Şirketten yapılan açıklamaya göre, Koç Holding, topluluk şirketleri ile birlikte AFAD koordinasyonunda 5 farklı noktada, yaklaşık 20 bin kişinin yaşayacağı, 5 bin adet konteynerden oluşan ve sosyal yaşam alanlarıyla öne çıkan "Umut Kentleri" kurdu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu, depremin meydana geldiği 6 Şubat sabahı Koç Topluluğu Afet Koordinasyon Komitesi'ni toplayarak önceliklerini belirlediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Kamu kurum ve kuruluşları ile hızlıca temasa geçtik. Güneş panelinden iş makinesine, jeneratörden sobaya, temiz içme suyundan hijyen malzemelerine kadar yüzlerce kalem ürünü bölge için yola çıkardık. Ayrıca mobil mutfak, tuvalet ve çamaşırhane kurulumu için ekipler oluşturduk. Diğer yandan, arama kurtarma çalışmalarında görev alabilecek eğitim ve donanıma sahip 531 çalışanımız, AFAD ekipleriyle koordineli olarak bölgeye ulaştı. Nitekim, ekiplerimiz 117 kişiyi enkaz altından kurtardı. Vehbi Koç Vakfı sağlık kuruluşlarımız tarafından uzman hekim ve destek hizmetlerinden oluşan sağlık ekiplerimiz, AFAD ve Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile bölgede görev yapmaya başladı. Bir yandan da bölgedeki depremzede çalışanlarımızı, aileleriyle birlikte güvenli illere sevk etmek üzere bir planlama yaptık."
"Umut Kentler"de çocuklar, gençler, kadınlar ve engelliler başta olmak üzere bu büyük felaketten sağ kalanlara hayata yeniden başlayabilme gücü verecek yaşam alanları tasarlamayı hedeflediklerini aktaran Çakıroğlu, farklı disiplinlerden uzmanlardan da görüş alarak "Umut Kentleri" sakinleri için sadece barınma değil, yaşamla yeniden bağ kurma alanları olarak modellediklerine dikkati çekti.
Öncelikli hizmet konularının eğitim, istihdam, spor ve sosyal hayata katılım olarak belirlediklerini ve Koç Holding Konteyner Kent Projesi'nin başlangıcında ortaya koydukları "100 gün içinde konteyner kentlerde yaşamın başlaması" hedefine, 2 Mayıs'ta ilk yerleşimlerin gerçekleşmesiyle ulaştıklarını belirten Çakıroğlu, "Umut Kentler"de yaşam devam ettiği sürece 115 binden fazla çalışanlarının, Topluluk şirketlerinin ve proje paydaşlarıyla depremzedelerin yanında olmaya devam edeceklerini bildirdi.
Umut Kent projesine başlamadan önce sahadaki ihtiyaçları her yönüyle ele alabilmek için bir saha araştırması gerçekleştirdiklerini aktaran Çakıroğlu, "Araştırmadan depremzedelerin beklentilerini ortaya koyan çok önemli veriler elde ettik. Konteyner evlerin donanımından kentin bütününün tasarımına kadar tüm aşamalarda bu verilerden yararlandık. Bu noktada sizinle, proje ismine de ilham olan bir not paylaşmak istiyorum. Araştırma sırasında görüşülen bir depremzede 'Burada her şey yıkıldı, yıkılmayan tek şey umut' dedi. Projemizi işte tam olarak bu umudun üzerine inşa ettik." ifadelerini kullandı.
"Konteyner evlerin montajı için sıfırdan yeni bir fabrika kurduk"
Levent Çakıroğlu, ülke genelindeki konteyner arz-talep dengesine etki etmeden, Koç Topluluğu'nun sahip olduğu uzmanlık ve etki gücünden yararlanarak yurt dışından konteyner tedariki yolunu seçtiklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Global tedarikçilere hızla ulaştık ve kapasite anlaşmaları yaptık. Konteyner evlerin montajı için sıfırdan yeni bir fabrika kurduk. Tüm konteyner ihtiyacımızı böylece kendi üretimimizle karşılamış olduk. Projemizin ilk fikir aşamasından itibaren tedarik, lojistik ve kurulumunda büyük bir fedakarlıkla ve şevkle çalışan, 100 gün gibi kısa bir zamanda konteyner evleri sahiplerine teslim eden tüm çalışma arkadaşlarıma bu vesileyle teşekkür ediyorum. Elbette tüm çalışmalarımızda bizi destekleyen, toplumsal fayda odaklı bu projede her adımda yanımızda olan AFAD'a ve ilgili tüm idari ve yerel yönetimlere de içtenlikle teşekkürlerimi sunuyorum.
