin hayrına olması için gayret ettiklerini dile getirdi.
"İsrail Gazze'deki insanları ölüme mahkum etmek üzere kollarını sıvamış"Kurtulmuş, dünyada çatışmaların, iç gerilimlerin, darbelerin, iktidarların el değiştirmesi gibi konuların ortaya çıkardığı büyük bir türbülansın yaşandığının herkes tarafından görüldüğüne işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Şimdi bütün bunların üstüne, belki bunların hepsini daha fazla artıracak yeni bir ateş yakılmıştır. Kötülüğün başyapıtı olarak, kötülüğün dünyada şimdiye kadar Hazreti Adem'den bu yana insanoğlunun yaşadığı en büyük kötülük senaryosu olarak, İsrail maalesef Gazze'deki insanları ölüme mahkum etmek üzere kollarını sıvamış vaziyette. Ölenlerin sayısı 10 bini geçti. Biz burada konuşurken belki yüzlerce masum çocuk daha hayattan koparıldı, belki yüzlerce yaşlı insan hayattan koparıldı. Hastaneler artık çalışmıyor. İnsanlar elleriyle neler yapabilirse, tıbbi malzemeler olmadığı için bir şekilde yaralılarına müdahale etmeye çalışıyor. Suyun, elektriğin, yakıtın, ekmeğin olmadığı 2,3 milyon insanın köşeye sıkıştırıldığı bir yer Gazze. Ama bundan daha acısı, sadece orada o soykırım boyutlarına ulaşmış katliamı yapanlar sorumlu değildir, bunu görmezden gelen ya da bunu bir bilgisayar başında savaş oyunu oynarmış gibi seyreden bütün insanlık da bunun suçlusudur."
"Dünyanın bu yardımı yapması için niye müsaade ettirmiyorsunuz?"İsrail'in faşist yöneticilerine, İsrail'in insanlıktan nasibini almamış Netanyahu ve Likud cephesi yöneticilerine Batı ülkelerinin nasıl destek verdiğinin görüldüğünü vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Amerika Birleşik Devletleri en büyük uçak gemisini buraya niye gönderdi? Madem gemiyi göndermeyi biliyorsun da bir gemi de insanlar için tıbbi malzeme, ihtiyaç malzemesi getir de Gazze limanlarından o malzemeleri soksana. O gemiyi oraya getirerek bütün bölge ülkelerini, bütün dünya halklarını tehdit etmeyi biliyorsun da Gazze'de insanlık can çekişirken, bütün insanlar maalesef yok oluşa doğru sürüklenirken niye bu yardımın yapılmasını sağlamıyorsunuz? Bırakın siz yapmıyorsunuz, dünyanın bu yardımı yapması için niye müsaade ettirmiyorsunuz? Bütün bunların üstüne maalesef gelir gelmez söyledikleri şey nedir? 'İsrail'e bir kırmızı çizgi çekmiyoruz.' Yani 'vur vurabildiğin kadar, öldür öldürebildiğin kadar.' Bu sürdürülebilir bir durum değildir. İnsanlığın bittiği yerdir."
Kurtulmuş, dünyanın farklı ülkelerinin başkentlerindeki Filistin'e özgürlük yürüyüşlerine dikkati çekerek, "Dünyanın birçok yerinde gerçekten insanlıktan yana olan, mazlumdan yana olan, hakkaniyetten yana olan, 'Yeter artık, böylesine büyük bir zulme seyirci kalmayacağız' diyen milyonlarca insan sokağa çıkıyor, kendi ülkelerinde İsrail sempatizanı, İsrail sevdalısı yöneticilerine rağmen sokaklarda protesto ediyorlar. Bu bir dönüm noktasıdır." ifadelerini kullandı.
Auschwitz ve Srebrenitsa katliamları yaşanırken de Batı'nın ses çıkarmadığına işaret eden Kurtulmuş, "Batı'nın şöyle bir hastalığı vardır. Güçten korkar. Kim güçlüyse onun yanında durur. Hayatı boyunca, tarihi boyunca haklının yanında durmamıştır. Kendi içinde de kim güçlüyse onun peşine takılırlar. Dün Hitler'e, faşistlere ses çıkarmayanlar, en fazla işte 'Öyle ama…' diyerek mazluma da bir şekilde suç bulmaya çalışanlar aynı insanlardı." diye konuştu.
"Bunun büyük bir küresel türbülansın başlangıcı olduğunu endişeyle takip ediyoruz"Kurtulmuş, dünya halklarının ciddi bir uyanış içerisine girdiğini belirterek, 7,5 milyar insanın arasında insanlığı ölmemiş çok sayıda insanın olduğunu gördüklerini ve bundan da memnuniyet duyduklarını söyledi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:"Şimdi Türkiye'nin önündeki en önemli meselelerden birisi, dünyadaki bu insanlık cephesini harekete geçirmek ve insanlık cephesi arasında bir ittifakın oluşmasını temin etmektir. Dili, dini, rengi, siyaseti ne olursa olsun biz insanlıktan yanayız. Her bir insanı yaratılışta eş olarak görüyoruz. Nasıl Yahudi'nin orada var olma hakkı varsa Filistin'in de var olma hakkı vardır diyen ve bunun için çaba sarf eden herkesi aynı cephede toplanmaya çağırıyoruz. Eğer burada bu vahşet, kötülüğün şahikası, kötülüğün başyapıtı olan bu İsrail zulmü önlenemezse dünyada hiçbir insan emniyet altında olamaz. Bunu biliyor ve bunu görüyoruz. Bunun çok büyük bir küresel türbülansın da başlangıcı olduğunu endişeyle takip ediyoruz. Türkiye olarak çabamız, hem zalimi durdurmak, mazluma el uzatmak hem de dünyanın yeni bir üçüncü savaşa doğru sürüklenmesinin önüne geçmektir. İnşallah gayretle bu işin arkasında olacağız."
"İnanın ki Türkiye bizim tahminimizden çok daha önemli bir noktadadır"Filistin meselesinde öncelikle acil yardımların ulaştırılması, ateşkesin sağlanması ve siyasi çözüm için gayret sarf edilmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, siyasi olarak meselelerin çözümünün kolay olmadığını bildiklerini vurguladı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Gazze'de devam eden çatışmanın bugünün meselesi olmadığını, 1991'de Irak'ın işgaliyle başlayan sürecin Orta Doğu'yu bugüne getirdiğini ifade ederek, "Nil'den Fırat'a kadar olan bölgede İsrail'den, siyonistlerden başka kimsenin kalmayacağı bir coğrafyayı hazırlamak için adamlar böyle zaman içerisinde, hareketlerini yapa yapa bu noktaya geldiler." dedi.
İsrail'in kendisinden başkasının bu dünyada hakkı olmadığına inanan bir zihin yapısı olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Bunu önleyebilmek için bizim de Allah'ın izniyle dirayetle, ferasetle çalışmamız gerekiyor. Onun için birliğimizi, beraberliğimizi, dirliğimizi en üst noktaya çevirerek, Türkiye olarak özellikle 'Türkiye Yüzyılı' olarak tanımladığımız Cumhuriyet'imizin ikinci asrını çok daha iyi değerlendirerek yolumuza devam edeceğiz. İnanın ki Türkiye bizim tahminimizden çok daha önemli bir noktadadır ve daha da önemli bir noktaya gelmek üzeredir." değerlendirmesinde bulundu.
Programa, Ordu Valisi Muammer Erol, AK Parti Ordu Milletvekilleri Mahmut Özer, İbrahim Ufuk Kaynak ve Mustafa Hamarat, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adil Levent Karlıbel, Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman ve AK Parti Ordu İl Başkanı Selman Altaş da katıldı.
Editor : Şerif SENCER