Gündem

Son dakika: MİT Başkanı İbrahim Kalın Şam'a gitti!

Son dakika haberi: Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın 61 yıllık rejimin çökmesinin ardından Suriye'nin başkenti Şam'a gittiği öğrenildi.

Son dakika: MİT Başkanı İbrahim Kalın Şam'a gitti!
12-12-2024 17:57

Suriye'nin ÖZETİ| kalbi Emevi Cami! İşte önemi ve sebebi...

GALERİNİN DEVAMI <p>Beşar Esad rejimi güçleriyle 27 Kasım'dan bu yana çatışan muhalif silahlı gruplar, Suriye'deki stratejik öneme <a href=sahip Humus ilinde önemli bir zafer kazandıktan sonra Şam'a girmeyi başarmıştı.

"><p>Muhaliflerin Esad rejimini devirmesi ülkede bayram havasına <a href=neden oldu.

"><p>Sokaklarda sevinç gösterileri yapılırken Suriyelilerin toplandığı Şam Emevi Camii'nden tekbir sesleri yükseldi. Yüzbinlerce kişinin akın ederek dualarla kutlama gerçekleştirdiği 1310 <a href=yıllık Emevi Camii'nin tarihi ise merak uyandırdı.

"><p>Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesiyle sınırların kaldırılması sonrası halk, ülkedeki en önemli dini yapılardan biri olan başkent Şam'daki Emevi Camii'ne akın ediyor. Suriye halkı, tarihi Emevi Camii'nde ibadetlerini <a href=yerine getiriyor.

"><p>Halkın akın ettiği cami dron ile havadan görüntülendi. <a href=Dünyanın en eski camilerinden olan ve 715 yılında ibadete açılan Emevi Camii'nin ihtişamını koruduğu görüldü.

"><p><span data-style=Ebu Ubeyde Bin Cerrah komutasındaki Müslümanlar Şam'ı fethetti


Hazreti Ömer, Suriye cephesinde mücadele eden İslam ordularının başkumandanlığına Ebu Ubeyde Bin Cerrah'ı getirdi. Ebu Ubeyde Bin Cerrah komutasındaki Müslümanlar 634-636 yılları arasında Bilad-ı Şam denilen bugünkü Lübnan, Filistin, Suriye ve Ürdün devletlerini Bizans'ı mağlup ederek fethetti. O dönemde bu toprakların merkezi Dımeşk ismi ile anılıyordu. Bugünkü Şam olan Dımeşk'e giren Ebu Ubeyde bin Cerrah, Roma döneminde Jüpiter'e adanmış bir pagan tapınağı olarak inşa edilen yapıyı ve 391 yılında Roma imparatoru 1. Theodosius döneminde dönüştürülen Aziz Yahya Kilisesi'nin bir kısmını cami yapmak için bölgedeki Hristiyanlarla anlaştı. Kilisenin bir bölümü Hristiyanların kullanımına bırakılırken, diğer bölüm ise Müslümanların ibadet etmesi için hazırlandı.

"><p><span data-style=Hazreti Yahya Kilisesi, camiye dönüştürüldü


Zamanla bölgede artan Müslüman nüfusu nedeniyle Müslümanlara ayrılan bölüm yetersiz kaldı. Müslümanların ibadet edebilmesi için kilisenin tamamen yıkılarak camiye dönüştürülmesi kararı verildi. Hristiyan halkın itirazlarına rağmen 6. Emevi Halifesi Velid, kararlı bir duruş gösterdi. 705 yılında inşasına başlanılan cami, 714 yılında bittiğinde ortaya bir abidevi eser çıktı. Camiyi inşa ederken bölgedeki mimari tecrübeden yararlanan Emeviler, inşa sürecinde Mescid-i Nebevi'yi örnek aldı. Savaşlar, depremler ve yangınlar gören tarihi cami birçok badire atlattı. Selçuklu Sultanı Melikşah, Atabey Nureddin Zengi, Memluklu Sultanı Kayıtbay, Yavuz Sultan Selim ve Sultan 2. Abdülhamid gibi birçok Müslüman sultan ise tarihi camiyi restore etti. Emevilerin ihtişamlı eseri, etrafında olan biten tüm kargaşaya rağmen heybetinden bir şey kaybetmedi. Öte yandan, hadisler ve yerel Şam geleneğine göre, Emevi Camii'nin bir minaresine Hazreti İsa'nın kıyamet günü öncesinde gökten ineceği ve Müslümanları bir araya toplayarak bir diriliş gerçekleştirileceğine inanılırken, tarih boyunca ihtişamını koruyan cami havadan görüntülendi.

"><p><span data-style=“Ulu cami geleneğinin başladığı eserlerden bir tanesidir”


Emevi Camii hakkında konuşan Tarihçi Zafer Bilgi, “Emeviyye Camii, Bilad-ı Şam diye Osmanlı döneminde de anılan geniş bölgenin merkezi noktasında bulunan bir mabed. Külliyenin baş kısmında büyük bir camii şerif olarak göze çarpmaktadır. Bilad-ı Şam ise Lübnan, Filistin, Suriye ve o civardaki yerin adıdır. Sonra Dımeşk diye bugünkü Şam'a isim veriliyor. Emevi Camii, Dımeşk'ın merkezi camisi oluyor. Orası kadim bir kültürün izini barındırıyor. Emeviyye Camii, 700'lü yıllarda camiye dönüştü. Cami olmadan önce Roma döneminde Hazreti Yahya Kilisesi olarak adlandırılan Romalı Theodosius'un 5. asırda temellerini attığı bir kilise. Öncesinde Jüpiter tapınağı olarak geçiyor ki bu da çok ilginç; yani bir tapınak kiliseye çevrilmiş, o kilise daha sonra genişletilerek dönemin kritik noktasında sembolik değer atfetmesi adına bir İslam merkezi olmuştur. Ulu cami geleneğinin başladığı eserlerden bir tanesidir. Emeviler dönemine tarihlendiği için Emeviyye ismini almıştır. İlk olarak Hazreti Ömer döneminde Ebu Ubeyde bin Cerrah ordu komutanı olarak bu bölgeyi fethetmiştir. Emevi hükümdarlarından Melik Bin Abdülmelik 714 yılında burayı büyütmüştür. Bugünkü halinin temellerini attı. Ulu Camii olması hasebiyle burası Müslümanların cemaat kültürünü hat safhada yaşandığı, çevresel olarak toplanma noktası, hayatı bir arada gerçekleştirdiği kompleks merkezidir. Tarihine baktığımızda ilk külliye kültürünü yaşayan camilerden bir tanesidir. Fakat kilise üzerine kurulduğu için nef dediğimiz revaklarla enine uzundur. Bugünkü halini Mescid-i Nebevi'yi örnek alarak almıştır. Döneminde Romalı ve Arap mimarların bir arada inşa ettikleri bir yapıdır. Roma mimarisinde, Arap mimarisinden ve son dönemde de 1902 yılında çatının tamirini Sultan 2. Abdülhamid'in vesile olduğunu görüyoruz. Osmanlı mimarları da buraya son halini veriyorlar” ifadelerini kullandı.

"><p>Hazreti İsa'nın yeryüzüne tekrar ineceği noktanın Emevi Camii minaresi olduğunu söyleyen Tarihçi Bilgi, <strong><em>kabul görmüştür. O minare kutsanıyor. Hazreti İsa'nın Kur'an-ı Kerim'de de geçen yönüyle göğe kaldırıldığı ve kıyamete yakın bir dönemde tekrar yeryüzüne ineceği; o dönemki Eski Ahit'e, Tevrat'a, İncil'e, bunların özü de İslam inananları, bugünkü Müslümanları bir araya toplayıp kurtuluşa vesile olacağına inanılır. İşte o kurtuluşa vesile olmasının, o tohumun düşeceği yer ve yeryüzünde yeniden dirileceği nokta Şam olarak kabul ediliyor. Şam eski bir şehir olduğu için şehir kültürünün, tarihinin kadim olması nedeniyle gerçekleşmesi uygun olarak görülebiliyor. Bu olabilirse kadim şehir olan Şam Emevi Camii'nde olabilir deniliyor. Hazreti İsa'nın o coğrafya da bulunması ve orayı uyarması hasebiyle tekrar o coğrafyaya inip, oradan yeniden bir dirilişi halkı Hak yolunda toplayarak gerçekleştireceğine inananlar mevcut. Halk arasında çok bilinen bir olay olarak anlatılıyor” diye konuştu.

"><p><span data-style=“Cihat ve fetih kültürünün yayıldığı yer olması nedeniyle İslam coğrafyasında değerlenmiştir”


Emevi Camii'nin cihat ve fetih kültürünün yayıldığı bölge olduğunu aktaran Zafer Bilgi, “Emevi Camii, Roma'dan önce Jüpiter tapınağı dediğimiz bir tapınak. Hazreti İsa'nın peygamber olarak kabul edilmesinden önce orada bir Paganist kültür kalıntıları var. Bir tapınak olduğunu biliyoruz. 300'lü yıllardan önceki yıllarda olduğu tahmin ediliyor. Sonraki dönemlerde Roma Kilisesi. Sonraki dönemde Emevi Ulu Camii. Sonraki dönemde Memlüklerin oraya özellikle Sultan Kayıtbay'ın destekleri var. Selahaddin Eyyubi'nin de hemen yakın yerlerde bir kabri var. Selahaddin Eyyubi de Eyyubilerin merkezi olarak kullanmıştır. Burası dünyaya bir cihat ve fetih kültürünün yayıldığı yer olması hasebiyle İslam coğrafyasında değerlenmiştir. Yavuz Sultan Selim ile Osmanlı'ya, Sultan 2. Abdülhamid ile Osmanlı'nın son dönemi ile tekrar bir onarılarak bugüne evrilmiş oldu” şeklinde konuştu.

">

Son dakika haberi: Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin çökmesinin ardından tarihi günler yaşanıyor... Bu kapsamda bölgeye Türkiye'den kritik bir ziyaret gerçekleştirildi.

MİT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye'nin başkenti Şam'a gitti. Kalın'ın da aralarında bulunduğu bir heyet Suriye'nin başkenti Şam’a ziyaret gerçekleştirdi. MİT Başkanı Kalın'ın Şam'da resmi temaslarda bulunması bekleniyor. 

EMEVİ CAMİİ'NDE NAMAZ KILDI

Kalın'ın Emevi Camii'nde namaz kıldığı öğrenildi.

İbrahim Kalın'ın Emevi Camii'nde coşkuyla karşılandığı anlar ise kameralara böyle yansıdı...