Kamuoyunda 'altılı masa' olarak lanse edilen Millet İttifakı, iki yıllık istişarelerin sonucunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı üzerinde mutabakata vardı.
Daha önce başörtüsü için 'bir metrekarelik bez parçası' yorumunda bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığını 'Türkiye laiktir, laik kalacak' sloganları eşliğinde SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu tarafından açıklanması Milli Görüş camiasının tepkilerine neden oldu.
Öbür taraftan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Ümit Çebi'nin merhum Necmettin Erbakan Hoca ile özdeşleşmiş 'Mücahit' lakabını Kemal Kılıçdaroğlu'na yakıştırması, eleştirilerin ana odağındaydı.
Haber 7, konuyla ilgili olarak 'laiklik' gerekçesiyle kapatılan Refah Partisi'nin (RP) eski Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın, 28 Şubat sürecinde hapsedilmiş RP Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan'ın, kendi döneminde suikasta uğramış Refah Parti'nin eski Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak'ın görüşlerine başvurdu. İşte; Yıldız, Ceylan, Koçak ve Aydemir'in açıklamaları:
"BU SLOGANLAR, ERBAKAN DÜŞMANLIĞININ BİR SİMGESİDİR"
1995 yılında Refah Partisi sıralarından Ankara Milletvekili olarak seçilen Hasan Hüseyin Ceylan, SP Genel Merkezi'nde yapılan 'laiklik' vurgusunun merhum Erbakan Hoca'ya beslenen düşmanlığın simgesi olduğunu şu şekilde anlattı:
"Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın bütün rüyalarıyla, hülyalarıyla, yapmak istedikleriyle taban tabana zıt bir harekettir. Özellikle Refah Partisi ve Fazilet Partisi kapatılırken CHP’lilerin tek bir sloganı vardı, “Türkiye laiktir, laik kalacak” şeklinde… Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni Refah Partisi kazandığı zaman “Türkiye laiktir laik kalacak” yürüyüşleri vardı. Murat Karayalçın’ın, Emin Çölaşan’ın başını çektiği yürüyüşlerdi… Bu isimlerin hepsi, Refah Partisi kapatılırken, Erbakan Hoca’ya idam davası açılırken, yapmış oldukları yürüyüşlerde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırıyorlardı. Erbakan Hoca’ya tavırlarını bu sloganlarla haykırıyorlardı. O sebeple bu sloganlar, Erbakan düşmanlığının bir simgesidir. Bu sloganlar Refah’ın zihniyeti olan Milli Görüş’e karşı olmanın bir simgesidir…"
"UTANÇ VERİCİ"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklamada görevli oluşunu 'utanç verici' diye belirten Ceylan, sözlerine şöyle devam etti:
"Orada Saadet Partisi Genel Başkanı’nın, CHP Genel Başkanı’nın adaylığını duyurmasında görevlendirilmiş olması fevkalade utanç vericidir. Kabullenmem mümkün değildir… 28 Şubat’ta hapse giren tek milletvekili olarak, Hasan Hüseyin Ceylan olarak diyorum ki, Saadet Partisi’nin bugün Milli Görüş’le ne kadar alakasının kalmadığını bugün partililer tahlil edecek ve gereğini yapacaklardır diye düşünüyorum. Zaten şu anda oyları 0,5’in altında görülmektedir."
"MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN YEGANE TEMSİLCİSİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR"
Necmettin Erbakan Hoca'nın yarım kalmış çoğu hayalini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiğini söyleyen eski milletvekili, Haber 7'ye yaptığı özel açıklamalarını şu ifadelerle noktaladı:
"Erbakan Hoca’nın en büyük hayali Ayasofya’yı ibadete açmaktı, Ayasofya’yı ibadete açan insan Recep Tayyip Erdoğan’dır… ‘Taksim’e cami’ demişti, kapatma davasında ‘Taksim’e cami istiyor’ diye yazmıştı Vural Savaş… ‘Çankaya’ya cami’ demişti Erbakan Hoca, Vural Savaş, ‘Çankaya’ya cami yaptırmak istiyorlar’ diye yazmıştı… Vural Savaş, başörtüsüne ‘bez parçası’ demişti, başörtüsüne ‘bez parçası’ diyen bugünkü CHP Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak Temel Bey tarafından ilan edilmiş olmasının çok derin manalarının olduğu kanaatindeyim. Kim, nerede, ne şekilde bir projeyle beraber olmuştur? Erbakan Hocamızın yıllarca söylediği ‘Siyonizmin ve emperyalizmin neler yapmak istediğini’ altılı masa apaçık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bunu Fatih Erbakan da zaten açık dille söylemektedir. Bugün Milli Görüş geleneğinden gelen arkadaşlarımızın silkelenip kendilerine gelmelerini ve bu geleneğin yegâne temsilcisi olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemeleri gerektiğini söylüyorum."
'Laiklik' gerekçesiyle kapatılan Refah Partisi'nin eski Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak, Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Mücahit' benzetmesi yapılmasına şiddetle karşı çıktı:
"Açık ve net söyleyeyim, ben şiddetle karşıyım ve selam vermeyi bile caiz görmüyorum. Başından itibaren bu işe karşıyım. Ve bunu yapanlar zerre kadar günah da işlese sevap da işlese bunun karşılığını kıyamette görecektir. Nasıl bir Müslüman bunu hazmedebilir? Bu adamların yaptıkları zulüm, ihanetler, yapılan suikastlar… Ben 15 senedir oturarak namaz kılıyorum… Bana suikast yapılmıştı… Yanımdaki kardeşim öldü, öndeki kardeşimin ayakları kesilmişti… Bu ihanetleri yapan bu zihniyettir. Bu zihniyetle kim işbirliği yapılıyorsa ben onlardan değilim. Tasvip etmiyorum… Mübarek bir gece de sanki bizden intikam alındı… Şimdi biri kalkmış, Kılıçdaroğlu’na ‘Mücahit’ diyor… Ne denir ki? Biri kendi kimliğini saklıyor, diğeri de ona ‘Mücahit’ benzetmesi yapıyor… Hocamızın lakabını Kılıçdaroğlu’na atfeden zata ne denir ki?"
Hatırlanacağı üzere Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Ümit Çebi, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Geliyor Mücahit Kılıçdaroğlu" yorumunda bulunmuştu.
"SAADET PARTİSİ İFLAS ETMİŞTİR"
Refah Partisi döneminde Ankara'nın Sincan ilçesinde belediye başkanlığı yapan Bekir Yıldız, Saadet Partisi Genel Merkezi'ndeki görüntülerin 'yürek dağlayan' nitelikte oluşunu şu ifadelerle kaydetti:
"Bu durum Stockholm Sendromuna benziyor. Siyasi teşekkül olarak düşündüğünüz zaman, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi ‘Tarlayı önceden sürmüşler’ sözünü andırıyor. Yazıktır, günahtır… Bu durumu bir yere koyamadık… Sözün bittiği yer diyoruz. Tanımlamakta güçlük çekiyorum… O manzarayı gördüğümde içim acıdı. Yüreğim yandı… Böyle bir şey olabilir mi? Saadet Partisi iflas etmiştir! Kendini inkâr etmiştir…"
SAADET PARTİSİ HATİBİNDEN DAVA ARKADAŞLARINA ÇAĞRI
Saadet Partisi'nin önde gelen hatibi ve Avrupa Milli Görüş Teşkilatı'nın sembol ismi Hasan Damar, Ocak 2023'te dava arkadaşlarına seslenerek Recep Tayyip Erdoğan vurgusunda bulunmuştu:
"Malumunuz ki Türkiye olağanüstü bir dönemden geçmektedir. Elbette ki yanlışlarımız vardır. Ülkemiz bir çok sıkıntılara maruz kalmıştır. Ama Türkiye'de yapılan bazı güzellikler de var. Bunları da görmemiz lazım; ağır sanayi gibi, Ayasofya'nın açılması gibi. başörtü meselesini gündemden kalkması gibi. Bütün bunları yok olmaması için biz Müslümanlar olarak Türkiye'deki yapılacak olan bu seçimde Sayın Cumhurbaşkanını desteklemeliyiz. Ben 83 yaşındayım, ömrümü bu davaya verdim, bu bakımdan yanlışlara yanlış dedim. Doğrulara da doğru demek mecburiyetindeyim. Bu münasebetle sizlerden ricam, bütün kardeşlerimizin bu seçim, olağanüstü bir seçim olduğu için mutlak suretle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destelemeliyiz."
Hasan Damar, 2019'daki yerel seçimlerin akabinde yaptığı bir açıklamada, AK Parti'ye İstanbul'u kaybettiren Saadet Partisi'dir demişti.
Editor : Şerif SENCER