Merkez ÖZETİ| üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 6 Şubat günü saat 04.17’de yaşanan depremde Adana’da İhsan Bayram Apartmanı depremin 20. saniyesinde yıkıldı.
100 kişinin yaşadığı apartmanda sadece 8 kişi hayatta kalabildi. Bunlardan biri olan sağlık çalışanı Orhan Boncukoğlu (41) ise o gün nöbetini değiştirdiğinden hastanede olduğundan dolayı depreme burada yakalanıp hayatta kaldı. Ancak Boncukoğlu’nun oturduğu İhsan Bayram Apartmanı tamamen çöktüğü için evde bulunan kız kardeşi Hediye Boncukoğlu (46), yeğenleri Selman Enes (21) ve Emine Ayris Cansız’ı (20) kaybetti. Boncukoğlu, annesi 72 yaşındaki Seher Boncukoğlu'nu ise depremden sonra bulamadı. Orhan Boncukoğlu şimdi her yerde annesini arıyor.
"Kurtulmak imkansızdı bina kuma dönmüştü"
Kendisinin tamamen şans eseri hayatta kaldığını belirten Orhan Boncukoğlu, “Ben hafta içi işim olduğu için arkadaşlarımdan rica ederek nöbetimi pazartesiye aldım. O gün de deprem oldu. Ben hemen ailemi aradım ama kimseye ulaşamadım. Sonra yan bloktan bir arkadaşı aradım o ‘sizin bina yıkıldı yetiş’ dedi. Ben daha sonra buraya geldim. Bina tamamen yıkılmıştı. Binadan geriye toz yığını kalmıştı. Zaten bir ben, kaçan 4 kişilik aile, bir de en üst kattaki 3 kişi sağ çıktı. Biz 12. katta oturuyorduk. Kurtulmak imkansızdı, bina kuma dönmüştü” dedi.
"Annemi hala bulamadım, yaşıyor mu ölü mü bilmiyorum"
Daha önceki evleri kentsel dönüşüme gittiği için buradan ev alıp oturduklarına dikkat çeken Boncukoğlu, “Anneme ben sürekli söyledim. Bu ev çürük buradan taşınalım diye. Ancak annem beni, pazara yakın, çevresi güzel diye dinlemedi. Bina en ufak bir şeyde sallanıyordu yıkılacak diye korkuyorduk. Depremde hemen yıkılmış. Ben kız kardeşimi, iki yeğenimi kaybettim. Annemi hala bulamadım. Yaşıyor mu ölü mü bilmiyorum. DNA testi için örnek verdim ama bir sonuç çıkmadı. Annem hala yok. Ben o anları unutamıyorum. Apartmandan çıkan bütün cenazeleri ailemi teşhis etmek için gördüm. Psikolojim çok bozuldu ilaçlarla ayakta duruyorum. O gün nöbetimi değiştirmesem ben de hayatta olmayacaktım” ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER