Gündem

Osman Kavala'dan Ayşe Barım mesajı: Algı yaratmanın çarpıcı örneği

Gezi Davası hükümlüsü Osman Kavala, menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasına ilişkin cezaevinden yaptığı açıklamada, artık suçlamalar ile eylemler arasında hukuki bağ kurulmadığını ve inandırıcı delil sunma gereği duyulmadığını vurguladı.

Osman Kavala'dan Ayşe Barım mesajı: Algı yaratmanın çarpıcı örneği
07-02-2025 14:23
Gezi ÖZETİ| Davası hükümlüsü Osman Kavala, menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasına ilişkin cezaevinden yaptığı açıklamada, artık suçlamalar ile eylemler arasında hukuki bağ kurulmadığını ve inandırıcı delil sunma gereği duyulmadığını vurguladı.Abone ol

Gezi Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve Silivri’deki Marmara Cezaevi'nde tutulan iş insanı Osman Kavala, menajer Ayşe Barım’ın Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanmasına ilişkin açıklamada bulundu.

Kavala, Barım’ın tutuklanmasının, Gezi davasında yaşanan gerçekliğin çarpıtılması ve bir algı oluşturma çabasının yeni bir örneği olduğunu savundu.

KAVALA: TELEFON KAYITLARI GERÇEĞİ AÇIKÇA ORTAYA KOYUYOR

Osman Kavala, avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24 Ocak’ta kamuoyuna yaptığı duyuruda, Ayşe Barım’ın gözaltına alınma gerekçelerinden birinin kendisiyle Gezi olaylarıyla ilgili yoğun iletişim kurduğu iddiası olduğunu hatırlatarak, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

Kavala, telefon kayıtlarının incelenmesiyle, Barım ile olan görüşmelerinin Gezi protestoları bittikten sonra başladığının net bir şekilde görülebileceğini ifade etti.

"Savcılığın elindeki telefon trafiği kayıtlarından, Barım'la konuşmalarımızın Gezi protestoları bittikten sonraki tarihte başladığının anlaşılmaması mümkün değil" diyen Kavala, delillere dayanmayan suçlamaların, hukuk sisteminde yeni bir döneme işaret ettiğini belirtti.

"HUKUKİ DAYANAK ARANMA GEREĞİ BİLE DUYULMUYOR"

Osman Kavala, Gezi davasında olduğu gibi son dönem tutuklamalarda da suçlamalar ile sanıkların eylemleri arasında herhangi bir hukuki bağ kurulma zorunluluğunun ortadan kalktığını söyledi.

Kavala, "Son dönemde belediye başkanlarının, siyasetçilerin ve gazetecilerin tutuklanmalarında görülen ortak özellik, suçlamalar ile sanıkların eylemleri arasında hukuki ilişki kurma ve inandırıcı delil ortaya koyma gereği duyulmamasıdır" ifadelerini kullandı.

"Gezi davası bu tür uygulamaların önünü açmak ve kamuoyunu alışkanlık kazandırmak için kullanıldı" diyen Kavala, son günlerde Gezi protestolarının yeniden kriminalize edilme çabasının da bu doğrultuda olduğunu ileri sürdü.

"GEZİ DAVASI, YENİ BİR YARGI MODELİ HALİNE GETİRİLDİ"

Kavala, Gezi davasında oluşturulan yargılama modelinin, siyasi davalar için bir örnek haline getirildiğini ve son dönemde benzer hukuki süreçlerin tekrarlandığını iddia etti.

"Bu uygulama Gezi davasında yetkin hale getirildi, Gezi davası kamuoyunu bu uygulamaya alıştırmak için kullanıldı" diyen Kavala, son günlerde yaşanan siyasi tutuklamaların Gezi davasındaki uygulamalarla benzerlik taşıdığını belirtti.

"Gerçekliği tahrif etme ve algı yaratma girişimleri hız kazanıyor. Bu süreç, hukuki zeminden uzaklaşarak, siyasi bir baskı aracı haline dönüşüyor" ifadelerini kullandı.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER