Politika

TBMM Başkanı Kurtulmuş: ‘Üniversite, kampüsten, binadan ibaret değildir'

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Üniversite, kampüsten, binadan ibaret değildir, olmamalıdır. Üniversiteler, sadece kampüste cereyan eden akademik faaliyetlerin toplamından ibaret bir mekan olamaz.” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş: ‘Üniversite, kampüsten, binadan ibaret değildir'
13-03-2025 12:13

Türkiye ÖZETİ| Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Tören Salonu’nda düzenlenen rektörlerle iftar programında yaptığı konuşmada, milli iradenin tecelligahı TBMM’de rektörlerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, rektörler buluşmasının bundan sonraki dönemde de geleneksel olarak sürmesi temennisinde bulundu. 

Dünyanın en yoğun değişimler yaşadığı bir dönemin içinden geçildiğini, bu dönemin nasıl şekilleneceği ve bunun nerede duracağının bilinmediği, gelecek on yılları da etkileyecek bir dönemecin başlangıcında olunduğuna işaret eden Kurtulmuş, “Türkiye olarak dünyadaki hemen hemen her değişimden birinci derecede etkilenen ender ülkelerden birisiyiz. Hem bölgesel konumumuz hem taşıdığımız potansiyel hem geldiğimiz nokta itibarıyla Türkiye, bütün bu değişimlerden etkilenmekte, kendisi de artık yavaş yavaş dünyadaki bu küresel değişimleri etkileyebilecek bir aktör konumuna gelmektedir. Onun için durumu iyi analiz etmek ve buna göre gelecekte hazırlıklarımızı çok daha güçlü bir şekilde gerçekleştirmek durumundayız.” diye konuştu. 

Kurtulmuş, Filistin'de 1.5 yıldır İsrail'in soykırıma varan saldırılarının, uluslararası camiada özellikle sivil inisiyatiflerin ortaya koyduğu reaksiyonların, dünyanın birçok yerinde siyaset meydanlarında ortaya çıkan fikirlerin yeni bir küresel sistemin inşa edilmesinin insani bir zorunluluk olduğu net bir şekilde gösterdiğinin altını çizdi. 

“Yakın bir gelecekte, dünyadaki küresel siyasi mimarinin baştan sona değişmesi muhtemeldir, mukadderdir.” diyen Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Yaşadığımız değişimleri tek tek saymayacağım ama ilginç gelişmelerden birisi de artık dünya ekonomisinde, devletleşen şirketlerin, kartellerin varlığı, bu kartellerin hemen hemen bir tanesinin onlarca devletten daha etkin hale geldiği, öte taraftan da dünyanın büyük ülkelerinin bile artık bir şirket gibi yönetilmeye başlandığı bir dönemin başlangıcındayız. Bütün bunlar, zorunlu bir şekilde önümüzdeki dönemde ekonomik sistemde de köklü değişiklikleri ortaya çıkaracaktır. 



Yine aynı şekilde başta yüksek teknolojiler, dijital dönüşüm, yapay zeka, genetik alanındaki gelişmeler ve özellikle enerji teknolojilerindeki gelişmeler olmak üzere teknolojinin istisnasız her alanında yaşadığımız baş döndürücü gelişmeler de bütün sistemlerin yeniden dizayn edilmesini zorunlu kılacaktır. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde çok değişken ve büyük gelişmelere gebe olan bir sürece hazırlıklı olanların ayakta kalabileceğini herhalde hepimiz biliyoruz.”

Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak da güç dengelerinin değişmeye başladığı bir dönemin başında olunduğunu dile getiren Kurtulmuş, çok merkezli bir dünyanın kurulmasının başlamak olduğuna işaret etti. 

