Savcılıktaki ÖZETİ| ifadesinde bombayı Suriye’den getirdiğini söyleyen Albashır, mahkemede yaptığı savunmada ise, “Bombayı Türkiye’den teslim aldık” dedi. Öte yandan olay günü çantanın içinde bombayı fark ettiğini söyleyen Albashır, “Bombayı gördükten sonra polisi aradım ama Türkçe bilmiyordum” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya Ahlam Albashır’ın da bulunduğu 13 tutuklu sanık getirildi. Tutuklu diğer sanıklar ise SEGBİS sitemi ile duruşmaya katıldı.
Daha önceki celse savunma yapmayan Ahlam Albashır ilk kez savunma yaptı. İddianameyi okuduğunu ve bazı yerlerin doğru bazı yerlerin ise hatalı olduğunu söyleyen Albashır, “Soru sorarsanız cevaplarım” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Türkiye’ye nasıl girdin?” diye sordu.
“SUBAYLAR İZİNLİ”
Suriye’de gece fırında gündüz ise tatlıcıda çalıştığını söyleyen Albashır, “Hasan yanıma gelip biri seninle konuşmak istiyor dedi. Bana, ‘bir şahısla Türkiye’ye gideceksin. Onun karısı olacaksın’ dedi. İlk etapta korktum ama Hasan onun sözünü dinlemezsen ne olacağını bilemezsin dedi. Bana nasıl davranacağımı anlattılar. Sabaha karşı birden fazla araç değiştirerek İdlib’e gittik. Beni Bilal’in yanına götürdüler. 5 gün kaldık. 5 gün sonra bir kaçakçı bizi aldı. Sınırın yakınında bizi bıraktı. Bize sadece duvarı geçmek kalmıştı. Bilal bizi yakalarlar mı diye sordu. Kaçakçı hayır subaylar izinli dedi” dedi.
İFADE DEĞİŞTİRDİ
Verdiği ilk ifadede bombayı Türkiye’ye üstünde getirdiğini söyleyen Ahlam Albashır, mahkemede ifade değiştirdi. Sınırdan geçtiği sırada bombanın yanında olmadığını söyleyen Albashır, “Bombayı Suriye’den getirdiğimi söylemiştim ama böyle bir şey olmadı. Bombayı burada teslim aldık. Bilal teslim aldı. Yüzünü görmediğini söyledi” dedi. Sınırı gece geçtiklerini söyleyen Albashır, “Bir süre koştuk. Sonra bir araba bizi aldı. Bir eve götürdüler. Sonra başka bir araç gelip bizi aldı. Birçok defa araba değiştirdik. Polis bizi durdurursa portakal bahçesine gittiğimizi söylememi istediler. Araç değiştirerek İstanbul’a geldik” dedi.
“TAKSİM’İ BİLMİYORDUM”
İstanbul’a geldiğinde Bilal ve Hacı’nın evden dışarı çıkmasına izin vermediklerini söyleyen Albashır, “Bilal Ahmet’le konuşuyordu. Taksimin güzel bir yer olduğunu söylüyordu. Ben Taksim’i bilmiyordum. Hep beraber taksime gidecektik. Taksi geldiğinde Bilal benim başım ağrıyor siz gidin dedi. Hacı Ahmet senin fotoğrafını çeksin bana göndersin dedi. Fotoğrafları çektim gönderdim. Sonra döndük” dedi. Daha sonra tekrar Taksim’e gönderildiğini anlatan Albashır, “En son telefonda Fatih’e gideceksin dediler. Bilal’e fotoğraflar gönderiliyordu. Bilal de bana gösterip buraya gideceksin diyordu. Camiye gittik. Cami içinden fotoğraf çekip geri döndük.
Bombayı atölyede hazırladıklarını anlatan Albashır, “Bilal çivi almaya gidip geldi. Bantların üzerine çivileri yapıştırdı. Sonra da hamur gibi bir şey yoğurmaya başladı. Bilal her şeyi hazırlayıp çantanın içine koydu” dedi.
“BOMBAYI GÖRÜNCE POLİSİ ARADIM”
Olay günü Bilal’in çantayı kendisine verdiğini anlatan Albashır, “Caddeye in herhangi bir yere otur dedi. Makyaj malzemesi satan bir yere girdim. Sonra da bir yere oturup beklemeye başladım. Orada otururken bana Hacı’dan video geldi. Biri arkamdan benim videomu çekmiş, korktum. Çantayla oynadım. Bombayı gördükten sonra polisi aradım ama Türkçe bilmiyordum. Hacı bu esnada, ‘çantayı bırak, yürü’ dedi. Caddenin başına doğru yürüdüm. Taksiye bindim. Eve gittim. Telefonumu ve sim kartımı kırdılar” dedi.
“KİMSEYE ZARARIM OLMADI”
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Albashır, PKK Terör Örgütü üyesi olup olmadığı sorusuna, “Kimseye bir zararım olmadı. Kimsenin üzgün olduğunu görmek istemem” şeklinde cevap verdi. Mahkeme Başkanının, “İlk ifadende bombayı göğsünde getirdiğini söylemiştin” diye hatırlatması üzerine sanık, “Hacı beni tehdit etmişti. Korkuyordum. O yüzden öyle söyledim” dedi. Albashır başka bir soru üzerine ise, “Aslında bombayı ben götürmeyecektim. Bilal götürecekti” dedi.
Editor : Şerif SENCER