Milli ÖZETİ| Görüş Platformu Sözcüsü ve 20. Dönem Zonguldak Milletvekili, Saadet Partisi eski Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Aydın, "300 milyar dolarlık yağma" başlıklı yazısında yedili masanın eğer seçimi kazanması durumunda Türkiye'nin yıkılacağını, Batı'nın 1000 yıllık hayalinin gerçek olacağını ve milletçe "büyük felaketi" yaşayacağımızı bildirdi.
Aydın'ın dikkat çeken öngörüsü şöyle:
"Sayın Kılıçdaroğlu geçen yıl Amerika ve Avrupa seyahatinden sonra 300 milyar dolar bulduğunu ve getireceğini söyledi. Bu günlerde de sık sık tekrar etmekte, Ali babacan ve İyi parti adına ekonomiyi yöneteceği söylenen Bilge Yılmaz’da aynı şekilde bulacakları borçla ekonomiyi kurtaracaklarını söylemektedirler. Rakam muhtelif 100 ile 400 arası gidiyor.
"ASLINDA DURUM HİÇ ÖYLE DEĞİL"
Özellikle Batılı ekonomist ve derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ekonomisine karşı olabildiğince kasıtlı olumsuz bakış açısını aşan bir durum bizim yabancılaşmış yerli ekonomistlerde mevcut. Türk ekonomisi batmış durumda. Muhalefet de bu batmış ekonomiyi kurtarmaya geliyor. Ortak nokta, battık borç tek çare.
Aslında durum durum hiç öyle değil. Türkiye, pandemi, doğal gaz fiyatlarının aşırı yükselmesi ve depreme rağmen dimdik ayakta ve tüm istatistikler olumlu. Türkiye dünyanın en büyük ve birinci altyapı yatırımı yapan ülkesi. Bir taraftan hızlı tren projeleri yürürken, diğer taraftan dünyanın en uzun tünelini yapıyor ve her gün onlarca alt yapı tesisini hizmete alıyor. Diğer taraftan dünyanın en büyük sosyal politikalarına imza atıyor.
"DÜNYADA BÜYÜK BANKALAR PEŞ PEŞE İFLAS EDERKEN, TÜRK BANKACILIK SİSTEMİ DÜNYANIN PARLAYAN YILDIZI OLMUŞ"
Hiç bir ülke mevcut emekli sayısının dörtte biri kadar kişiyi bir anda emekli edemez. Fransa'nın emekli yaşını 2 sene yükseltmek için ne büyük risk aldığını görüyoruz.
Tüm bunları yaparken de beş yıldır dış borcunu sabit tutmuş, altın stoklarını artırmış, dünyada büyük bankalar peş peşe iflas ederken Türk bankacılık sistemi dünyanın parlayan yıldızı olmuş. Özellikle kamu bankaları. Ziraat Bankası - Halkbank - Vakıfbank ve Merkez Bankası. Türk devletinin ekonomik gücünün arkasındaki en önemli finansal kurumlar. Bunlar Türk devletinin elinden mutlaka alınmalıdır. Bu 300 milyar dolar bunun içindir.
KORKULU PLANI DEVREYE SOKACAKLAR
Dünyayı yöneten finans baronlarının kurduğu düzen özetle şöyledir; Tüm bankalar, en büyükleri kendilerinin olmak üzere özel sektörün olacak, merkez bankaları da güya özerk ama aslında doların emrinde olacak. İstedikleri ülkede istedikleri zaman kriz çıkarıp yönetimleri değiştirecekler.
2000 krizinde Türk bankacılığının %70'i yabancıların eline geçti. Hatta bir rivayete göre (her halde az da olsa damarlarındaki Türk kanı nedeni ile) Kemal Derviş kamu bankalarını ayırır, özelleştirmez ve bunlar ilerde size lazım olur der ve bundan dolayı da sistem dışına atılır sonra hiç bir önemli görev verilmez.
Senaryo hazırdır. İlk iş merkez bankası başkanını değiştirmek ve finansal kriz çıkarmak, faizler ve kur tavan, ekonomi duracak. Gerekçe hazır kasalar boş. Sonra merkezin altın stokunu yağmalanacak. Sonra IMF ile anlaşma ve kamu bankalarının (Ziraat - Halk - Vakıf) satışıyla para girişi ve yalancı bahar, ithal cenneti. Sonrası büyük felaket. İflas. 2000 krizini hatırlayın benzeri ve daha büyüğü gelecek. Şayet kazanırlarsa yılbaşı dolar en az 100 TL.
Tüm bunlar ülkeyi kurtarma adına yapılacak. Zehir ama ambalaj muhteşem ve tadı yerken lezzetli olacak.
"OSMANLI'YI YIKAN İTTİHATÇILARA BAKIN YEDİLİ MASAYA NE KADAR BENZİYOR"
Merhum Erbakan Hocamız 'Siyonizm sizi kendisine öyle bir asker yapar ki, siz kendinizi en büyük vatansever olarak sanıp marşlar söylersiniz' derdi. Osmanlı'yı yıkan İttihatçı kahramanlara bakın ve şimdiki yedili masa ne kadar benziyor.
Sonrası meçhul. Batı'nın bin yıllık hayali bizi bu topraklardan kazıyıp atmak Endülüs – İspanya gibi. Allah korusun"
Editor : Şerif SENCER