İşte Muzaffer ÖZETİ| Şafak'ın o yazısı;
Türkiye’de toplam 10.000 üzerinde kapalı ve açık maden ocaklarından çeşitli cevherler çıkarılmaktadır.
Bu maden ocaklarının özellikle büyük çoğunluğunun yer altında ve derinde olmaları nedeniyle zararlı ve tehlikeli gaz emisyonları meydana gelmekte ve bu gazlar kapalı ortamlarda birikerek, kapalı ortamdaki bu gazlardan özellikle Metan (Grizu) patlaması gerçekleşmektedir.
Bu tür madenlerde toplam 12 adet gaz emisyonu meydana gelmektedir. Bunların içindeki en tehlikeli olan ise Metandır. Metan gazı patlamasa da ortamdaki canlı varlıkları öldürebilmektedir.
Teknolojinin günümüzdeki kadar gelişmemiş olduğu zamanlarda madencilerin yer altında çalışmaya giderken yanlarında kafes içinde serçe taşıdıkları bilinir eğer serçe ölürse madenciler ortamı terk ederlerdi.
Günümüzde, artık gelişmiş sensörlerle bahse konu tehlikeli gaz çıkışları eşik ve tehlikeli sınır değerlere ulaşmadan tespit edilebilmektedir..
Elbette her teknik cihazda olduğu gibi bu cihazların kalibrasyonu yani periyodik olarak testlerinin yapılması uygun mekanlarda konuşlandırılması ve yetkin personeller tarafından işletilmeleri ve kullanılmaları gerekmektedir.
Diğer bir konu ise bahsedilen 12 gaz parametresinden en önemli olanı ve patlamayı ortadan kaldıracak temiz havanın madene verilmesidir. Eğer bir ocakta yeterli ve basınçlı havalandırma varsa metan konsantrasyonu ne kadar çok olursa olsun patlama ihtimali o oranda azalacaktır.
Bilindiği gibi metan konsantrasyonu %2 ye kadar kabul edilebilir %4 ise eşik değer olduğu bilinmektedir. Bu değere ulaşan metan hem zehirleyici hem de patlayıcı duruma gelmektedir.
Maden işletmeleri bu konsantrasyonu yanı %2 lik değere ulaşınca çalışmayı tatil edip çalışanların ocağı terk etmesi kararı veriyorlar %4 üzerinde ise büyük olasılıkla patlama olması beklenir.
Şimdi sormamız gereken sorular :
Metan gazının eşik değerini kim nasıl takip ediyor? Diğer zararlı gazlar ölçülüyor mu? Ölçülüyorsa bunların anlık değerleri nedir ? Metan’nın eşik değeri aşıldığında yeterli basınç ve miktarda ortama taze hava basılıyor mu ? Bunların oranları nedir ? Madende çalışan işçi sayısı ? Madenden çıkarılan cevher miktarı ? Tüm veri parametreleri kaydediliyor mu ?
Benzer bir çok sorunun cevaplanması ve gerekli olan düzenlemelerin yapılması ile maden kazalarının önüne geçilmesi mümkün olabilecektir.
Peki ne yapılmalı? ve nasıl önlem alınmalı? Bu zor mudur? Yüksek yatırım mı gerektirmektedir?
Elbette , günümüz teknolojileri ile bu soruların cevabını bulmak ve gerekli ölçümleri sürekli yapılabilir hale getirmek mümkündür.
Bilindiği gibi tüm maden ocaklarında bahse konu 12 gaz parametresinin tamamı ölçülmese de en tehlikeli olan Metan, Karbonmonoksit, Karbondioksit gibi öldürücü ve patlayıcı olanlar sensörlerle kolayca ölçülebilmektedir.
Ancak, ölçülen bu değerler ve alınması gereken tedbirler sadece o maden sahasındaki görevli tarafından izlenmekte ve tedbirler alınmaktadır. Kısaca bu görevlinin inisiyatifindedir. Görevlinin vereceği yanlış yada eksik bir karar tüm maden çalışanların hayatlarını da riske atabilecektir.
Halbuki , maden sahası ile birlikte diğer tüm madenlerden elde edilen gaz verilerinin tamamı, maden içi kamera görüntüleri, Türksat uyduları ve GPRS sistemleri ile Ankara’da kurulacak bir merkeze iletilmesiyle ve orada daha önceden tüm gaz parametrelerin tehlike sınırları ile madenlerden gelen değerler bilgisayarla sürekli eşleştirilecek, referans sınırı dışına çıkan her değer anında alarm olarak görülebilecektir.
Bu şekilde hangi madende hangi gaz değerlerinin sınır dışına çıktığı, hangisinin sınır değerlere ulaştığı 7 /24 kamera görüntüleri de dahil olmak üzere görülecek ve madenlerden elde edilen tüm teknik verilerin log kayıtları da delil niteliğinde tutulmuş ayrıca zaman geçirmeksizin gerekli tedbir ve uyarıların merkezden alınması da mümkün olabilecektir. Bu şekilde tüm madenler uzaktan denetlenmiş, çıkarılan cevher miktarları ,maden içi çalışan sayıları ile gaz sensörlerinin sürekli testleri de uzaktan yapılmış olacaktır.
Aslında, un şeker ve yağın bir kısmı hazır. Özetle maden ocaklarında bahse konu gaz çıkışlarının büyük kısmı halihazırda ilgili işletmeler tarafından kurulmuş ve gaz çıkışları izlenmektedir.
Ancak tedbirlerin alınması, karar verilmesi aşamalarında çıkabilecek gecikmeleri ortadan kaldırmak için tüm madenlerdeki sensör değerlerinin tamamı Ankara da Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yada MAPEG de kurulacak bir merkezden Türksat uyduları ve yedekli olarak GSM/GPRS üzerinden transfer edilmesi, toplanması ve tehlike anında madenlerin uzaktan idare edilmesi, tahliyelerin gerçekleştirilmesi Metan gazının seyreltilmesi patlamaların önüne geçilmesi ve meydana gelebilecek maden kazalarını ve tehlikelerini ortadan kaldırabilecektir.
Editor : Şerif SENCER