Dijital ÖZETİ| dünyada, kim bir aşk mektubunun tüm hayatınızı alt üst edebileceğini düşünürdü ki? 4 Mayıs 2000'de, "Love-Bug" veya diğer adıyla "ILOVEYOU" virüsü, aşkın gücünü kullanarak milyonları ağına düşürmeyi başardı. Ama bu sefer romantik anlamda değil…
İnternetin henüz yeni yeni yaygınlaştığı o yıllarda insanlar dijital dünyaya bu kadar hâkim değildi. Bu sebeple gelen kutularına gelen masum görünümlü o e-posta milyonları tuzağına düşürdü! Bu kısa sürede küresel bir kaosa dönüşecekti.
Mayıs 2000'de dijital dünya, tarihin en büyük siber aşk mektubuyla sarsıldı.
Gelen e-postada,"kindly check the attached love letter coming from me" (lütfen benden gelen aşk mektubunu kontrol et) yazıyordu.
Ancak bu dosya virüslü bir dosyaydı.
Ekli dosyayı merakla açan herkes, virüsü bilgisayarına bulaştırmakla kalmadı, aynı zamanda adres defterindeki herkese de bu virüsü gönderdi.
Love-Bug, basit ama yıkıcı bir yöntemle çalışıyordu.
Kullanıcının dosyalarına bulaşıyor ve bu dosyaları kendi kopyalarıyla değiştiriyordu.
Böylelikle, kullanıcılar dosyaları açmaya çalıştıkça sistemlerini yeniden virüsle enfekte ediyorlardı.
Üstelik virüs bununla kalmayıp, kullanıcıların şifrelerini ve diğer kişisel bilgilerini de çalmaya çalışıyordu.
Virüs çok kısa sürede dünya genelinde yayıldı. Bununla da kalmadı ve milyarlarca dolarlık bir zarara sebep oldu!
Virüs sebebiyle bilgisayarlarını onarmak ve tekrar virüse yakalanmaması için önlem alması gereken kişiler bu işlemler için harcama yapmak zorunda kaldılar.
Bu tarz durumlardan doğan tahmini zararınsa dünya genelinde milyarlarca dolara tekabül ettiği biliniyor.
Ayrıca bu zararın siber güvenlik tarihinin en büyük zararlarından biri olduğu söyleniyor.
Peki bu virüsün arkasında kim vardı? Filipinli bir öğrenci olan Onel de Guzman!
Araştırmalar sonucunda, virüsün Filipinler’deki bir kaynaktan yayıldığını ortaya çıkardı.
Polis izleri takip ederek 23 yaşındaki bilgisayar bilimi öğrencisi Onel de Guzman'ı yakaladı ve işin ilginç yanı De Guzman, virüsü yanlışlıkla serbest bırakmış olabileceğini yönünde açıklamalar yaptı.
İnternetin yeni yaygınlaştığı o yıllarda bilgisayar korsanlığı ile ilgili yasalar bulunmadığından dolayı De Guzman suçlanmadı.
Bu olayın üzerinden 20 yıl geçtikten sonra De Guzman’ın verdiği bir röportajda virüsün Avrupa veya ABD'ye ulaşacağını asla tahmin etmediğini söylediği belirtiliyor.
Virüsün aslında bir tür Truva Atı olduğunu ve internete erişim sağlamak adına şifreleri çalmak amacıyla tasarladığını belirtiyor.
Yaptıklarından dolayı yaşadığı pişmanlık sebebiyle olay sonrasında üniversiteye geri dönmediğini ve bir yıl boyunca bilgisayara dokunmadığını ifade ediyor.
Dünyanın en yıkıcı virüslerinden birini yaratan De Guzman, şu an bir mobil telefon teknisyeni olarak çalışıyor ve iki çocuk babası.
Kaynak: Knowledge Stewİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER