İslam ÖZETİ| Memiş'in "Kendi evim için inşaata başlamak istiyorum, doğru zaman mı?" başlıklı yazısı
Enflasyon, kış, seçim, bayram derken bahar ayı geldi çattı.
Bahar ayı genelde inşaatların başlama ayı.
Ramazan bayramı dolayısıyla aileler bir araya geldi ve yerleşim konuları daha çok konuşulur oluyor.
Memleketinde kendi evini yaptırmak isteyenler, metropol şehirlerden uzaklaşıp sakin bir yere yerleşmek isteyenler, hayat pahalılığından dolayı alternatif arayanlar, yeni emekli olmuşlar…
Çoğu insan ülke için göç planları yapıyor.
Şanslı olanlar ise önceden arsasını almış olanlar.
Yeni arsa arayışında olanlarda var tabi ki.
Sonuçta herkesin karar vermekte zorlandığı konu “İnşaat yapmak için doğru zaman mı?”
Gerçek olan tek şey bugün yapan kazançlı.
Bugünün fiyatı yarından ucuz.
Bugünün kararı yarın ki kararsızlıktan iyi.
İnşaat maliyetleri her yıl artmaya devam ediyor.
Öngörüm, maliyet artışlarının devam edeceği yönünde.
Son baktığımda beton 2 bin 700 lira, demir 23,62 lira, kum 55 lira, tuğla 6 lira gibi fiyat listesi uzayıp gidiyor.
Tek katlı mütevazi bir evin maliyeti 1 milyon 500 bin lira, iki katlı ise 2 milyon 500 bin lira civarında.
Arsası hazır olanlar bu maliyeti göz önünde bulundurabilir.
Asıl sorumuz “Doğru zaman mı?”
Bunu kişinin yaş, gelir, mevcut durum ve gelecek beklentisine göre ayrı ayrı yorumlamak gerekiyor.
Mesela;
- Kişi 40 yaşında “Baba ocağı, arsa maliyetim zaten yok” diye memleketine ev yapmayı planlıyor.
Kişi, bu evi yaptıktan sonra yılda 1 kez gidecekse, 10-15 gün kalıp metropol şehirde yaşamaya devam edecekse bir kez daha düşünmeli.
Çünkü o parayla 1+1 daire alıp 10 bin liraya kira getirisi sağlayabilir.
10 yıl sonunda bir ev yapacak kadar kirayı biriktirebilir, satın aldığı ev de kâr olarak kalabilir.
- Kişinin nakiti yok ve borçlanmayı planlıyorsa yanlış bir düşünce.
Bugünkü şartlarda kimse TL borç vermez, ya altın ya da döviz borç verir.
Geliri döviz ve altın olmayan kişinin döviz ve altın borçlanması büyük zarardır.
- Bugünkü ekonomik şartları göz önünde bulundurduğumuzda “Metropol şehirlerde yaşamak zor, mecbur gitmek istiyorum” diyebilir.
Haklıdır da.
Ancak öncelik ev yapma planı değil, iş bulma planı olmalı.
Kişi, gideceği yerde iş garantisini oluşturmuşsa, nakit parası da hazırsa ev yapmasında bir sakınca yok.
- “Arsam yok ama araştıyorum, param da var, karar da verdim” diyorsa hemen planını uygulamaya geçmeli.
Yani, bölgeyi kararlaştırdıktan sonra beklemenin bir gereği yok, ev yapımına başlamalı.
Bireysel inşaat yapımlarında en sıkıntılı durum, kişinin bir avukat eşliğinde inşaat yaptıracağı kişiyle inşaat yapım anlaşması yapmaması oluyor.
Genelde usta ile çavuş ahbap ilişkisi üzerinden ve tavsiye ile yola çıkılır.
Bu çok yanlış bir karar.
2 milyonluk iş için 5-10 bin liradan kaçmamak gerek.
Diğer yandan kişinin ödeme plansızlığı mağduriyete neden oluyor.
Elden bol bol ödeme yapmak çok yanlış.
Malzemeciye ayrı, ustalara ayrı, vergiler ayrı ayrı ve açıklamalı ödenmeli.
Özellikle peyder peyi ödemek (iş bittikçe) ödeme yapmak gerekli.
Avukat eşliğinde sözleşme yapıldıysa, ödeme planı ve şartlar belirlenmişse, yukarıda yazdığım şartlara da uygunsa şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
İnşaat için her zaman uygun bir dönemdir.
Ama kime göre, neye göre?
Bu karar inşaat yapmaktan daha zor.
İyi karar, gecikmeli görünen başarıyı beraberinde getirir.
Editor : Şerif SENCER