Türkiye, 6 Şubat sabahına 'asrın felaketi' şeklinde tanımlanan 7,7 büyüklüğündeki Pazarcık depremiyle uyandı. Aynı gün içerisinde 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha Elbistan'da meydana gelmişti. Ülkemizin Doğu'sunda, Güneydoğu'sunda ve Akdeniz bölgelerinde 11 şehir tahrip olmuş, on binlerce insan enkaz altında kalarak hayatını kaybetmişti.
AFAD; ilk depremin şiddetini 12, ikinci depremin şiddetini ise 10 olarak açıkladı. |
Depremin akabinde 'ihmal', 'tedbir' ve 'önlem' konuları defaatle tartışıldı. Aynı dönemde akamete uğratılmış 'kentsel dönüşüm' projeleri yeniden gündeme geldi. Öyle ki Danıştay'dan dönen İskenderun'daki kentsel dönüşüm hamlesinin bir benzerinin Antakya'da yaşandığı ortaya çıktı.
İşte depremde yıkılan binaların yüzde 98’inin ortak özelliği
Binlerce apartmanın ve bağımsız birimin yıkıldığı, on binlerce yapının ağır hasarlı olduğu gerekçesiyle 'acil yıkım' kararının çıkarıldığı Hatay'da, yıllar önce 'kentsel dönüşüm' hamlesinde bulunulmak istenmişti.
Önce ölüme sürüklediler, sonra propaganda başlattılar! İşte 'İskenderun' gerçeği!
BAŞKAN KİMYECİ SORUNU GÖRDÜ, RİSKLİ YAPILARIN RAKAMINI VERDİ
2014'te göreve gelen AK Parti Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci, 2015'te "Kentsel dönüşüm Antakya'nın yüz akı olacak" demiş ve bölgede 1390 adet 'riskli yapı' olduğunu işaret etmişti.
Kimyeci: "Çarpık kentleşmenin ne yazık ki kötü bir örneği olan Emek Mahallesi ve Aksaray Mahallemizin bir kısmı Kentsel Dönüşüm ile yepyeni bir yaşam alanına dönüşecek" şeklindeki sözleriyle Emek ve Aksaray mahallelerini ve buradaki aciliyeti göstermişti.
Eski Başkan Kimyeci, "Kentsel dönüşüm projemiz kapsamında vatandaşlarımıza yeni konutlar yapmakla kalmayacak, sosyal tesisler, gençlerimiz için spor tesisleri, alışveriş alanları, park ve yeşil alanlar gibi pek çok yaşamsal alanı da inşa etmek sureli ile halkımızın hizmetine sunacağız" diyerek kentsel dönüşümün toplumu bir bütün olarak kapsayacağını, Antakya'nın yeniden inşa edileceğini söylemişti.
"BURADA BİR SORUN OLDUĞUNU ANLADIM"
2017'ye gelindiğinde bu kez eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki kente ziyarette bulundu. Dönemin Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci ile halka seslenen Özhaseki, "Ömrüm belediyecilik ile geçti. Bu işlerin içerisinde geçti. Burada bir sorun olduğunu anladım" sözleriyle Antakya'daki durumu 6 yıl öncesinden özetledi.
Niyetinin yol haritası belirlemek olduğunu aktaran Mehmet Özhaseki: "İçinizden 8-10 arkadaşınız mahalleden, buradan sorunları bana anlatmak üzere biraz sonra bir yerde oturalım, sakince bana sorunları anlatın, hepsini dinleyeyim, sizinle bir çözüme kavuşturalım böyle bir yol haritası belirleyelim" diye konuştu.
Bu sözlerden sonra kürsüye çıkan Antakya Belediye Başkanı Kimyeci, bölgenin deprem alanı olduğunu net bir şekilde vurguladı. Kentsel dönüşümün hayati gereksinimini şu sözlerle anlattı:
"Antakya’mız özellikle birinci derece deprem bölgesinde olduğundan bu mahallemizi Antakya’mızın en güzel mahallerinden biri haline getirmek için vermiş olduğunuz tüm katkı ve desteklerden dolayı teşekkürlerimizi sunuyorum.”
Aynı zamanda mimar olan eski Başkan Kimyeci'nin sözü sık sık halkın protestolarıyla bölünmüş, yer yer yuhalanmış ve projenin akamete uğratılacağına dair ilk izlenimler bizzat sahadan alınmıştı.
CHP yandaşı Cumhuriyet gazetesi, o günü "Yurttaşlar Antakya Belediyesi'ni protesto etti: Kentsel dönüşüm istemiyoruz" başlığıyla özetlerken, niyetlerini de bir nevi açıklıyordu.
2019'a gelindiğinde Antakya'yı ve yurdu 'yerel seçimler' heyecanı sarmıştı. CHP'nin aday olarak gösterdiği eski meclis üyesi Hikmet Hatunoğlu, 'kentsel dönüşüm' hamlesinin durdurulacağını vaat olarak vermişti. Açık açık Emek ve Aksaray mahallelerindeki kentsel dönüşüm projesinin sonlandırılacağını söyleyip, bu hamlenin 'dayatma' niteliğinde olduğunu belirtiyordu.
30 Mart'taki idari mahalleler seçim sonuçları açıklandığında Hikmet Hatunoğlu, oyların 85 bin 204'ünü alarak ikinci sırada kalmıştı. İlk sırada AK Parti vardı. Fakat vatandaşın ve bölgedeki CHP yapılanmasının yoğun tepkileri sonucunda kentsel dönüşüm projesi kısmi olarak yapılabildi.
Netice itibariyle sadece Antakya'da 1000'e yakın yapı deprem sırasında yıkılmış, yüzlerce insanımız hayatını kaybetmiş; tuzla buz olan yerleşkelerin yüzde 97,9'unun 1999 yılından önceki mevzuata göre inşa edildiği tespit edilmişti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın sahadaki çalışmaları sonucunda Hatay özelinde 15 bin 248 binadaki 71 bin 735 bağımsız birimin 'acil yıkılması gereken' statüde olduğu öğrenildi.
Editor : Şerif SENCER