2020 yılı 4-5 Şubat tarihlerinde Van-Bahçesaray karayoluna düşen çığ, 42 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Özellikle son yıllarda şubat ayının ilk haftalarında farklı noktalarda meydana gelen çığlar dikkat çekerken, geçtiğimiz günlerde ise Özalp ilçesine bağlı Seydibey Mahallesi'nde gece yarısı oluşan çığ, bir evin duvarlarının yıkılmasıyla sonuçlanmıştı.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, havaların ısınmasına bağlı olarak şubat sonu veya mart ayı başlarında düşen çığların küresel ısınmaya bağlı olarak zaman değiştirdiğine dikkat çekti. Çığ kopmalarının normal bir doğa olayı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alaeddinoğlu, bu durumun faciaya yol açmaması için de gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini bildirdi.
“Çığlar doğal olaylardır”
Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası’nın sıcaklık ortalamasının her yıl artığını belirtti. Havza çevresinin yüksek dağlarla kaplı olmasından dolayı yağışların kar şeklinde düşmesinin doğal olduğunu ifade eden Alaeddinoğlu, “Düşen kar yağışının çığ olarak bir felakete dönüşmesi, zamansal olarak farklılaşıyor. Bir defa çığlar her zaman olur. Bizim tanıklık etmediğimiz bütün alanlarda da olur. Ancak beşeri faaliyetin zarar görmesiyle birlikte gündeme gelir. Yoksa çığlar doğal olaylardır. Son dönemde temelde değişen iki şey var. Bunlardan bir tanesi çığın zaman farklılığı başladı. Sıcaklıklardaki artış kış ayların daralmasına neden oldu. Eskiden kasım-mart ayları arasında kış belirleyici olurken, bugün ise bunun böyle olmadığını görüyoruz. Bu mevsimde havanın ve toprağın ısındığına tanıklık ediyoruz. Bu da eğimli alanlarda toprağın üzerindeki kar örtüsünün çözüldüğünü dolayısıyla eğim doğrusu akışa geçtiğini görüyoruz” dedi.
“Küresel ısınmanın bir yansıması”
Geçmişte mart ayında yaşanan çığ olaylarının günümüzde ocak ayının sonlarında gerçekleşmeye başladığına dikkat çeken Alaeddinoğlu, “Bu durum küresel ısınmanın bir yansımasıdır. Ortam sıcaklığındaki artışın yüzeyde oluşturduğu etkilerdir. Dolayısıyla şubat ayının sonunda değil de şubat aylarının başında çığ felaketlerinin varlığını yönetmek durumunda kalıyoruz. Dünyada bununla mücadelede örnekler var. Çığ, hayatın bir gerçeğidir. Kar yağışı, eğim varsa ve oradan yol da geçiyorsa çığın bu yolu kapatması doğaldır. Bu durumda yetkililer o kar kütlesini tespit edebilirler. O kar kütlesi kontrollü bir şekilde aşağı indirilebilir. Dolayısıyla bir felaket olma noktasında insanların zarar görmeyeceği bir ortam oluşturulmuş olur” diye konuştu. Heyelan veya çığın düşme riskinin olduğu yamaçlara ev yapılmasının önüne geçilmesi gerektiğini de dile getiren Alaeddinoğlu, yetkililerin bu konuda bilim insanlarının desteğini alarak havzada bir çalışma yapması gerektiğini kaydetti.
Editor : Şerif SENCER