Gündem

Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulunda

TBMM Genel Kurulu'nda, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanırken, Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, teklifin belirsiz yetkilerle donatılmış bir Siber Güvenlik Başkanlığı öngördüğünü belirtti. Özdağ, "kritik altyapı" ve

Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulunda
05-03-2025 00:47
TBMM ÖZETİ| Genel Kurulu'nda, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanırken, Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, teklifin belirsiz yetkilerle donatılmış bir Siber Güvenlik Başkanlığı öngördüğünü belirtti. Özdağ, "kritik altyapı" ve "kritik kamu hizmeti" gibi Türk hukuk sisteminde karşılığı olmayan soyut kavramların başkanlığın yetkisi altına bırakıldığını ifade etti.Abone ol

TBMM Genel Kurulu'nda, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Teklifin tümü üzerinden söz alan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'yle Siber Güvenlik Başkanlığının kurulmak istendiğini, başkanlığın yetkilerinin belirsizlik içerdiğini söyledi.

Teklifte, "Türk hukuk sisteminde adı duyulmayan 'kritik altyapı', 'kritik kamu hizmeti' gibi ne olduğu belli olmayan soyut kavramların yer aldığını" belirten Özdağ, bununla ilgili yetkinin doğrudan Siber Güvenlik Başkanlığının uhdesine bırakılacağını ifade etti.

Bu durumun Anayasa'ya aykırı olduğunu, yasama ve yargı yetkisinin idareye devri anlamına gelebileceğini savunan Özdağ, "Teklifle, Anayasa'nın 7. maddesinde öngörülen 'Yasama yetkisi Türk milleti adına TBMM'nindir. Bu yetki devredilemez' hükmü göz ardı edilmektedir. Yasa metninde adı geçen SOME, Siber olaylara müdahale ekibi olarak tanımlanan birimlerle ilgili tatmin edici izah da yoktur." dedi.

Yeni Yol Partisi Gaziantep Milletvekili Ertuğrul Kaya da evrensel hukuk normlarına göre hakimlere ait olan bir yetkinin söz konusu kanun teklifiyle bir memura verilmek istendiğini öne sürdü. Kaya," Bu yasa teklifinizde, Siber Güvenlik Başkanı adını verdiğiniz tek bir kişiye yine tüm yetkileri verme peşindesiniz. Bu süper reis, yargının kararlarını da verecek, interneti de kapatmaya karar verecek, her şeye kendisi karar verecek." diye konuştu.

İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş de siber güvenliğin ülkeler için stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Ülkelerin siber güvenlik kapasitesinin vatandaşın güvenliğiyle de doğrudan ilişkili olduğuna işaret eden Türkeş, siber savunmanın, geleneksel askeri savunmalar kadar önemli hale geldiğini ifade etti.

Düzenlemeyi eleştiren Türkeş, şunları ifade etti:

"Karşımıza gelen kanun teklifi, 'siber güvenliği sağlayacağım' derken özel hayat, düşünce özgürlüğü, konut dokunulmazlığı güvenliğini tehdit altına alıyor gibi görünmekte. Hatta en önemlisi, yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinin görev alanına giren konulara, yetkisi olmadan müdahale etmesi anlamına gelen fonksiyon gasbına neden olmaktadır. İYİ Parti olarak böyle bir düzenlemenin gerekliliğini ve önemini bildiğimizi ancak önümüze konulan kanun teklifinin bu haliyle yürürlüğe girmesinin ciddi problemlere sebep olacağını vurgulamak isteriz. Özellikle Anayasa ihlali yaratacak maddelerin gözden geçirilmesinin önemini belirtmek isteriz."

"Siber saldırıların bertaraf edilmesi bir milli güvenlik meselesi"

MHP Konya Milletvekili Konur Alp Koçak da siber saldırıların tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek yaygınlaştığına dikkati çekti.

Bu saldırıların, bireylerin kişisel verilerinin ele geçirilmesinden, nükleer tesislerin güvenliğinin ihlaline kadar çeşitli seviyelerde gerçekleşebileceğini belirten Koçak, "Tehdidin ciddiyeti dikkate alındığında, siber güvenliğin internet ortamındaki, kişisel verilerin gizliliğinin sağlanması gibi dar bir çerçevede değerlendirilmemesi gerektiği anlaşılacaktır. Artık çatışma ve savaşların dahi siber dünyaya kaydığı görülmektedir. Bu yönüyle bakıldığında, siber saldırıların bertaraf edilmesinin aslında bir milli güvenlik meselesi olduğu görülecektir." diye konuştu.

Koçak, Türkiye'nin savunma sanayisinde ve milli teknoloji hamlesinde yakaladığı başarıların daha etkin ve sürdürülebilir kılınması için siber alandaki yetkinliklerin hızla artırılması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin yakın bir gelecekte ilk nükleer enerji santraline sahip olacağını anımsatan Koçak, "Akkuyu gibi yeni nesil nükleer tesislerdeki ileri seviye dijitalleşme, operasyonel süreçlerin verimliliğini artırmakla birlikte siber tehditleri de beraberinde getirmektedir. Potansiyel siber saldırılar dikkate alınarak, Akkuyu gibi projelerde kullanılan modern dijital sistemler için alınacak siber güvenlik önlemleri, en üst seviyede koruma sağlayacak şekilde dizayn edilmeli." ifadelerini kullandı.

MHP olarak, siber güvenliğin milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğuna inandıklarını dile getiren Koçak, siber uzay ve siber vatan kavramları çerçevesinde konvansiyonel savunma ile siber savunmanın birlikte ele alınmasını savunduklarını söyledi.

DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez de düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek, geri çekilmesini istedi. Düşünmez, kanun teklifinin ifade özgürlüğünü, kişisel verilerin korunmasını, adil yargılanma hakkını ve temel denetim mekanizmalarını tehlikeye atacağını iddia etti.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç da kanun teklifinin Siber Güvenlik Başkanlığına dijital verilere sınırsız erişim yetkisi verdiğini, teklifte kişisel verilerin saklanması, kullanılması ve imha edilmesi konusunda belirsizlikler olduğunu savundu.

Teklifte yer alan bazı düzenlemelerin özgürlük ve güvenlik çelişkisini ortaya koyduğunu öne süren Kamaç, "Bu çelişki, bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına yol açarken aynı zamanda güvenliğin de tehlikeye girmesine neden olabilir." diye konuştu.

Kanun teklifinde yer alan "halk arasında endişe yaratanlara ya da kurumları veya şahısları hedef almak amacıyla veri sızıntısı yapılmış gibi içerik oluşturanlara veya yayanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verileceğine" yönelik hükme işaret eden Kamaç, teklifin belirsiz suç tanımları getirerek gazetecilerin, sivil toplum örgütlerinin ve dijital aktivistlerin özgürlüklerini kısıtlamak için bir araç olarak kullanılabileceğini kaydetti.

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan da siber güvenliğin, milli güvenliğin önemli bir parçası haline geldiğini ve bu konuda çağı yakalayan önlemlerin alınmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Ancak bu yapılırken, insan hakları ve demokrasinin temel kavramlarından uzaklaşılmaması gerektiğinin altını çizen Ceylan, kanun teklifiyle Siber Güvenlik Başkanına olay mahallinde arama yapma, kopyalama, el koyma gibi izinlerin verilmesinin sakıncalı olduğunu, bunun, kişisel hak ve özgürlükleri hiçe sayacak bir yetki olduğunu iddia etti.

"Siber güvenlik ürünü üretenlere sertifika verilecek"

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya da siber güvenliğin ülkeler için önemine işaret ederek, "Bir ülkenin siber güvenlik alanında ön plana çıkarak rol model olabilmesi, kapsamlı bir siber güvenlik çatı mevzuatının varlığı ve merkezi bir otoritenin etkin işleyişiyle doğrudan ilişkilidir. Çatı bir mevzuat, ulusal düzeyde siber güvenlik politikalarının tutarlılığının sağlanmasında, kamu kurumları, özel sektör ve bireyler için bağlayıcı standartlar sunmaktadır. Ayrıca uluslararası işbirliği ve karşılıklı tanınabilirlik açısından da temel bir çerçeve sağlayarak, bir ülkenin küresel siber güvenlik ekosisteminin konumunu güçlendirmektedir." dedi.

Kritik altyapıların, Siber Güvenlik Başkanı tarafından belirleneceğine yönelik açıklamaların doğru olmadığını belirten Özkaya, kritik altyapıların, Cumhurbaşkanı başkanlığındaki 9 kişilik kurul tarafından belirleneceğini söyledi.

Siber güvenlik ürünü üretenlere sertifika verileceğini dile getiren Özkaya, devletin kritik altyapılarında kullandığı bilişim sistemleri, yazılımlarında bu sertifikayı almış ürünlerin olmasını önemsediklerini ifade etti.

Görüşmeler devam ederken yerinden söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'in sosyal medya hesabından yaptığı "Meclis'te iftar saatinde yoklama yaptırıldığına" dair paylaşımına tepki göstererek, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ'dan yaşananları açıklamasını istedi.

Bunun üzerine Bozdağ, CHP'nin grup önerisi oylamasının ardından 55 dakika ara verdiğini, ardından CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar'ın Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan Genel Kurulun gündemine alınmasına ilişkin önerisi görüşüldükten sonra CHP Grubunun yoklama talep ettiğini söyledi.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER