Daha ÖZETİ| önce buradaki yazımızda renklerin isimlerinden ve anlamlarından detaylı bir şekilde bahsetmiştik. Bu yazımızda da konumuz renkler ve hatta daha pek çok yazımızda konu renkler olacak. Çünkü doğduğumuz andan öleceğimiz ana kadar renklerin içinde var olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. Hatta pek çok kişiye göre hayatın gerçek anlamı renklerin arasında saklıdır.
Çok, hem de çok fazla renk var. Bunların bazılarından nefret ediyoruz, bazılarını ise bizi simgelemesine izin verecek kadar çok seviyoruz. 'Renkler nasıl oluşur?', 'ışık', 'karanlık' gibi fizik bilgilerine girmeyeceğiz ama renklere biraz daha yakından bakacağız. Çünkü pek çoğumuz ne kadar seviyor olsak bile aslında renkler hakkındaki bilgilere çok da hakim değiliz. Hazırsanız başlayalım.
Renkler hakkında bazılarını ilk kez duyacağınız sıra dışı bilgiler:
Dünyanın en çok sevilen rengi bir dönem alt tabakanın rengi olarak kabul ediliyordu.Bebeklerin dünyası kıpkırmızıdır. Kavram olarak renklerden bahsetmek yeni bir alışkanlık.Sivrisinekler sizi seviyorsa seçtiğiniz renkleri değiştirmenizde yarar var.Renklerin gerçekten de cinsiyeti var.Renklerin tadı bile var.Işıkları kapatınca karanlıkta gördüğümüz aslında siyah renk değil.Sık sık acıkıyorsanız evinizin rengini değiştirmeniz gerekebilir.Renklerin anlamlarını bilmek hayatınızı kolaylaştırır.Dünyanın en çok sevilen rengi bir dönem alt tabakanın rengi olarak kabul ediliyordu:
'En sevdiğin renk hangisidir?' sorusuna, insanların çok büyük bir kısmı mavi yanıtını veriyor. Doğru, uluslararası pazarlama firmalarının araştırmaları da bize bu veriyi veriyor. Peki mavi rengin bir dönem düşük sınıf insanların rengi olduğunu söylesek ne derdiniz? Antik Roma döneminde yaşayan zenginlerin favori renkleri beyaz, siyah ve kırmızıydı. Alt sınıf ve hatta barbar görülen işçiler ise mavi renk giyerlerdi. Kim bilir belki işçi tulumlarının hâlâ mavi, lacivert renklerde olması bu korkunç alışkanlığın bir devamıdır.
Bebeklerin dünyası kıpkırmızıdır:
Yenidoğan bebeklerin etrafa çok da bilinçli bakmadıklarını ve tıpkı doğadaki yavrular gibi temel içgüdüleriyle hareket ettiklerini fark etmişsinizdir. Bunun en büyük nedeni, yenidoğan bebeklerin renkleri ayırt edemiyor olmalarıdır. Ortalama iki haftalıkken ilk ayırt ettikleri renk ise kırmızı rengidir. Gün gün görüş becerileri gelişir ve ortalama beş aylıkken tüm renkleri ayırt ederler ama uzun bir süre dünyanın rengi onlar için kırmızıdır. Belki de evrimsel süreçte kan rengi olduğu için kırmızıyı erken görme gibi bir beceri geliştirmişizdir.
Kavram olarak renklerden bahsetmek yeni bir alışkanlık:
Antik Yunan’daki renk kavramını da araştıran tarihçi Michel Pastoureau’ya göre eskiden renklerden kavramsal olarak bahsedilmiyordu. Yani biz şu an mavi ne güzel bir renk, kırmızı ne kadar çirkin diyoruz ya; Roma dönemindeki bir insan bu cümleyi 'mavi çiçek ne güzel', 'kırmızı masa ne kadar çirkin' şeklinde kuruyordu. Yani renkler eskiden sıfat görevi görüyor, bugünkü gibi soyut kavramlar şeklinde bahsedilmiyordu. Yunan, Mısır ve İsrail medeniyetlerinde de durum bu şekildeydi.
Sivrisinekler sizi seviyorsa seçtiğiniz renkleri değiştirmenizde yarar var:
Florida Üniversitesi'nde görevli Jonathan Day tarafından yapılan bir araştırmaya göre sivrisinekler, özellikle öğleden sonraki saatlerde görsel temelli bir arama biçiminde yiyecek arıyorlar. Dikkatlerini en çok çekenler ise mavi, lacivert, siyah ve kırmızı gibi koyu tonlu renkler. Yani yaz aylarında sivrisinekler tarafından bol bol ısırılan biriyseniz renk tercihlerinizi bir kez daha sorgulayın.
Renklerin gerçekten de cinsiyeti var:
Maryland Üniversitesi’nde görevli sosyolog Philip Cohen tarafından yapılan geniş çaplı bir araştırmada kadın ve erkek katılımcılara en çok sevdikleri renkler soruldu. Mavi renk, cinsiyet ayırt etmeksizin çoğunluğun favori rengi seçildi. İkinci soruda ise ikinci sevdikleri renk soruldu. İlginç bir şekilde kadınların yüzde 27’si mor, erkeklerin yüzde 25’i ise yeşil rengi sevdiklerini söylediler. Yani bebeklere dikilen klasik pembe ve mavi renkler çok da doğruyu yansıtmıyor. Eğer sevgilinize hediye alırken renk konusunda kararsız kalırsanız bu istatistik aklınızda bulunsun.
Cinsiyetlerin renkler üzerindeki etkisi konusunda bir araştırma daha var. Arizona Üniversitesi’nde görevli bir grup araştırmacı, yaptıkları çalışmalarda kadınların ve erkeklerin özellikle kırmızı rengi farklı gördüklerini keşfetti. Kadınlar, kırmızı - turuncu renk spektrumunu erkeklere göre çok daha iyi algılıyorlar. Araştırmacılar bunun nedeninin kadınların XX kromozomuna sahip olması olabileceğini söylüyor. Kabul edelim beyler, konu araba değilse gerçekten de renklerden pek anlamıyoruz.
Renklerin tadı bile var:
Polytechnic University of Valencia ve Oxford Üniversitesi’nde görevli bir grup araştırmacı bir deney yaptı ve sonuçları Journal of Sensory Studies dergisinde yayımlandı. Bu deneyde katılımcılara beyaz, krem, kırmızı ve turuncu renge sahip dört farklı bardakta aynı sıcak çikolatadan verildi. Katılımcıların büyük çoğunluğu, krem ve turuncu renkli bardaklarda içtikleri sıcak çikolatanın çok daha lezzetli olduğunu söyledi. İnce belli cam bardakta içilen çayın daha lezzetli olduğunu biliyorduk ama renk olayı gerçekten de şaşırtıcı oldu.
Işıkları kapatınca karanlıkta gördüğümüz aslında siyah renk değil:
Yatağınıza yattınız ve uzanıp ışığı kapattınız. Etraf simsiyah bir karanlığa büründü değil mi? Hayır, değil. Tabii aradan bir süre geçip gözleriniz karanlığa alıştığı zaman gördüğünüz şey siyah renktir ancak tam ışıklar kapanıp da karanlık başladığında aslında bambaşka bir renk görüyorsunuz. Grinin koyu bir tonu olarak tanımlayabileceğimiz bu renk, eigengrau olarak isimlendirilmiştir.
Editor : Şerif SENCER