MHP ÖZETİ| Tokat Milletvekili Yücel Bulut, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden bütçe görüşmeleri sırasında, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’nin sözlerini Meclis kürsüsünde dillendirdi.
Bulut, Türkiye Yüzyılı’nın tarihi arka planının “geride bırakılan yüzyıldan ibaret olmadığını” belirterek “26 Şubat 1943 tarihinde merhum Talat Paşa’nın naaşının Almanya’dan Türkiye’ye nakledilmesi vesilesiyle bir yazı kaleme alan Cumhuriyet gazetesi kurucusu ve başyazarı Yunus Nadi tarihe şöyle not düşüyordu: ‘İmparatorluk bizim Türk tarihimizin uzun bir devri, cumhuriyet ise aynı tarihin yeni bir safhasıdır. Bir milletin tarihini devirlerin ve rejimlerin kalın duvarlı fasılalarıyla ayırmaya imkân yoktur.’ Gerçekten Yunus Nadi’nin de ifade ettiği gibi Türk milletinin mazisi ve geleceğe dair hayalleri tarihi bir bütünlük içerisinde ele alınmalı ve yorumlanmalıdır” dedi.
Bulut, TBMM Genel Kurulu’nda Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu bütçeleri üzerinde yaptığı konuşmada, özetle şunları söyledi:
Milli Mücadelemizi taçlandıran ve bağımsızlığımızın sembolü olan cumhuriyetimizin 100. yılına doğru ilerlediğimiz şu günlerde elbette ki en mühim hedefimiz geride bıraktığımız yüzyılı kutlu bir birikim olarak kabul etmek, 2023 yılında ‘Lider Ülke Türkiye’ vizyonuyla Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek olacaktır. Elbette inşa edilecek Türkiye Yüzyılı’nın tarihi arka planı geride bıraktığımız yüzyıldan ibaret değildir. 26 Şubat 1943 tarihinde merhum Talat Paşa’nın naaşının Almanya’dan Türkiye’ye nakledilmesi vesilesiyle bir yazı kaleme alan Cumhuriyet Gazetesi kurucusu ve başyazarı Yunus Nadi tarihe şöyle not düşüyordu: ‘İmparatorluk bizim Türk tarihimizin uzun bir devri, cumhuriyet ise aynı tarihin yeni bir safhasıdır. Bir milletin tarihini devirlerin ve rejimlerin kalın duvarlı fasılalarıyla ayırmaya imkân yoktur.’ Gerçekten Yunus Nadi’nin de ifade ettiği gibi Türk milletinin mazisi ve geleceğe dair hayalleri tarihî bir bütünlük içerisinde ele alınmalı ve yorumlanmalıdır. Binlerce yıllık Türk tarihinin her bir sayfası geleceğimizi aydınlatacak tecrübelerle, nesillerimizin iftihar edeceği zaferlerle ve bağımsızlığımızı teminat altına alacak şeref ve seciyelerle doludur. Tüm bu mirasın kuşkusuz en yakın, en canlı ve en gurur verici hatırası ise iman ve cesaret üzerine inşa etmiş olduğumuz tam bağımsızlık mücadelesi yani Millî Mücadele’dir.‘GELDİKLERİ GİBİ GİTMİŞ OLSALAR...’
Bulut, sözlerine şöyle devam etti:
Milli Mücadele’nin 100. yılında aynı fıtrat, aynı kan ve aynı inancı bir şeref payesi gibi taşıyanlar var olduğu gibi, Türk milletine kin kusmaya devam edenler de elbette ki vardır. İşte, bugün yeniden bir millî mücadele ikliminin varoluşunun temel nedeni de milletimize düşmanlığını her gün ilan etmekten geri durmayan bu odaklardır. Keçecizade Fuat Paşa’nın 1867’de yabancı diplomatların huzurunda sarf ettiği ‘En kuvvetli devlet bizim devletimizdir. Zira siz dışarıdan, biz içeriden yıkmaya çalışıyoruz, yine yıkılmıyor’ sözleri son yüz yılımızın da özeti gibidir. Millî Mücadelemiz sayesinde bizi dışarıdan yıkmaya çalışanlar Atatürk’ün tabiriyle geldikleri gibi gitmiş olsalar da hemen her gün yaşanan ibretlik olaylar, devletimizi içeriden yıkmaya çalışanların gayretlerine aynı sinsilikle devam ettiğini göstermektedir.Editor : Şerif SENCER