Kurtulmuş, “Bu çok merkezliliğinin altını çizerek ifade ediyorum. Artık bundan sonra net bir şekilde görüyoruz ki tek başına bir ülkenin, bir kıtanın ya da bir bölgenin dünyayı yönetmesi mümkün değildir. Bakmayın siz ABD’nin yeni başkanının yüksek perdeden dünyaya birtakım tehditler savurduğuna… Altını çizerek ifade ediyorum, bundan sonra dünyanın, hiçbir ülke tarafından hiçbir kıta tarafından tek başına yönetilmesi mümkün değildir.” dedi.  

TBMM Başkanı Kurtulmuş, çok merkezli yeni döneme dikkati çekerek, “Çok merkezli dünya sisteminin kurulmasında önemli bir güç merkezi olarak ortaya çıkacak ülkelerden birisi de Türkiye'dir, bizim ülkemizdir, bizim coğrafyamızdır.” ifadesini kullandı. 

Kurtulmuş, yeni bir dünyanın şekilleneceğini ve burada Türkiye’nin kendisine gösterilen yere değil, kendisinin istediği yere oturacağını belirtti.

“BUGÜN GELDİĞİMİZ NOKTA, KIVANÇ VERİCİDİR”

Gelecek dönemin Türkiye’ye sunduğu büyük imkanların değerlendirilebilmesi için üniversitelere görev düştüğünü vurgulayan Kurtulmuş, “Cumhuriyet döneminin başından itibaren, üniversiteleşmeyle birlikte, bugün geldiğimiz nokta, kıvanç vericidir. Üniversitelerimizi önümüzdeki dönemin küresel rekabet ortamında çok daha güçlü bir seviyeye taşımak, üzerimizde borç alan bir sorumluluktur.” dedi.

Üniversitelerden beklentiler konusunda da değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Üniversiteler, sadece bilimin öğretildiği yerler olmamalıdır. Üniversiteler, aynı zamanda bir medeniyet tasavvurunun şekillendiği merkezler olmalıdır. Biz bu anlamda dünyaya yeni ve farklı bir medeniyet sunma iddiasında olan bir ülke olarak, medeniyetimizin değerlerini evrensel hale getirerek bütün dünyaya buluşturmak için üniversitelerimizi seferber etmek durumundayız. Çünkü bugün insanlığın temel sorunlarından birisi de yeni ve farklı bir medeniyet tasavvuruna duyduğu ihtiyaçtır. Bunun için üniversitelerimizi bilginin öğretildiği mekanlar olmanın çok ötesine taşımak mecburiyetindeyiz. Bu medeniyet tasavvurunu ortaya koyabilecek birikime, tecrübeye, donanımlı bir ilmi kadroya sahip olduğumuza da yürekten inanıyorum.”

Kurtulmuş, üniversitelerin her bir bölümünün müfredatının bir numaralı maddesinin, yeni bir medeniyet tasavvurunun nasıl olacağı hususunda olması gerektiğini söyledi. 

Üniversiteleri yenilikçi fikirlerle küresel mücadeleye hazır hale getirmenin de önemini vurgulayan Kurtulmuş, ayrıca gençlere de heyecan aşılamanın üzerinde durulması gereken bir diğer konu olduğunu belirtti. 

Kurtulmuş, “Zaman zaman biraz da haksız bir şekilde gençlere yüklendiğimizi görüyoruz. Gençlere bir gelecek hedefi hem şahıslarıyla ilgili hem ülkeleriyle ilgili hem insanlıkla ilgili gelecek hedefler ortaya koymak, onları heyecanlandıracak, onları harekete geçirecek olan fikirleri de üniversitelerimizin kampüsünde, binalarında ve üniversitenin toplam oluşturduğu atmosferin içerisinde ortaya koymak durumundayız.” şeklinde konuştu.

