Trabzonspor, ÖZETİ| önce Şampiyomlar Ligi ön elemesi’ne sonra Uefa Avrupa Ligi’ne ve Süper Ligde de Galatasaray mağlubiyeti ile Süper Lige de havlu attıktan sonra UEFA Konferans Ligi’nde de İsviçre Ligi’nin vasat takımlarından Basel takımına elenerek Mart ayı gelmeden hemen hemen bütün kulvarlarda havlu attı. Elde kalan tek hedef Türkiye Kupası….Trabzonspor takımının hem saha içi hem saha dışı dağınık görüntüsü Trabzonspor’a kupayı kazandırır mı? Çok zor…
Genel bir değerlendirme yaptıktan sonra gelelim Ümraniyespor karşılaşmasına…Ligin en altında yer alan Ümraniyespor gücü nispetinde bir oyun ortaya koyarken, Trabzonspor ise sezon başından bu yana istikrarlı bir biçimde ortaya koyduğu dağınık ve de kopuk kopuk oynama arzusunu Ümraniyespor karşısında da aynen devam ettirdi.
Forvet Gomez’i Larsen’in yerinde sağ kanatta, sağ kanat Larsen’i de sol kulvarda izledik. Gomez adeta forvet oyunculuğunu bıraktı sağ kanatta çakılı kaldı. Özellikle ilk yarı her iki kanattan yapılan 20 ortanın sadece birinin isabetli olması adeta ikinci yarının akıbetini de ortaya koydu.
Orta sahada baskı ve de yardımlaşma da olmayınca o takımdan iyi futbol da beklemek hayalcilik olurdu. Ağır Bartra yine kademe hataları yapmaya devam etti.
İşin enteresan tarafı ikinci yarı Ümraniyespor golü bulunca da Trabzonspor da bir hareket göremedik. Siopis çıkıyor Barthi oyuna giriyor ve Ümraniyespor 2.golünü buluyor…
Sonuç olarak , şampiyon takıma 13-14 transfer yapılırsa üstelik yapılan transferlerin hemen hemen hepsi verimsiz olursa o takımın olumsuz görüntüsü sergilemesi de gayet doğal.Takımın bu olumsuz görüntüsünde sorumlu olanlar bırakmalı mı devam mı etmeli ? Başarı da pay sahibi olan taraftar nasıl takımını iyi günde de kötü günde de bırakmıyorsa yönetim ve başkanı da dahil, teknik heyet, en azından kötü gidişatı düzeltmeden bırakmamalı…
Editor : Şerif SENCER