Teknoloji

Osmanlı'da Kardeş Katli Nasıl Ortaya Çıktı? - Webtekno

Birazdan ele alacağımız konu, belki de Osmanlı Devleti’nin bilinen en acı tarihi olaylarından birini oluşturuyor. Çünkü aynı anda tam 19 kardeşini azleden Osmanlı padişahının bunu neden meşru kıldığına değineceğiz.

Osmanlı'da Kardeş Katli Nasıl Ortaya Çıktı? - Webtekno
24-09-2023 15:28

Türklerde ÖZETİ| devlet, hanedan üyelerinin ortak malı anlayışı vardı. Ülüş sistemi dedikleri bu gelenek uyarınca, hanedana mensup her erkek birey, devlette söz sahibiydi. Bu durum da tahmin edileceği gibi ortaya birçok sorun çıkarabilirdi. Geçmişinden ders alan hükümdar, “kardeş katli” uygulamasını getirdi.

Birçok insan için oldukça cani bir uygulama gibi görünen bu duruma padişah neden izin vermişti? Devletin bekası için kimisi kundakta 19 çocuğu katletmek tarihin seyrini nasıl değiştirdi?

Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş döneminden itibaren kardeşler arasında yaşanan çatışmalar, oldukça eski bir tarihe sahip.

kardeş katli

Kuruluş döneminde Osman Gazi'nin, amcası Dündar Bey'i öldürmesi; bu tür olayların erken bir örneği olarak kabul edilir. Osman Gazi, Dündar Bey'i Bizans tekfurlarıyla iş birliği yapmakla suçlayarak, onu ok veya yayla vurarak öldürür. Ancak kardeşler arasındaki cinayetlerin yasal bir dayanağa kavuşması ve daha sonraki yıllarda Fatih Sultan Mehmet'in Kanunnamesi'nde de yer alan ünlü madde ile resmiyet kazanması biraz zaman alacaktı.

1402'de gerçekleşen Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'in Timur'a mağlup olması, Osmanlı Devleti için büyük bir felakete yol açtı. Bu dönemde, Yıldırım Bayezid'in beş oğlu arasında taht kavgaları başladı ve bu nedenle Anadolu toprakları büyük bir karmaşaya sürüklendi.

Çelebi Mehmet, diğer kardeşlerini mağlup edip tek hükümdar olarak tahta geçene kadar binlerce insan, kardeşler arasındaki çatışmalarda hayatını kaybetti.

Fatih, hazırlattığı Kanun-nâme-i Âl-i Osman’ın Bâb-ı Sâni faslına bu konu ile ilgili bir madde koydurdu:

fatih sultan

“Ve her kimesneye evlâdından saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem için kati etmek münâsiptir. Ekser ulemâ dahi tecvîz etmedir. Anınla âmil olalar”

Bu maddeyi dikkate değer yapan önemli bir ayrıntı "münasip ola" kelimesinin kullanılmasıdır. Yani Fatih, tahta geçen bir kardeşi öldürme konusunda kesin bir zorunluluk getirmemiş, uygulanıp uygulanmaması konusunda tercih hakkı tanımıştır.

Örneğin Yavuz Sultan Selim, tahta çıktıktan sonra bu tercih hakkını kullanarak kardeşi Korkut'u öldürmek yerine Manisa ve Midilli valiliğini ona vermiştir. Ayrıca Fatih'in, bu kanun maddesinde geçen "Ekser ulemâ dahi tecviz etmiştir" ifadesiyle, bazı alimlerin bu konuda fetva vermedikleri, fetva vermekten kaçındıkları veya olumsuz bir fetva verdikleri anlaşılır. 

Fatih Kanunnamesi, taht iddiası bulunan hanedan üyelerinin ortadan kaldırılabileceği bir düzenlemeyi içeriyordu.

şehzade mustafa

Olası bir iç huzursuzluğun önüne geçme amacını taşıyarak Türk töresi açısından önemli bir değişiklik olarak kabul edilebilirdi. Çünkü Türk devletlerinde, isyan etmeyen hanedan üyelerine dokunmama geleneği vardı.

Hatta bazen, isyan eden hanedan üyelerinin bile hayatları bağışlanmıştı. Fatih Kanunnamesi ile artık isyan etmenin veya etmemenin önemi kalmıyordu. Fatih dönemiyle birlikte Osmanlı siyasi yaşamında İslam hukukunun egemenlik bölünmezliği ilkesi yerleştirilmiş oldu.

Aynı zamanda, padişahın oğlu olmak, her an ölüm riski taşımak anlamına gelmeye başladı. Taht sahipleri için en büyük tehdit, şehzadelerin potansiyel olarak fitneye yol açabilecekleri endişesiydi. Bu endişe o kadar büyüktü ki henüz bebek olan şehzadeler bile potansiyel bir tehlike olarak görülüyordu.

Osmanlı tarihindeki en kanlı kardeş katliamı da herkesin Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmet) olarak bildiği ama aslında III. Mehmet olan padişahın tahta çıktığı gün, yani 1595'te yaşandı. III. Mehmet, en büyükleri 13 yaşında olan tam 19 erkek kardeşini öldürdü.

Şehzadelerin cesetleri Hırka-i Saadet dairesinin önüne konulduğunda, annelerinin çaresiz çığlıkları Topkapı Sarayı'nın duvarlarında yankılanıyordu.