Umut Kentler'de bulunan konteyner evlerde ısıtma soğutma ayarı olan ihtiyaçtan daha yüksek kapasiteli 12 bin BTU klima kullanıldı. Buna ek olarak derin donduruculu 375 litre kapasiteli buzdolabı, sıcak su ihtiyacı için 65 litre kapasiteli termosifon, elektrikli ocak, 81 santimetre televizyon ve mobilyalar ile konteyner evlerin içi donatıldı."
Konteyner evlerin dekorasyon ve donanımına farklı bir özenle yaklaştıklarını belirten Çakıroğlu, metrekareyi verimli kullanan, pratik depolama alanları oluşturduklarını ve her konteyner eve televizyon ve klima yerleştirdiklerini bildirdi.
Modeli farklı kılacak en temel unsurlardan biri kentlerdeki sosyal yaşam alanları
Koç Holding CEO'su Çakıroğlu, "Umut Kent"te engelli vatandaşların ihtiyaçlarına yönelik, rutin üretim süreçlerinin dışına çıkarak erişilebilirlik standartlarına göre tasarladıkları konteyner evler bulunduğunu belirtti.
"Umut Kent" modelini farklı kılacak en temel unsurlardan birinin kentlerdeki sosyal yaşam alanları olduğuna işaret eden Çakıroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Market, aile sağlığı merkezi, psikososyal destek merkezi, ibadethane, çamaşırhane, kuaför, kafeterya gibi bazı temel hizmet ve imkanlardan yararlanabilecekleri birimlerin yer aldığı Kent Meydanları, okulun yanında ders dışı saatleri de kaliteli kılacak eğitim birimlerini ve aktivite alanlarını etrafında toplayan Eğitim Meydanları, kadınların, gençlerin erişimine açık çok yönlü gelişim alanlarının bulunduğu Yaşam Meydanları oluşturduk. Umut Kentlerin her birinde 30'un üzerinde sosyal birim yer alıyor. Bu çerçevede, öncelikli hizmet konularımızı eğitim, istihdam, spor ve sosyal hayata katılım olarak belirledik."
Koç Topluluğu şirketlerinin ekosisteminde yer alan, ortak iş birliği geçmişlerinin ve tecrübelerinin olduğu yerel ve uluslararası kurumlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla temasa geçtiklerini vurgulayan Çakıroğlu, bugüne kadar yürüttükleri güvene dayalı başarılı iş birliklerinin, bu projenin şekillenmesine ve istedikleri modelin hayata geçmesine büyük katkı sunduğunu bildirdi.
"Okul, çocuk oyun merkezleri, ana sınıfları, özel destek sınıfları ve kütüphaneler kurduk"
Çocuklara ve gençlere yaratıcı öğrenme desteği sunacak, 21. yüzyıl becerilerini destekleyecek birimler oluşturduklarını da aktaran Çakıroğlu, "Umut Kentler'de okul, çocuk oyun merkezleri, ana sınıfları, özel destek sınıfları ve kütüphaneler kurduk. Yine her okula hizmet verecek şekilde Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde, bilgisayarlar ve 3 boyutlu yazıcılardan oluşan özel donanımlı teknoloji tasarım sınıfları oluşturduk. Öğrencilerin ders dışı saatlerde eğlenerek öğrenmelerini desteklemek üzere Öğrenim Birimleri kurduk." değerlendirmesinde bulundu.
Çocukların ve gençlerin deprem sonrası yaşama uyumlarını kolaylaştırmak, gelecek için onlara umut ve cesaret verme hedefiyle bir dizi iş birliğine imza attıklarını belirten Çakıroğlu, bu amaçla oluşturulan Gelecek Hayalim Merkezi ve Çocuk Yaşam Merkezi'ne de değindi.
"Umut Kentler"de bir diğer odak alanlarının da kadınları ve kız çocuklarını desteklemek olduğunu aktaran Çakıroğlu, şunları kaydetti:
"Uzun süredir birlikte çalışma tecrübemiz olan UN Women Türkiye ile iş birliği yaparak Kadın Dayanışma Merkezlerini hayata geçirdik. Bu merkezleri; içlerinde tekstil tasarım ve yemek atölyelerinin yanı sıra danışma ve eğitim alanlarının da bulunduğu mini birer kampüs şeklinde tasarladık. Ayrıca dört ayrı şehirde gerçekleştireceğimiz Mutfak Atölyeleri ile özellikle kadınların mutfakta üretim yapabileceği, ilerleyen zamanlarda ürüne dönüştürüp gelir edebileceği bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz."
Konteyner kentlerde yaşayan yetişkinlerin en önemli ihtiyaçlarından birinin iş hayatına geri dönmek olduğu gerçeğinin farkında olduklarını vurgulayan Çakıroğlu, proje çalışmalarının başında topluluk şirketlerine, mümkün olabilecek istihdam olanaklarını bölgeye kaydırma çağrısı yaptıklarına dikkati çekti.
Editor : Şerif SENCER