AYM, ÖZETİ| Barış Akademisyeni olarak bilinen “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenlere yönelik cezalarda hak ihlali kararı verdi. Buna karşın ilk derece mahkemelerinde söz konusu akademisyenlere ilişkin davalar sürüncemede bırakılıyor. Bunun bir örneği de Ankara 19. İdare Mahkemesi’ndeki bir davada yaşandı.
Mahkeme, bir Barış Akademisyeni’ne ilişkin davada verdiği ara kararda, “bildiri metnine imza koyulmasındaki gerekçenin ya da nedenin sorulmasına, bu konuda ayrıntılı açıklamada bulunulmasının istenmesine” hükmetti. Avukat Erkan, ara karara tepki gösterdi.
‘ZORLAYAMAZLAR’
AYM’nin, söz konusu bildirinin “sert ve şoke edici de olsa ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu” tespit ettiğini ve bu bildiri nedeniyle akademisyenlerin ceza yargılamasına maruz kalmasının ifade özgürlüğünün ihlali olduğu yönünde karar verdiğine işaret eden Erkan, “Kararın gerekçesinde, ‘Hazırlanmasında veya imzalanmasında güdülen diğer amaçlar ne olursa olsun ve hangi dil ve üslup kullanılırsa kullanılsın nihai olarak bildiride, o tarihlerde sürmekte olan çatışmaların sona erdirilmesi talebinin baskın olduğu değerlendirilmiştir’ denilerek barış talebinin öne çıktığı ve örgütü ya da onun eylemlerini öven bir niteliği olmadığı vurgulandı” diye konuştu.
(Doğan Erkan)“Buna rağmen kamudan ihraç edilen müvekkilim ve onun gibi adalet bekleyen akademisyenlerin idari davaları sürüncemede bırakılıyor” diyen Erkan, şunları kaydetti:
“Görevlendirilen Ankara idare mahkemeleri halen OHAL Komisyonu gibi çalışıyor. Bu ara karar, AYM kararlarının bağlayıcılığı açık kuralına direnme niteliğindedir. OHAL’de dahi hiç kimse kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. İdare mahkemesi hakimi, adeta OHAL hükümeti yerine geçerek, açıkça anayasaya aykırı bir ara karar verdi.”
Editor : Şerif SENCER