Kobil’in kurucusu İsmet Koyun, ‘Gelecekte ego-sistemlerinin yerini eko sistemler alacak’

Kobil ÖZETİ| ve kurucusu İsmet Koyun’u, İBB ile birlikte geliştirdikleri dünya çapında örnek bir Super App olan “İstanbul Senin” uygulaması ile tanıdık. Kobil, Almanya merkezli bir şirket ve İsmet Koyun okumak için geldiği Almanya’da daha üniversite yıllarında iken kurduğu Kobil’i güvenlik sistemleri konusunda dünyanın sayılı şirketleri arasına sokmayı başaran bir iş insanı. 1994’te İstanbulluları şehir içi ulaşımda Akbil ile tanıştıran sistemin çipinin üretiminde de imzası olduğunu hatırlatalım. Başarısını “Farkımız, bilginin ileride çok değerli olacağı ve elektronik ortamda bilgiyi korumanın ihtiyaç haline geleceğini işin başında görmemizdi” diye özetliyor. 

Almanya, İsviçre ve Türkiye olmak üzere 3 merkezde toplam 400’ü aşkın çalışanı var. Bunların 100’e yakını Türkiye’de. Çalışanlarının büyük kısmını araştırma geliştirme mühendisleri oluşturuyor. Yakın bir süre önce ABD Kaliforniya’da da bir ofis açtılar. 

 “Bir ülkenin nasıl kara, hava kuvvetleri varsa data güvenlik ekipleri de olmalı. Dünyanın bu yöne doğru gittiğini görüyoruz. Evinizin güvenliğini kapınızı kilitleyerek sağlayabiliriz ama yazılımı böyle koruyamazsınız. Kobil olarak uzun yıllardır bu alanda çalışıyoruz. Bunun sonucunda oluşturduğumuz 14 basamaklı bir güvenlik sistemiyle dataları koruyoruz” diyor. Koyun ile çevrimiçi bir sohbet gerçekleştirdik. 

- Dünya büyük hızla dijitalleşirken iş yapış biçimlerini de dönüştürüyor. Siz bunu çok önceden fark eden birisiniz. 30 senedir kişisel verileri saklama güvenliği üzerine yatırım yaptığınızı belirtiyor ve “bizdeki bilgi birikimi dünyada birçok şirkette yok” diyorsunuz. Nasıl öngördünüz bu durumu? 

Ar-Ge bir güçtür. Dünyada üç güç var: Askeri güç, para gücü, bilgi gücü. Kimi ülkeler bu üç gücü bir arada dört dörtlük yaparlar. ABD, Almanya vs.. şimdi Çin onlara yetişti. Ya diğerleri? Şöyle basit bir sözle açıklayayım. Sizin çok paranız var ama çok salak bir çocuğunuz var. Siz öldükten sonra para çocuğunuza kalır. Ama salak çocuk beceremediği için o para gider. İşte biz bilgiye önem verdik. Bilgi size para kazandırır. Paranız olduğu zaman kendinizi de korursunuz. Bilgi ve Ar-Ge’yi önceliğimiz arasına koyduğumuz için dünya çapında tanınıyor ve aranıyoruz. Benim Türkiye’de politik gücüm olsa önceliği bilgi, Ar-Ge ve inovasyona veririm. Bakın görün ondan sonra: Türkiye’yi kimse tutamaz...

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaklaşık iki yıldır hazırlıkları yapılan “İstanbul Senin” projesini, “Gücü, şehrin sahiplerine devreden uygulama” sözleriyle tanıtmıştı.

GELECEĞİN EKONOMİSİ

- Sanırım multi-disipliner bir alan. Kendi mühendisleriniz dışında başka destek de alıyor musunuz? 

Evet dünyada alanında bir numara olmuş çok sayıda önemli akademisyenden danışmanlık alıyoruz. Üniversitelerle yakın işbirliklerimiz söz konusu. Örneğin Almanya’da TU Darmstadt ve TU Würzburg ile iş birliğimiz var. Davranışsal biyometri, kriptografi, makine öğrenme gibi konularda araştırmalar yapıyoruz. Üniversitelere teknik ve insan kaynağı konusunda da destek veriyoruz.

- Bir de Super App’le odaklandınız “İstanbul senin” önemli bir başarı. Ama ona gelmeden önce, biraz açarsak nedir Super App dediğimiz şey? Nasıl bu noktaya geldik?

Dünyada iş yapış biçimleri “ben” değil “biz” odaklı bir sistem ekseninde dönüşüyor, kapalı sistemlerden açık sistemlere doğru evriliyor. Geleceğin ekonomisi, “platform ve ekosistem teknolojisi” üzerinde yükselecek. Gelecekte ego-sistemlere karşı ekosistemler kazanacak. Monopollerin güç kaybettiği bölgesel gücün yükseldiği bir dünyada, Super App yeni iş modeli olacak. Bugün dünyanın en değerli 10 şirketinden 7’sinin platformlar olduğunu görüyoruz. Biz de şirketlere, kurumlara “Ekosistemini kur, gücünü kullan” diyoruz. 35 yıllık güvenlik tecrübemizi arkamıza alarak onların kendi ekosistemlerini iletişimi, kimliği ve ödemeleri güvence altına alarak kurmalarını sağlıyoruz. 

- Türkiye’de dijital güvenlik sistemlerinden çok farklı alanda iki yatırımınız var. Biraz bahseder misiniz? 

Evet Antalya Elmalı meyve suyu konsantre fabrikamız var. İzmir’de de geçen ay baharat fabrikası açtık. Almanlarla beraber üretim yapacağız. Ar-Ge’mizi kuruyoruz. Ar-Ge’sini yapan bir baharat fabrikamız olacak.  

- Kendinizi bir iki cümle ile özetleyecek olursanız ne dersiniz?

“Takip eden değil, takip edilen olun”. Benim mottom bu. Ve inovasyon ruhum. Ne yaparsam yapayım bir numara olmaya çalışırım. 

TÜRKİYE’NİN İLK SUPER APP’İ

- Gelelim “İstanbul Senin” uygulamasına... İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile geliştirdiniz. Super App olarak tanımlıyorsunuz... 

İstanbul Senin” 16 milyon İstanbullunun hayatını kolaylaştıracak ve teknolojinin tüm nimetlerini kullanabilecekleri, bütün hizmetlere tek bir noktadan ulaşacakları bir platform olarak tasarlandı. İBB’nin tüm paydaşlarıyla yer aldığı Türkiye’nin ilk Super App’i olan uygulama, dünyanın başka büyük şehirlerine de örnek olacak. 

İstanbul halkı, uygulamaya yükleyecekleri banka ve kredi kartlarıyla tüm harcamalarını gerçekleştirebilirler. İETT, Şehir Hatları ve metro gibi toplu taşıma araçlarını kullananlar “İstanbul Senin”deki dijital “İstanbul Kart” sayesinde plastik “İstanbul Kart”larını yanlarında taşımadan seyahat edebiliyorlar. “Göster Geç” ile toplu taşıma araçları kullanılabiliyor.

İSKİ ve İGDAŞ faturaları, cep telefonlarından kolayca ödenebiliyor. 

Abonelik işlemleri yine hızlıca cep telefonlarından yapılabiliyor. 

İstanbul Senin Super App’inin bir başka artısı da İstanbul’u bir start-up merkezine dönüştürecek yaklaşıma sahip olması. Çok sayıda start-up ve FinTech şirketleri geliştirdikleri uygulamaları İstanbul Senin üzerinden halkın kullanımına açabilecek. Bu Türkiye’deki teknoloji ekosisteminin gelişmesine büyük bir katkı sunacak. 

Biz “İstanbul Senin” üzerine iki yıl çalıştık. Hiç kimse bir projeye inanarak gönülden bu kadar emek vermez. 

İstanbul Senin aslında dünyada bir metropol yönetimi tarafından tasarlanan ilk ve tek Super App. Çok yakın zamanda Türkiye’deki diğer şehirlerin yanı sıra dünya metropollerine de örnek olacak. Tabii ki hedeflerimiz arasında Türkiye’nin yanı sıra New York, Paris, Londra, Berlin gibi metropoller var.  

İSTANBUL SENİN’E 2 ÖDÜL

Uygulama, henüz ilk yılını doldurmadan IDC CIO Zirvesi 2022’de iki farklı kategoride ödül aldı. İstanbul Senin, 66 kurumdan 210 projenin yarıştığı IDC CIO Zirvesi 2022’de “Future of Work- Borderless Organization (İşin Geleceği-Sınırsız Organizasyon)” ve “Customer Experience (Müşteri Deneyimi)” kategorilerinde birincilik ödülüne layık görüldü.