Her ÖZETİ| rengin elbette tarihi bir bağlantısı olduğu gibi taksilerde de bu tür bir bağlantı olduğunu düşünmemiz çok normal. Ama bir dakika! Londra’daki taksiler neden sarı değil de siyah?
İşte şimdi daha kafa karıştırıcı bir hâl aldı. Öyleyse istisnalar kaideyi bozmaz diyerek gelin bu istisnanın sebebi neymiş bir bakalım.
Tüm taksiler sarıdır diye genellemek doğru olmasa da sarı, taksiler için ayırt edici bir renk.
Renk ve taşıtlar arasındaki ilişkinin şaşırtıcı derecede erken bir tarihe işaret ettiği muhtemelen uydurma olmayan bir hikâye. Renklerin kültürel anlamları ve tarihini inceleyen Jude Stewart, sarının kökeninin İtalya'ya, 15. yüzyıla kadar uzandığını söylüyor.
Ancak bu hikâyenin gerçek olup olmadığının bir netliğe kavuşmadığını da belirtiyor. Hikâyeye göre, posta sistemleriyle uğraşan Francesco Tasso adında bir kişi, sistemlerini geliştirmek ve merkezileştirmek için reformlar başlatmıştı.
Bu reformlardan biri de tahmin edeceğiniz gibi dağıtım araçlarını sarıya boyamak oldu.
Çünkü sarı renk, politik olarak kimseyi rahatsız etmeyecek nötr bir renkti. Birçok farklı renkteki taksiler arasında sarıya yönelişin önünü açan isimlerden biri ise Albert Rockwell oldu. Rockwell, 1908'de Yellow Cab Company kurarak tarihe damgasını vurdu.
Eşi Nettie'nin önerisiyle taksilerini sarıya boyayarak şehirlerin gri tonlarının arasında parlayan bir renk doğurmuş oldu. Sarı, sadece göze çarpmakla kalmıyor; aynı zamanda uzak mesafelerde dahi kolayca fark ediliyordu. Kısacası hanımcılık bu kez kazanmadı, kazandırdı.
Rockwell'in şirketinin ardından John Hertz'in de Chicago merkezli Yellow Cab Company şirketi renk konusunda öncü hâline geldi.
Hertz, kendi taksilerini üretmeye başladı ve 1915 yılında 40 taksiyle Yellow Cab Company'yi kurdu. Sarı, gittikçe şehirlerin sokaklarında dolaşan ikonik bir renk hâline geldi.
Taksi tarihinde sarının yolculuğu, sadece bir renk değişimi değil; aynı zamanda rekabetin ve işletme stratejilerinin bir yansıması olarak da değerlendirilebilir. Taksi hizmeti de bu dönemden itibaren bir meslek hâline geldi.
Bu rengin tercih edilmesi ise tesadüf değildi elbette.
Dünyanın farklı bölgelerinde, tıpkı Londra örneğinde olduğu gibi tipik sarı taksiler görmek her zaman mümkün değil. Ancak çoğunluğa baktığımızda taksilerin sarı olması evrensel bir şey. Sebebi ise sarı rengin trafikte daha kolay ayırt edilebilir ve müşteriler için hızlı görünme olanağı sağlayabilir olduğu.
Yalnız bununla da sınırlı değil! Sarı, aynı zamanda güven ve profesyonellikle ilişkilendiriliyor. Bu yüzden insanlar, hiç tanımadıkları bir araca binerken bir güven ararlar. Bunu da psikolojik olarak bilinçaltına göndermenin yolunu sarı renkte bulmuşlar.
Bazı bölgeler taksilerin sarı renkleriyle özdeşleşmiş durumda.
Örneğin New York, taksilerin çıkış noktası olduğundan mıdır bilinmez sarı taksileriyle meşhurdur. Hatta New York’ta geçen bir dizi ya da film izlediğinizde tarihi ne olursa olsun muhakkak sarı taksilere rastlamışsınızdır.
Çok az aracın sarı renkte olmasıyla da bu rengin seçilmiş olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Ancak saydığımız sebepler, bu durumu daha iyi açıklıyor. Bazı bölgelerde farklı renkte taksiler de elbette mevcut. Mesela Londra’da siyah taksiler olduğu gibi Manhattan’ın kuzeyinde de yeşil taksiler var.
Peki Londra taksileri siyah rengiyle nasıl ikonik bir hâl aldı?
Coventry'de Carbodies tarafından üretilen FX3, bugün klasik Londra taksilerinin ilk versiyonuydu. Başlangıçta benzinli motorlarla çalıştırılan FX3'ler, yüksek kilometre yapmak zorunda kalan taksiciler için ekonomik değildi. Bu nedenle, 1954'te Austin tarafından dizel motorlarla değiştirildi.
Austin FX3, tüm siyah taksilerin genel görünümünü belirleyerek ve Londra'daki tüm taksilerin siyah olma eğilimini başlatmış oldu. Önceden 1948'e kadar taksiler farklı renklerde üretiliyordu ancak FX3 standart olarak siyahtı ve diğer renkler için ekstra ücret alınıyordu.
Filo sahipleri için ekstra maliyet büyük bir yük olduğu için çoğu FX3 fabrika siyah renginde kaldı.
Kaynaklar: Time, Mediumİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER