Atlar, ÖZETİ| elbette güçlü ve kuvvetli hayvanlardır. Ancak atlardan daha güçlü hayvanlar da vardır. Bu sebeple gücün, atla özdeşleştirilmesi çeşitli soru işaretlerine sebep olur.
Peki gücü tanımlamak için neden atı kullanıyoruz?
Günümüzde birçok kişi James Watt’ı, buhar makinesinin mucidi olarak bilir.
Fakat o aslında bunu yapmadı. Yaptığı şey yalnızca buhar kullanımını, verimli ve ekonomik bir hâle getirmekti. James Watt ve Matthew Boulton, ilk buharlı motorlarını 1775’te piyasa sürdü.
Fakat bir sorun vardı. İnsanlar, bu makinelere şüpheli yaklaşıyordu. Bu sebeple pazarlama noktasında akıllıca bir strateji uygulanmalıydı. Ayrıca fabrika sahipleri bu motorun verimliliğini, mevcut kullanım araçları ile karşılaştırmak istiyordu.
Watt, tek tek hesaplama yapmanın mantıksız olduğunu düşündü ve beygir gücü terimini icat etti. Nihayetinde o zamanlar güç denildiğinde akla, atlar geliyordu.
James Watt, tek bir atın gücünü hesaplamak için değirmende çalışan atları gözlemlemeye başladı.
Devamında ağırlığı, belirli bir süre içinde ne kadar hareket ettirebildiklerini hesapladı. Sonrasında da yeni buhar motorunun, bir arabayı çeken 10 atın gücüne yani 10 beygir gücüne eşit olduğu iddia etti.
Öte yandan beygir gücünün değeri mutlak değildi. Fakat alıcılar için bu önemli de değildi. Onlar için önemli olan tek şey, motorun sahip oldukları ata göre ne kadar fazla iş yaptığıydı.
Sonuç olarak James Watt, o zamanlar var olandan çok daha verimli bir buhar motoru yaratmakla kalmadı. Bununla birlikte onu etkileyici bir şekilde pazarlamanın yolunu buldu.
1804’te bu buhar motoru, Newcomen motorunun yerini aldı. Sonrasında da bu sayede buharla çalışan ilk lokomotif icat edildi. Tüm bunların sonucunda da beygir gücü terimi, standart bir motor gücü ölçüsü hâlini aldı.
Kaynaklar: Live Science, Science ABCİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER