AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle:''Özgür Özel'in ifadeleri sorumsuzluk''
''Türkiye'nin içinde de muhalefetin açıklamaları oluyor. Büyük yanlışların olduğunu gördük bu açıklamalarda. Türkiye politikalarına aykırı yaklaşımlar oldu.
Özgür Özel'in konuşmalarını izledik. İfadelerine bir daha bakma ihtiyacı hissettim. Hangi cümleyi söylediğini tekrar değerlendirdik. Türkiye'ye değil de başka ülkelere söylenecekleri Türkiye Cumhuriyeti'ne söylüyor. Türkiye'nin herhangi bir devleti güçlendirme ya da zayıflatma politikası yok. Oradaki varlığımızın neye dönük olduğunu ifade ettik. Orada herhangi bir grup ya da devlete karşı pozisyonda değiliz. Türkiye çıkarları için oradayız. Belli bir derinliği korumak için harekatları yaptık. Birkaç hattan gidiliyor. Özel'in böyle bir cümlesi büyük sorumsuzluk. Türkiye'nin herhangi bir devleti zayıflatmak ya da güçlendirmek için bulunduğunu söylemek basiretsizliktir.
Suriye olaylarında Türkiye iddiası
Dışarıda ve içeride söylenenlere bakılırsa Suriye'deki son hareketliliÄŸin arkasında Türkiye'nin olduÄŸu söyleniyor. Bunların hepsi gerçek dışıdır, yalandır. Arzu ettiÄŸimiz ÅŸey çatışmaların artması deÄŸildir. Burada kaynaklanan durum Suriye'nin iç dinamiklerinden kaynaklanmakta.Â
''2 talebimiz vardı''
Varılan mutabakatlarda 2 talebimiz vardı. Tel Rıfat ve Menbiç'ten terör örgütünün çıkarılmasıydı. Bu konudaki sözler yerine getirilmedi. İkincisi Türkiye sınırından itibaren Suriye'ye doğru 30 km derinlikte terör örgütü görmek istemiyoruz. Bu terör örgütlerinin varlığı Türkiye'nin güvenliğine tehdittir. Verilen sözler tutulmadı. Ayrıca rejim bu hareketlilikten sonra terk ettiği yerlere PKK terör örgütünü davet etmektedir. Bu da rejim ve terör örgütü arasındaki iş birliğini gözler önüne sermektedir. Bizim pozisyonumuz Tel Rıfat ve Menbiç'te terör örgütü varlığı görmek istemiyoruz.
Esad'la görüşme talebi hala geçerli mi?
Cumhurbaşkanımız birçok noktada ziyaretler gerçekleştirdi. Tüm bunların ardından yapılan konuşmalarda sayın Cumhurbaşkanımız Esad'la görüşüp normalleşme sürecinin başlatılması gerektiğini söyledi.
Bugüne kadar da defalarca rejime çağrı yapıldı, muhaliflerle bir araya gelsin diye. Kapsayıcı bir hükümet kurulsun istendi. Yayılmacı bir takım arzularımız olduğu söylentisi tamamen yalandır. Tam tersine hepsinin toprak bütünlüğü korunsun, kapsayıcı bir hükümetleri olsun.
Türkiye'ye yönelik bir tehdit oluşturulmasın.
Ayrıca yeni bir göç dalgasının ülkemize dönmesini de arzu etmiyoruz. Tabii ki CumhurbaÅŸkanımızın çaÄŸrısı bugün de geçerlidir.Â
Cumhurbaşkanımız muhataplarına bu mesajları veriyor ve Astana süreci formatında dışişleri bakanlarının ve istihbarat başkanlarının bir araya gelmesi konusunda irade ortaya koydu. Bu son derece önemlidir.
Cumhurbaşkanımızın belirttiği hassasiyetlerimizden biri de terör tehdidinin bertaraf edilmesi konusunda kararlılığımızdır.
Çatışmalar nasıl biter?
Türkiye burada bir takım grupları tahrik edip Suriye'nin zayıflamasına yol açıyor bu da İsrail'in işine yarıyor diyor muhalefet. Bu gerçek bir siyasi idraksizlik.
Türkiye bu meselenin herhangi bir tahrik edeni deÄŸildir. Yakın zamana kadar cumhurbaÅŸkanımızın Esad ile görüşelim iradesi bunun en büyük delilidir. Esad tarafı bu konuda ağır kaldı. Kapsayıcı diplomatik tavır göstermek konusunda yeteneksizlik gösterdi. Muhataplarımız her kademede uyarıldı. Şimdiye kadarki çaba meselenin bu boyuta gelmemesi içindi. Bu yorumları muhalefet partiler tarafından ifade edilmesi son derece yanlış. Esad kapsayıcı hükümet modeli oluÅŸturursa çatışmalar biter.Â
Muhalefet partilerinin suçlamaları bir takım asimetrik odakların suçlaması ile benzerlik göstermesi maalesef çok üzücü.''
Editor : Åžerif SENCER