Üniversitelerin, toplumsal adaletin sağlandığı araçlardan birisi olması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, “7.5 milyon öğrenci kapasitesine ulaşmış olan Türk yükseköğretim sistemi, esasında çok büyük bir toplumsal eşitlik projesi olarak da gelişiyor. Bu ülkenin fakir çocukları Türkiye'nin en iyi üniversitelerinde okuyabilme imkanını buluyor. Fakir çocuklarıyla zengin çocuklarını aynı sınıflarda, aynu üniversite ortamında bir araya getiriyoruz ve çok şükür birtakım desteklerle özellikle yoksul gençlerimizin eğitimden eksik kalmamaları için olağanüstü çaba harcıyoruz. Bu, asla ihmal etmememiz gereken, üniversitelerimizin önemli bir fonksiyonudur. Bu çerçevede özellikle yoksul çocukların daha iyi eğitim alması için her bir üniversitemiz üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek durumundadır.” şeklinde konuştu. 

Kurtulmuş, üniversitelerin, toplumsal değişime de öncülük yapması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

“Üniversite, kampüsten, binadan ibaret değildir, olmamalıdır. Üniversiteler, sadece kampüste cereyan eden akademik faaliyetlerin toplamından ibaret bir mekan olamaz. Üniversiteler, şehrin merkezinde, içinde, sanayisinde, kahvelerinde, şehrin nabzının attığı her yerde; caddesinde, sokağında, iş yerlerinde olmak zorundadır. Bu anlamda üniversitelerimizin teknoparkları geliştirmesi, sosyoparkları geliştirmesi önemli bir gelişmedir ama toplumun bizatihi içini, bir teknopark, bir sosyopark olarak kullanması bundan çok daha önemlidir. Bunun için özellikle sizlerden beklentimiz, üniversite öğretim üyesi arkadaşlarımızın hepsinin, bizatihi toplumun içerisinde var olan değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan bir kadro haline dönüştürülmesi ve toplumun içinde var olmasının temin edilmesidir.”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, üniversitelerin gelecek tasarımını en iyi şekilde yapması gerektiğini de söyledi. 

Üniversitelerden beklenen bu önceliklerin, üniversitelerin bugün geldiği nokta itibarıyla yerine getirilebilecek hedefleri olduğuna inandığını dile getiren Kurtulmuş, “Bu söylediğim her konuyla ilgili, iyi kötü gelişmelerin olduğunu, doğru yolda ilerlediğimizi görüyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrında, ilk asrından farklı hedefleri ortaya koymak zorundayız.” dedi.

Türkiye’nin ikinci yüzyılının, herkesin ortak hedef olarak gördüğü “Türkiye Yüzyılı” olacağını belirten Kurtulmuş, “Hasta adam artık çok geride kaldı. Hasta adam diye bizi suçlayanların, Türkiye'yi itham edenlerin bugün ne tür hastalıklarla mücadele ettiklerini sizler biliyorsunuz. Allah'a çok şükür… Biz kendi yolumuza devam edeceğiz. Dünyada olan bitenleri en iyi şekilde bilerek, bilimsel çerçevede hareket ederek ülkemizin imkanlarını, milletimizin imkanlarını en yüksek noktaya çıkarmaya gayret edeceğiz.” ifadesini kullandı. 

TBM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'nin en önemli mücadelesinin hiç şüphesiz bilimsel alanda verilen mücadele olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

“Tarih boyunca büyük medeniyetler hiç şüphesiz ülkelerinin ekonomik güçleriyle, askeri güçleriyle kurulmuştur. Büyük medeniyetlerin hepsi, kılıçtan daha çok kalemin gücüyle kurulmuştur. Onun için kalemin gücünün çok daha kuvvetli olduğu bir Türkiye'yi Allah'ın izniyle hep beraber inşa edeceğiz ve tarihe karşı sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.”

Programa, MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, TBMM İdare Amiri ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili İlyas Topsakal, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, YÖK Başkanı Erol Özvar, Maarif Vakfı Başkanı Mahmut Özdil, ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy ile YÖK Yürütme Kurulu ve Genel Kurul üyeleri de katıldı.

 


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER