Evimizi ÖZETİ| bir hayvanla paylaşmaya karar vermeden önce birçoğumuzun aklından “Acaba tüyleri zararlı mı?”, “Çocuğumu sağlıksız yapar mı?”, “Hastalık geçer mi?”, “Enfeksiyon kapar mıyım?” gibi sorular geçmiştir fakat muhtemelen hiç “Acaba şizofren olur muyum?” diye düşünmemişizdir.
Bahsi geçen araştırma, kafa karıştırıcı bir bulguyu ortaya koydu fakat içeriği sonuna kadar okuduktan sonra sadece başlığı okuyarak aldanmamanın önemini anlayacaksınız.
Virüse erken yaşta maruz kalmanın şizofreni riskini artırabileceği öne sürülüyor.
Aslında bu iddia, yeni çıkmadı. En az 40 yıldır konuşulan ve üzerine çalışmalar yapılan bir konu. Bazı araştırmalar, böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kanıtlarken bazıları da gerçekten olabileceğini göstermişti.
Avustralya’daki araştırmacılar da şimdiye kadar bu konuda yapılmış araştırmaları incelemeye karar verdi ve 44 yıl boyunca 11 farklı ülkede yapılan 17 araştırmaya baktılar. Sonuç olarak kedi sahipliği ile şizofreninin artması arasında pozitif bir ilişki buldular.
Peki böyle bir şeye ne sebep oluyor olabilir?
“Toxoplasma gondii” olarak adlandırılan parazit, kemirgenlerde bulunabiliyor. Bu virüs, beyne girerek davranışlarını değiştirip onları daha korkusuz yapıyor.
Bu da kediler tarafından av olmalarına sebep oluyor tabii. Ancak kediniz evden çıkmıyor ve başka enfekte hayvanlara temas etmiyorsa parazitin bulaşması pek mümkün değil.
Bize nasıl bulaşıyor ki?
T. gondii adındaki tek hücreli parazit, insanların ve diğer hayvanların da beynine girerek aynı şekilde enfekte edebiliyor. Kedi ısırığıyla veya dışkısıyla temas edince bize bulaşabiliyor fakat sadece bu şekilde de değil; az pişmiş et yiyerek, kirli su içerek veya kan nakli yaparak da enfekte olabiliyoruz.
Şizofreninin çok nadir görülen bir hastalık olmasını unutmamak gerek.
Araştırmalar, kedi ebeveynlerinin şizofreni olasılığına yakalanma olasılığının diğer insanlardan iki kat daha fazla olduğunu söylese de Dünya Sağlık Örgütü’ne göre genel insan nüfusunun sadece %0,32’si şizofreni. Yani kedilerle büyümekten kaynaklanan bir şizofreni riskinde bile hastalığa yakalanma ihtimalimiz çok düşük.
Zaten yapılan araştırma da kediler ve şizofreni riski arasında çok daha fazla çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Ayrıca kedilerin düzenli olarak yapılması gereken parazit aşıları oluyor. Bu aşıyı yaptırmamak sadece T. gondii’ye değil, hayvanlar için başka tehlikelere de yol açıyor. O yüzden iki ayda bir, parazit aşılarını yaptırmayı ihmal etmeyelim!
Ek olarak, evcil hayvanların insan sağlığı üzerine olumlu etkileri kanıtlanmış bir dizi araştırma da var. Bunlardan bazılarını maddeleyelim:
Evcil hayvan sahibi olanların depresyona yakalanma riski %41 daha düşük.Köpek sahibi olan çocukların telaşlılık oranı, köpek sahibi olmayanlara göre ! daha düşük.Kedi ebeveynlerinin kalp krizi geçirme riski, diğer insanlara göre 1/3 daha düşük.Bir hayvanla büyüyen çocukların bünyesi alerjiye çok daha dayanıklı.Köpek sahiplerinin obeziteye yakalanma riski diğer insanlara göre çok daha düşük.
Ve bunlardan çok daha fazlası...
Kaynaklar: Centers for Disease Control and Prevention, Oxford Academic, Dünya Sağlık Örgütü
Editor : Şerif SENCER