İstanbul Beylikdüzü’nde bir fabrikada çalışan 64 yaşındaki Hasan Aydoğdu, 8 Mayıs günü akşam saatlerinde temizlik yapmaya başladı. İddiaya göre yerleri temizlerken leke ve kir sökücü olarak tabir edilen bir ürün kullanan Aydoğdu, ürünü yanlışlıkla ayağına döktü. Temizlik yaparken ayağındaki yanmayı fark etmeyen Aydoğdu, işini bitirdikten sonra baktığındaysa ayağının siyahlaştığını gördü. Durumu gören iş arkadaşları kendisine hemen hastaneye gitmesi gerektiğini söylerken, Aydoğdu Beylikdüzü’nde bir hastaneye başvurdu. Ardından Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne gelen Aydoğdu, Yanık Tedavi Merkezi’nde tedavi altına alındı.
Hastasının durumuna ilişkin bilgi veren Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan, Aydoğdu’nun ayağında ağır bir cilt kaybı söz konusu olduğunu ve ayağını kurtarmak için bir dizi ameliyat yapıldığını söyledi.
“Ayağını kurtarmak için bir dizi ameliyat yapıldı”
Prof. Dr. Turan, “İş yerinde bir temizlik işlemi sırasında ayağına kimyasal maruziyeti oluyor. Leke temizleyici bir ürün olduğunu belirtiyor, önce fark etmiyor ama cildine baktığı zaman cildinin tamamen siyahlaştığı, ayağındaki beslenmenin de çok kötü bir duruma doğru gittiği tespit ediliyor. Akabinde buraya sevk ediliyor. Bizim bulgularımızda da ayakta ağır bir cilt kaybı söz konusuydu. O süreçten itibaren hasarlanan kısımları ileri düzeyde temizlendi. Koruyucu yapay deri dediğimiz ürünlerle korumaya alındı. Şu anda ayağını kurtarmak için bir dizi ameliyat yapıldı, inşallah daha iyi olacak. Enfeksiyona dönüşmeden o ölü, hasarlanmış dokular, bakteriler enfeksiyon haline dönüşmeden biz sürece erkenden müdahale etmiş olduk. Ancak gecikme durumlarında tabii ki ayak kayıplarına kadar gidebilecek hasarlara yol açabilir” şeklinde konuştu.
“Merdiven altı ürünler görebiliyoruz”
Kullanılan ürünlerin içeriklerine yönelik bilgiler ve kullanma talimatlarının okunmasının büyük önem taşıdığını aktaran Prof. Dr. Mustafa Turan, oluşabilecek yanık durumlarında ilk müdahalenin hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Turan, koruyucu ürün kullanımının yaygınlaşması gerektiğini belirterek, “Maalesef son yıllarda bu tarz ürünlerin kimyasalları, içerikleri çoğunda yazmıyor, merdiven altı bazı ürünler görebiliyoruz. Cilde böyle bir maruziyet olduğu zaman da mutlaka bol suyla oranın temizlenmesini öneriyoruz. Gözüne sıçrıyor, körlüğe kadar gidebilecek hasarlara ulaşabiliyor, yüzünde ömür boyu kalabilecek hasarlara yol açabiliyor. Bu kimyasalları kullanırken her zaman vatandaşlarımıza koruyucu ürünlerle, yüz maskesi olabilir, göz koruyucu ürün olabilir, cildine hasar geldiyse oranın hemen hızlı bir şekilde temizlenmesini öneriyoruz. Ürünler içerik itibarıyla kontrol dışı olabiliyor, üzerinde yazmıyor da. Bu tarz şeylerin mutlaka kaliteli ürünlerden olmasını öneriyoruz. Son yıllarda da biraz arttı bunlar. İçinde çok güçlü kimyasallar olabiliyor. Onları kullanırken mutlaka çok dikkatli, özenle kendimize de dikkat ederek kullanmamız lazım. Yoksa ağır hasarlarla bize gelebiliyorlar. İş kötüye gitmeden, enfektif bir hal olmadan, ayakta uzuv kaybına gitmeden biz o ölü dokuları temizledik. Alttan temiz doku gelmesi için bir süreç başlattık, o da şu an olumlu gidiyor. Bundan sonraki aşamada da bir cilt grefti, yaması dediğimiz bir işlemle işlemi sonlandırmayı planlıyoruz” dedi.
“3-4 saat sonra baktım ki ayağımı yakmış”
Temizlik yaparken leke sökücünün ayağını yaktığını fark etmediğini ifade eden Hasan Aydoğdu ise, “Bir malzeme vardı, malzemeyi döktüm ayağıma gelmiş, ayakkabıdan içeri geçmiş. 3-4 saat sonra ayağıma baktım ki yakmış. Leke, kir sökücü gibi bir malzemeymiş. Beylikdüzü Hastanesi’ne gönderdi oranın müdürü, gittim. Geldi müdür baktı ayağım siyah, ‘Sen doğru hastaneye’ dedi. Beylikdüzü de buraya gönderdi. Hiçbir şey hissetmedim, zaten hissetsem ayakkabımı çıkarırım yıkarım en azından. Çıkardım ayağımı yıkadım, ayağım siyahlaşmış, sabunla çıkmadı. Bir arkadaş geldi baktı, ‘Bu asitle yanmış’ dedi. Kullanan insanlara tavsiyem dikkat etsinler, vücuda çok zarar veriyor. Dikkatli kullanmaları, belirli markalar olması lazım” ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER