İletişim ÖZETİ| kanallarının çeşitlendiği ve sayısının arttığı, dijitalleşmenin büyük-küçük tüm kurumları kapsamına aldığı ve siyasi, ekonomik, toplumsal dinamiklerin giderek daha karmaşık bir hale geldiği dünyamızda, şirketlerin yaşadığı tehditlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Bu tehditlerin başında ise hiç beklenmedik bir anda yaşanabilecek krizler geliyor. Dünya devlerinden KOBİ’lere kadar krizlerle uğraşmak zorunda olan şirket sayısı her geçen gün artıyor.
Oysa küçük bir kıvılcımla başlayan ve bir kartopu gibi büyüyerek hem müşteri hem kamuoyu hem de çalışanlar nezdinde “güvenilmez” olarak tanınmaya yol açan krizlerin yaratacağı tahribâtı doğru bir planlama ile önlemek ve hatta krizden daha da güçlenerek çıkmak mümkün. Bu nedenle, şirket içinden ya da dışından kaynaklanan ve büyük emeklerle oluşturulan kurumsal itibarı ve işin kendisini yerle bir etme gücüne sahip olan krizler, yönetim kurullarının ve CEO’ların ajandasında artık ilk sırada yer alıyor.
BReady, kurum ve liderlerin iş ve itibarlarını krizlere karşı korumaları için kılavuzluk edecek
Marka, iletişim ve itibar yönetimi konularında uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Murat Göllü, kriz yönetimi ve kriz iletişimi konularındaki deneyimlerini akademik dünyanın birikimleriyle bir araya getirerek şirket, kurum ve liderlerin kullanımına sunmak amacıyla “BReady” adlı bir kriz yönetim şirketi kurdu. BReady’nin kurumların ve liderlerin, büyük emeklerle var ettikleri iş ve itibarlarını iyi yönetilememiş krizlerle kaybetmemeleri için kurulduğunu söyleyen Göllü, “Bugün dünyada şirketlerin yaşadığı krizlerin yüzde 50’ye yakını hiçbir uyarı vermeden ortaya çıkıyor. Ani gelişen böylesi bir durumu yönetmek için yeterli hazırlığa ve donanıma sahip değilseniz işiniz ve itibarınız tahmin edemeyeceğiniz büyüklükte yara alabiliyor. BReady, markaların ve liderlerinin iş hayatlarının bu en zor anlarına hazır olmalarını sağlamak amacıyla kriz yönetimi ve kriz iletişimi konusunda özel olarak tasarlanmış etkili hizmetler veriyor” dedi.
Yaklaşık 20 yıldır akademisyen olarak lisans ve lisansüstü öğrencilerine kriz iletişimi dersleri veren ve şirketlere bu konuda danışmanlık yapan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çisil Sohodol da birikimlerini BReady’nin iş ortakları ile paylaşacak. Sohodol, bu yeni oluşum ile ilgili “Şirketlerin geçmişte krizlere yanıt verme yöntemleri, bugün artık geçerli değil. Bu yöntemler Twitter’dan önceydi. Dijitalleşme ve sosyal medya artık krize verilecek tepki için gerekli hazırlık süresini yok etti. Bu nedenle krizlere daha kriz ortada yokken hazır olmalısınız. Bunun için de emek ve zaman harcamalı, sürekli şirketinizi, liderinizi ve kriz takımlarınızı geliştirmelisiniz. BReady ile oluşturduğumuz Kriz Yönetim Programı, şirketlere iş hayatlarının en zor anını yönetmek için gerekli süreçleri, donanımı ve yetkinlikleri sağlayacak” dedi.
