İlkokula başlayanların yanı sıra bir üst sınıfa geçen çocukların da tatil sonrası sorunlar yaşayabileceğini kaydeden öğretmenler, ebeveynlerin süreç boyunca çocuklarının yaşadığı kaygıyı anlayabilmek için empati yapmalarının önemine vurgu yaptı.
Ailelerin, çocuklarına okula alışma konusunda zaman tanıması gerektiğini söyleyen Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezi Akdeniz Şubesinde rehber öğretmen olarak görev yapan Rukiye Türk, sürecin sağlıklı yönetilmesi sayesinde yaşanan bazı sorunların daha rahat atlatılabileceğini belirtti. Okula yeni başlayan çocuklarda özellikle anneden ayrılma kaygısı, isteksizlik, motivasyon kaybı gibi semptomların da görülebileceğini ifade eden Türk, okul kaygısı yaşayan çocukların farklı tavırlar sergilemelerinin normal olduğunu söyledi.
“Veliler, kaygılarını çocuklarına yansıtmamalı”
Türk, bu süreçte velilerin de en az öğrenciler kadar heyecanlı ve kaygılı olduğunu belirterek, “Öğrencilerin bu süreçte kaygı yaşamasında velilerin yaşadığı duygular da çok etkili oluyor. Bazen velilerimiz, yaşadıkları kaygıyı farkında olmadan yansıtabiliyorlar ve sosyal öğrenme sonucu çocuk da aynı duyguyu daha fazla besleyip büyütebiliyor” dedi. Okul öncesi süreçte çocuklara bazı konuların anlatılması gerektiğini aktaran Türk, “Bu süreçte öğrenciye okulun ne kadar gerekli olduğu, okulda neler öğrenildiği açıklanmalı. İlk oryantasyon sürecinde güven duyduğu bir velinin ona eşlik etmesi çok kıymetli. Veliler, kendilerinin de okul deneyimleri olduğunu dile getirmeli ve tutamayacağı sözler vermemeli. Örneğin, ‘Ben okul dışında bekleyeceğim, hiçbir yere gitmeyeceğim’ ya da ‘Seni okuldan hemen geri alacağım’ gibi cümleler söylememeli” diye konuştu.
Türk, çocukların okulda, evde olduğundan farklı davranışlar içine girebileceğini de hatırlatarak, “Kendi yaşıtları ile iletişimi, ebeveynleriyle olan iletişimiyle aynı olmuyor. Agresifleşebiliyorlar, içlerine kapanabiliyorlar, iletişimleri tamamen değişebiliyor. Bu her çocuğun kendi özelliğiyle değişebilen bir şey. Her çocuk için böyledir, bunu hisseder diyemeyiz. Öncelikle veliler çocukların duygularını kabul etmeliler. ‘Evde farklı, okulda farklı davranıyorsun. Bu sen değilsin’ gibi cümleler söylenmemeli. Veliler, çocuğun hissettiği şeyleri anladıklarının altını çizerlerse, çocuk duygusunu sağlıklı bir şekilde yaşar ve duygunun sürecini uzatmaz. Ama sürekli olumsuz geri bildirimlerde bulunulursa çocuk bu sefer evdeki ilgisinden mahrum kalmamak için okula dair daha olumsuz tutumlar sergileyebilir” ifadelerini kullandı.
Üst sınıfa geçen öğrenciler de adaptasyon süreci yaşıyor
Türk, ilkokula başlayacakların yanı sıra bir üst sınıfa geçen öğrencilerin de tatil dönüşü zorlandığını söyledi. Zorlanmamak için yapılması gerekenleri paylaşan Türk, “Öncelikle bu yaz tatilinin sonlarına doğru bir uyku düzeninin oluşturulması gerekiyor. Çocuklar sabah uyanmakta zorlandıkları için odaklanmakta da zorlanabiliyorlar ve uzun süre vücudun tembelliğinden sonra 5-6 saat bir ders ortamında oturmak, çocukları çok zorlayabiliyor. Önceki senelerden yaşanılan olumlu deneyimlere değinilebilir. Başarılı olduğu dersler hakkında konuşulabilir. Her çocuğun öyle ya da böyle başarılı olduğu, keyif aldığı en az bir tane ders vardır. Onlara odaklanılabilir. Bu süreçte okulu olumlamak çok kıymetli” şeklinde konuştu.
Mersin Büyükşehir Belediyesinin kurs merkezine gelen öğrenciler için de alışma süreci olduğunu ve bu süreçte öğrencilerin yanında olduklarını aktaran Türk, “Bizler de kurs merkezleri olarak hem LGS hem YKS grubuyla birlikte çalışıyoruz ve onların da oryantasyon sürecinde sorun yaşamamaları için önleyici bir eğitim sağlıyoruz. Biz bu süreçte velilerimizle sürekli iletişim halindeyiz. Çünkü öğrencinin başarısı için veli, öğretmen ve öğrencinin ortak tutumu çok kıymetli. Velilerimizle iletişim kurarken öğrencinin çalıştığı ortamı da görmeye özen gösteriyoruz. Hem velilerimiz bizi ziyaret ediyor hem de biz onların çalıştığı koşulları görmek için evlerini ziyaret ediyoruz. Bu şekilde başarıya ulaşıyoruz” dedi.
Editor : Şerif SENCER