Yaşamını ÖZETİ| çini sanatına adayan Sevim Ersoy, “değerlerimizle büyüyoruz” anlayışıyla ürettiği işlerini bir araya getirdiği “Geçmiş Zaman Olur Ki” adlı sergisiyle sanatseverleri Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ne davet ediyor. Beste Gürsu’nun kürate ettiği sergi, Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın katkılarıyla kapılarını açtı.
Geleneksel Türk sanatları denildiğinde çini akla ilk gelenlerden. Sevim Ersoy bu geleneksel sanatı hem kadim kurallara uyarak hem de çağdaş dokunuşlar yaparak geçmişten geleceğe bir köprü vazifesi gören işlerle ortaya koyuyor, “Çininin katı kurallarının aksine özgün çalışıyorum” diyor. Eserlerinde görülen pirinç, bakır, ayna, boru gibi malzemeler de çiniye eklemlenince bu sözünü doğruluyor.
BİR İLHAM ŞEHRİ: İSTANBUL
Serginin adından yola çıkarak “geçmiş”in ondaki ifadesini sorduğumda ise geçmişini bilmeyenin geleceğini hazırlayamayacağını vurguluyor. Geleneksel ruhu ve duyarlılığı tarihe saygılı bir şekilde sanatına yansıtan sanatçının işlerini anlatırken bir ilham şehri olan İstanbul’a değinmemek olmaz. İstanbul; Piri Reis, Matrakçı Nasuh, Mehmet Hulusi, Cemal Akyıldız gibi iz bırakan isimlerin eserlerinin sıraltı çini levhalara aktarılmasıyla dünden bugüne panoramik bir görüntüyle bizi selamlıyor. Öte yandan sıraltı çini tabaklar, renkli sır tekniği çini şişe ve levhalar da diğer görülesi parçalar.
Sanat yaşamı boyunca 16. yüzyılın önemli tarihi figürlerinin projelerini yaşama geçiren Sevim Ersoy, birkaç yıl içerisinde de bir Mimar Sinan projesini gerçekleştirmek istediğini heyecanla ifade etti.
“Çini benim yaşamımı şekillendirdi. Öğrendikçe kendimi ifade biçimim oldu” diyen Sevim Ersoy’un “Geçmiş Zaman Olur Ki” sergisi 18 Aralık’a kadar görülebilir.
Editor : Şerif SENCER