Krize hazır olup olmadığınızı BReady Kriz Check-up Programı ile test edin
BReady’nin “İş hayatınızın en zor anına, krize hazır mısınız?” sorusuyla yola çıktığını ve çözüm olarak da “Krize hazır olup olmadığınızı BReady Kriz Check-up Programı ile test edin” önerisini sunduğunu söyleyen Murat Göllü, “Hem iş hayatında bizlerin deneyimlediği hem de dünyada ve Türkiye’de her gün bir yenisine tanık olduğumuz krizler gösteriyor ki, her şirketin bir kriz planı, olası senaryoları olsa da bir kriz ile karşılaşıldığında sonuç çoğunlukla başarısız bir kriz yönetimi, hayal kırıklığı, yitirilen güven ve kaybedilen itibar oluyor. Krizi yönetmek ve yaratacağı hasarı en aza indirgemek için bilgisayar dosyalarında duran, arandığında bulunamayan bir kriz yönetimi planından çok yönetim kurulu ve CEO’nun sahiplendiği ve liderliğini yaptığı kapsamlı ve entegre bir kriz yönetimi programına ihtiyaç var. Bu programı oluşturmadan önce şirketin liderinin, tüm birimlerinin, işleyişinin ve kültürünün krize ne düzeyde hazır olduğunun analiz edilmesi gerekiyor. Bu analiz için şirkete tüm tecrübe ve birikimimizle oluşturduğumuz BReady Kriz Check-up Programı’nı uyguluyoruz. Bu programın ardından zayıf ve güçlü yönleri saptıyor ve bunu bir rapor halinde şirket yöneticilerine sunuyoruz” dedi.
BReady, kriz check-up’ını yaptıktan sonra eksiklikleri gidermek ve şirketleri krize hazırlamak için de farklı hizmetler veriyor. Göllü bu hizmetleri şöyle özetliyor: “İkinci adım olarak, şirketin kriz yönetimi programını tasarlıyoruz. Bu aşamada şirketlerin krizleri öncesinde, sırasında ve sonrasında etkin bir şekilde yönetebilmeleri için gerekli yetkinlikleri ve yönetişim modelini tasarlıyoruz. Sürecin üçüncü adımında ise tasarlanan programı hayata geçirmek ve kriz yönetimi için gerekli yetkinlikleri geliştirmek yer alıyor. Bu adımda kurumun liderleri, kriz yönetimi takımı üyeleri, iletişimcileri ve çalışanlarının olası krizleri başarılı bir şekilde yönetmeleri için ihtiyaç duyacakları yetkinlikleri geliştirmeye odaklanıyoruz.”
BReady, talep eden şirketlere kriz anında ve sonrasında da destek veriyor. Göllü, “İş ortaklarımıza krizin yıkıcı baskısı altındayken doğru aksiyonu almaları ve doğru cümleleri söylemeleri için destek oluyor ve birlikte kriz sonrası iyileştirme çalışmaları yapıyoruz” dedi.
Şirketlerin itibar kaybına kriz yaşamaları değil, krize verdikleri tepki neden oluyor
Dünyanın geldiği bugünkü noktada müşterinin, çalışanın ve diğer tüm paydaşların güvenini kazanmanın hiç de kolay olmadığını belirten Göllü sözlerini şöyle tamamladı: “Öncelikle yönetim kurulunun ve CEO’nun bu konuda talepkâr olması gerekiyor. Hiçbir hissedar ya da lider, büyük uğraşlarla kurulmuş işi, kazanılmış itibarı ve güveni talihsiz bir krizle kaybetmek istemez. Her şirket kriz yaşayabilir, bu çok normal. Şirketlerin itibar kaybına neden olan kriz değil, krize verdikleri tepkidir. Kriz yönetimi ve kriz iletişimi şirketlerin ya da liderlerin her gün yaptığı bir çalışma değil. Doğru tepkiyi verebilmek, güvenle doğru cümleleri kurabilmek için mükemmel işleyen bir hazırlığa sahip olmalısınız. Kurumunuzun olası krizlere hazır olduğunu bilmek, hissedar ya da yönetici olarak başınızı yastığa rahat koymanızı sağlar. Bunu da BReady Kriz Check-up Programı ile öğrenmek çok hızlı ve kolay.”
Editor : Şerif SENCER
