Gündem

Suriye'de hangi adımlar atılacak? Türkiye kritik öneme sahip

SDG'nin Suriye ordusuna katılma kararının ardından Suriye'de devlet düzeninin kurulmasının hızlanacağı belirtiliyor. Peki Suriye'de bundan sonra hangi adımlar atılacak?

Suriye'de hangi adımlar atılacak? Türkiye kritik öneme sahip
12-03-2025 17:07

  ÖZETİ|  HABER7

Suriye'de 8 Aralık'ta Beşar Esad yönetiminin Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif gruplar tarafından devrilmesinin ardından başlayan yeni süreçte ülkenin geleceğine ilişkin yol haritası oluşturulmaya çalışılıyor. Ulusal ve uluslararası yapılan birçok toplantı ile Suriye'nin geleceği konuşulurken, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ile SDG elebaşı Ferhat Abdi Şahin arasında, Suriye topraklarının birliğini vurgulayan ve bölünmeyi reddeden anlaşmanın imzalanması bundan sonrası için atılacak adımları gündeme getirdi. 

EN ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİ YENİ ANAYASA OLUŞTURULMA SÜRECİ

Suriye için önümüzdeki dönemde atılacak en önemli adım yıllardır kaybolan devlet mekanizmasının yeniden tesisi olarak görülüyor. Bu kapsamda birçok millet, din ve etnik grubun bir arada yaşadığı Suriye'de demokratikleşme için atılacak kritik adımlardan biri yeni anayasa oluşturma süreci olacak.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara, İslam referanslı bir anayasa yapılacağı yönünde yaptığı açıklamaları varken, ABD, Avrupa ve Suriye'ye ekonomik destek sağlayan Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler ise yardımda bulunmalarının karşılığı olarak anayasa içeriği dayatması ve finansal desteğin sağlanabilmesi için bazı yasal düzenlemeleri şart koşma ihtimalleri göz önünde bulunduruluyor.

Ancak Suriye'de yeni oluşturulacak anayasanın ülkedeki Arap, Kürt, Türkmen, Çerkez, Süryani ve Ermeni gibi birçok etknik grubu, dini açıdan ise sünni, alevi/nusayri, İsmaili ve şii mezhebindeki milyonlarca insanı ayrım gözetmeksizin içine alan ve kapsayıcı şekilde olması gelecekte problem yaşanmaması adına elzem olarak görülüyor.


TÜRKİYE MODELİ UYGULANABİLİR

Suriye'nin devlet otoritesinin sağlanması ve yönetim sistemi oluşturulması için Türkiye'nin köklü devlet tecrübesinden de yararlanılabileceği ifade ediliyor. Suriye’de oluşacak yeni Cumhuriyet rejiminin yönetim şeklinin başkanlık olması; anayasanın Suriye’de yaşayan etnik ve dinî her kesimi kucaklayan, eşitlikçi, temel hak ve hürriyetleri garanti eden, serbest seçimi, hür teşebbüsü, din ve vicdan özgürlüğünü, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını esas alan bir nitelik taşıması gerekliliğine dikkat çekiliyor.
Bu kapsamda Türkiye'de halihazırda uygulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Suriye şartlarına uyarlanması halinde “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” modeliyle Suriye’nin millî birliğini sağlamasını sağlayabileceği belirtiliyor.


YURT DIŞINDAKİ SURİYELİLERİN GERİ DÖNDÜRÜLMESİ

Suriye'nin tekrar canlanması ve kalkındırılması için 13 yıllık savaş süresince Türkiye başta olmak üzere Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır’a sığınan Birleşmiş Milletler verilerine göre 4.8 milyon Suriyeli'nin geri döndürülmesi büyük önem taşıyan konulardan biri olarak öne çıkıyor.

Ülkede barış ortamının sağlanmasının ardından ekonomik olarak kalkındırabilmek için Suriye'nin üretiminin arttırılması ve ticaretin hareketlendirilmesi için gereken iş gücünün Suriye'ye dönüş yapan milyonlarca insandan sağlanabileceği ifade ediliyor.



Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bugüne kadar Suriye'ye düzenlediği harekatlar neticesinde oluşturulan güvenli bölgelerle Aralık 2024 tarihine kadar 740 bin Suriyeli gönüllü ve onurlu geri dönüş yaptı. Esad rejiminin devrilmesinden sonra ise Cumhurbaşkanı Erdoğan 8 Aralık'tan bu yana 133 bin Suriyeli misafirin gönüllü ve onurlu bir şekilde doğdukları topraklara geri döndüğünü, bugüne kadar Suriye'ye güvenli bir şekilde dönen Suriye sayısının  ise 873 bini bulduğunu açıkladı. 

PYD SİLAH BIRAKMADAN SMO SİLAH BIRAKMAMALI

Suriye'nin geleceğinde dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan biri de terör örgütü PYD/YPG'nin Suriye ordusu kapsamına alınması konusu olarak gösteriliyor. SDG’nin Suriye Ordusu’nun yapısına dahil edilmesi kararı ve sonrasındaki uygulamalar Türkiye tarafından yakından takip edilirken, Suriye'deki silahlı grupların tek çatı altında birleştirilmesi konusunda olası aksaklıkların gözden kaçırılmaması gerekiyor. 

Bu kapsamda Türkiye kontrolünde olan ve sınırımıza yakın bölgelerde kontrolü elinde bulunduran Suriye Milli Ordusu'nun terör örgütü PYD silah bırakmadan silah bırakmaması gerektiğinin altı çiziliyor. Türkmenler ve Türkiye için sadakatini bilinen yapıların “Suriye Ordusu” bünyesi altına girmesinin, PKK iltisaklı yapıların silah bırakmasından sonraya kadar ertelenmesi sağlanmasını gerektiği vurgulanıyor.

İSRAİL'E 'DUR' DENİLMELİ

Öte yandan atılan adımlardan sonra Suriye'deki barış ve huzur ortamının en büyük düşmanı olarak İsrail ve İsrail saldırıları olarak kalıyor. Tek çatı altında toplanacak Suriye ordusunun ve uluslararası toplumun İsrail meselesine ciddiyetle yaklaşarak, problemin çözümü için adım atması, İsrail saldırılarına 'dur' denilmesi gerektiği belirtiliyor. 


ÇOK PARTİLİ HAYAT VE SEÇİM SİSTEMİ

Bir diğer husus ise devlet mekanizmasının oturtulmasının ardından sisteminin sürekliliğinin sağlanabilmesi adına atılacak adımlardan oluşuyor. Yönetim şeklinin belirlenmesinin ardından demokrasinin en büyük gerekliliklerinden biri olan çok partili hayata geçmenin önünün açılarak seçimlere imkan sağlanmalı. Oluşturulacak yeni parlamentoda toplumun her kesiminin  temsiliyeti sağlanırken, belli grupların temsil edilememe sorununa yol açmaması için seçim barajı düşük tutulmasına dikkat edilmesi gerekliliğinin altı çiziliyor.
Ülkede geçmişte olduğu gibi toplumsal sorunlar yaşanmaması için ise etnik ya da dinî temelde ayrışmayı/bölünmeyi savunan siyasî partilere izin verilmemesine, bu yönde politikalar izlediği belirlenen partilerin kapatılması ve yöneticilerine siyasî yasak uygulanması için gerekli anayasal ve yasal düzenlemeler yapılması ifade ediliyor. 


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER