Yeşilçam ÖZETİ| filmlerinde canlandırdığı, sert mizaçlı ve kötü karakterlerle akıllarda yer edinen oyuncu, yönetmen ve senarist Kenan Pars'ın ölümünün üzerinden 15 sene geçti.
KENAN PARS KİMDİR?
Gerçek ismi Kirkor Cezveciyan olan usta oyuncu, 10 Mart 1920'de İstanbul'da dünyaya geldi. İlkokula 1927'de başlayan Pars, yaşamının büyük bölümünü İstanbul Bakırköy'de geçirdi.
Pars, bugün Bakırköylü Sanatçılar Derneği olarak kullanılan Fransız Okulunda ortaokul eğitimi alırken liseye ise Bezazyan Ermeni Lisesi'nde devam etti. Bakırköy Halkevi'ne dönüştürülen okul binasındaki etkinliklere katılan sanatçı, babasının öldüğü 1937'de liseden mezun oldu, daha sonra ticarete atıldı.
Kenan Pars, Bakırköy'de çilingirlik, tuhafiyecilik, emlakçılık ve ayakkabıcılık gibi işlerde çalıştı. 1942'de İkinci Dünya Savaşı döneminde Balıkesir'de 2 buçuk yıl askerlik yaptı.
KENAN PARS'IN SANAT YAŞAMI
Askerliğin ardından sonra tekrar iş hayatına atılan sanatçı, çocukluk arkadaşı ve oyuncu Sırrı Gültekin'in vasıtasıyla 1953'te Lütfi Ömer Akad'ın yönettiği "Öldüren Şehir" filminde rol alarak sinemaya adım attı.
Sert mizacı ve tavırlarıyla kısa zamanda dikkati çeken Pars, ilk başrolünü 1955 yapımı "Günahkar Baba" filminde üstlendi.
Usta oyuncu, siyah beyaz filmlerin döndüğü yıllarda "Ecel Köprüsü", "Evlat Acısı", "Ölüm Korkusu", "Büyük Sır", "Pusu", "Gurbet", "Samanyolu", "Vatan Uğruna", "İlk Aşk", "Ekmek Kavgası", "Namus Belası" ve "Acılar"ın da aralarında bulunduğu yüzlerce filmde rol aldı.
Arkadaşlarıyla 1961'de Bakırköy Halk Evi'nde kısa süreliğine bir tiyatro grubu kuran Pars, "Duvarların Ötesi" adlı oyunun yönetmenliği yaptı.
Usta oyuncu 1962'de Mask adlı film şirketini kurarak yapımcılığa başladı. Aynı yıl yönetmenliğe de adım atan sanatçı, "Derdimden Anlayan Yok", "Ölüm Allah'ın Emri", "Aklın Durur" ve "Bir Ateşim Yanarım" filmlerinin yönetmenliğini üstlendi, "Oğlum" ile "Cinayet Gecesi" filmlerinin ise senaryosunu yazdı.
SİNEMAYA 1970'LERDE ARA VERDİ
Kenan Pars, Türk sinemasının kriz yaşadığı 1970'li yıllarda, "İkimiz de Sevdik" filminin ardından sinemaya kısa süre ara verdi ve başka işler yaptı. Usta oyuncu, 1987'ye kadar nadiren filmlerde rol aldı, Bakırköy'de ayakkabı dükkanı ve büfe işleterek geçimini sağladı.
En son 2000 yapımı "Hayat Bağları" dizisinde rol aldıktan sonra sinemaya veda eden Pars, 2006'daki Çevre Kısa Film Festivali'nde Sinema Onur Ödülü'ne değer görüldü.
Resim, orijinal karikatür, pul ve çakmak gibi koleksiyonları bulunan Pars, ileriki yaşlarında hat sanatına gönül verdi ve birçok esere imza attı.
KENAN PARS'IN ÖLÜMÜ
Başarılı oyuncu, 10 Mart 2008'de kızının Beylikdüzü'ndeki evinde hayata gözlerini yumdu. Bakırköylü Sanatçılar Derneği (BASAD) ile Bakırköy Ermeni Kilisesi'nde düzenlenen törenin ardından Pars'ın naaşı, Bakırköy Ermeni Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Pars'ın kızı Çiğdem Taşlıdan da cenaze töreninde yaptığı açıklamada, "Akciğer kanseriymiş ama bizim haberimiz yoktu. Bunun dışında bir rahatsızlığı yoktu. Babam gayrimüslim idi ancak bir Müslüman gibi yaşadı. Son 2 gününü Kelime-i şehadet getirerek ve besmele çekerek geçirdi. O yüzden onu Müslümanların cenaze aracıyla kiliseye getireceğiz." ifadelerini kullanmıştı.
KENAN PARS'IN OYNADIĞI FİLMLER
Yaklaşık 500 yapımda rol alan ve daha çok kötü adam rolleri üstlenen usta oyuncunun oynadığı filmlerden bazıları şöyle:
"Yeşilçam Denizi","Hayat Bağları", "Küçük Besleme", "Zirvedekiler", "Yorgun Ölüm", "Çöplükler Kraliçesi", "Kederli Yıllar", "Teleflaş", "Kopuk Dünyalar", "Yaşamak", "Sis", "Sana Can Dayanmaz", "Hüküm", "Güler Misin Ağlar Mısın", "Emanet", "Acılar", "Sosyete Şaban", "Kara Murat Fatih'in Fermanı" "Acı Su", "İkisi de Cesurdu", "Zirve", "Yeniden Doğmak", "Yarın Artık Bugündür"
KENAN PARS'IN ÖZEL YAŞAMI
Kenan Pars 1952'de Dikran Uhi ile evlendi ve bu evliliğinden iki kızı oldu.
Editor : Şerif SENCER