Konya'nın ÖZETİ| Cihanbeyli ilçesine bağlı Karabağ Mahallesi'nde yaşayan 51 yaşındaki Arıcan, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) etkili olmaya başladığı dönemde sosyal medyada izlediği origami videosuyla sanata ilgi duymaya başladı. Konya Ovası'ndaki bir kırsal mahallede çiftçilikle geçimini sağlayan Abdulkadir Arıcan'ın tarladan artakalan zamanında kağıt katlama sanatı origamiyle ortaya çıkardığı eserler en büyük mutluluğu oldu.
Kovid-19'un etkili olmaya başladığı dönemde sosyal medyadan öğrendiği sanatla kendisini daha da geliştirmek isteyen Arıcan, "Tarla işleri çok ağır oluyor. Dikmesi, ekmesi, kaldırması bunlar hep ağır işler. Eve gelip, bu işin başına geçince sanki kuş gibi oluyorum. Üzerimden bütün yükler kalkıyor" diyor.
Arıcan, aynı görüntüyü defalarca izleyip gördüklerini deneyerek kendini geliştirdi. Ağır tarla işlerinde akşama kadar çalıştıktan sonra günün yorgunluğuyla eve dönen Arıcan'ın yaptığı kağıt eserler büyük beğeni görüyor. Yüzlerce kağıdı katlayıp, birleştirerek rengarenk kuğular, tavus kuşları, baykuşlar, kediler yapan Arıcan, her biri için 3-4 gün uğraştığı eserlerini ise sevdiklerine armağan ediyor. Beş çocuk babası Arıcan, uğraştığı sanatın ilk başlarda köyde çok tuhaf karşılandığını ancak yaptıklarının çok beğenildiğini söyledi.
Hobi haline getirdiği sanatla dertlerinden, sıkıntılarından ve streslerinden uzaklaştığını anlatan Arıcan, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını dile getirdi.
Arıcan, geçimini küçük bir tarım arazisinden ve seyyar değirmeninden sağladığını belirterek, "Genelde arpa buğday ekiyorum. Arazimiz kurak olduğu için başka bir şey yetişmiyor. Traktörüm ve iki değirmen makinem var. Onlarla köy köy geziyorum. Biriyle arpa eziyorum, diğeriyle de bulgur çekip arpa kırıyorum. Harmandan sonra işler kapanıyor" diye konuştu.
"Bana 'kağıtlara hayat veren adam' diyorlar"
Salgın sayesinde çok güzel bir sanat öğrendiğini vurgulayan Arıcan, şöyle konuştu:
"Evlere kapandığımız dönemde internetten bir adamın kağıt katladığını gördüm. 'Bu adam kağıdı neden katlıyor?' diye merak ettim. Sonuna kadar izledim. Ortaya müthiş bir eser çıkarttı. Kuğu yaptı. 'Ben de yapabilir miyim?' diye düşünürken uğraşamaya başladım. Adamın yaptığı gibi aynısını yapmaya çalıştım. Uğraşa uğraşa başardım. Köyde artık bana 'kağıtlara hayat veren adam' diyorlar. 'Boş bir kağıt, ne olacak yırtıp at.' Hayır o yırtıp atılmaz. Ona ben hayat veriyorum. O kağıdı biriktirip kuğu yapıyorum."
Bir kuğu için iki gün sadece kağıt katlamaya uğraştığına değinen Arıcan, en önemlisinin katlama ve biriktirme süreci olduğunu, birleştirmenin daha kolay olduğunu ifade etti.
"Bu işin başına geçince sanki kuş gibi oluyorum"
Yaptıklarını, akrabalarına ve arkadaşlarına hediye ettiğini aktaran Arıcan, şunları kaydetti:
"Bu köyde böyle işlerle uğraşan da başka kimse yok zaten. Tarla işleri çok ağır oluyor. Dikmesi, ekmesi, kaldırması bunlar hep ağır işler. Eve gelip, bu işin başına geçince sanki kuş gibi oluyorum. Üzerimden bütün yükler kalkıyor. Boş kağıtlarla ince tasarımla uğraştığım için kendimi çok mutlu hissediyorum. Tüm sıkıntılarımı unutuyorum. Yaparken de çok keyifli olur."
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER
