Ekonomi

KAAN ve Hürjet’e güncelleme: Neler değişti? İşte tüm detaylar

Ekonomi - Savunma sanayiinin göz bebeği projelerinden KAAN ve Hürjet’in bazı verileri güncellendi.

KAAN ve Hürjet’e güncelleme: Neler değişti? İşte tüm detaylar
10-02-2025 12:07

Türkiye’de ÖZETİ| 2000’li yılların ortasından bu yana giderek yükselen ivmeyle devam eden sektörlerden biri de savunma sanayii. Gelinen noktada milli savaş uçakları, milli savaş gemileri, milli kara araçları başta olmak üzere insanlı ya da insansız çok sayıda proje devam ediyor.

KAAN ve Hürjet gibi son derece stratejik iki hava platformu da Gök Vatan ile daha önce buluştu. Ama önlerinde uzun ve zorlu bir yol var. İşte bu yolda kimi zaman çok kritik değişiklikler de yapılıyor ve bazıları kamuoyuyla paylaşılıyor.

Geçtiğimiz günlerde hem KAAN hem Hürjet’in teknik verilerinde güncelleme yapılması bahsettiğimiz süreçteki güncel örneklerden.

KAAN’IN KANAT BOYU KISALDI

Önce teknik açıdan neler değiştiğini anlatalım ardından ‘neden?’ sorusuna yanıt arayalım. Milli savaş uçağı KAAN’ın uzunluğu 0,7 metre azaldı. Sadece bununla kalmadı kanat açıklığı da 0,6 metre daha az olacak. Yükseklik ise 1 metre kısaldı.

Hürjet’teki değişimler ise daha fazla… Uçağın faydalı yük kapasitesi 2.7 tondan 3.4 tona yükseldi. Tırmanma oranı 48 bin 500 feet olarak açıklandı ki bu da 9 bin 500 feet’lik bir artış anlamına geliyor. Motor gücü 17 bin 700 lb olarak güncellenen Hürjet’in yüksekliği de 5.1 metreden 4.1 metreye düşürüldü. Uçuş menziliyse 2 bin 222 kilometre iken bin 963 kilometre olarak değişti.

DEĞİŞİMLER BİZE NE ANLATIYOR?

Savunma Sanayii Uzmanı Fatih Mehmet Küçük, söz konusu değişimlerin temel olarak madalyonun ‘mühendislik’ yönü olduğunu söylüyor. İlk etapta paylaşılan verilerin daha çok projedeki ön çalışmalara istinaden ortaya çıktığını belirtiyor.

Proje ilerledikçe detay tasarım, simülasyonlar ve analizler neticesinde uçak boyutlarında değişimlerin devam ettiğine dikkat çekip, bu süreçte hava kuvvetleri veya diğer birimlerin ek talepleri olabileceğini söylüyor.

Her iki proje için de Türkiye’nin elinde ‘uçan bir prototip’ olduğunun altını çiziyor Küçük ve “Dolayısıyla mühendisler, uçan bilgisayar analizleri ve simülasyon çıktılarından daha da güvenilir canlı veriler elde etti. Bu verilere göre de ellerindeki yapısal tasarımlarda değişimlere gidildi. Örneğin, Hürjet’te uçağın faydalı yük kapasitesinin ve hızının artması önemli. Bu sonuç, elde edilen veriler neticesinde uçağın alt yapısının daha fazlasını yapabileceğine yönelik güvenilir veriler elde edilmesiyle ilgili.” bilgisini paylaşıyor.

“MİLLİ İMKANLARLA GELİŞTİRMESEK BU TÜR DEĞİŞİMLER HAYALDİ”

İşte bu noktada haberin başında da vurguladığımız ‘bir projeyi yerli/milli imkanlarla geliştirebilmek’ meselesi öne çıkıyor. Türkiye tarihi boyunca savaş uçaklarını da eğitim uçaklarını da pek çok savunma sanayii ürününü de yurt dışından satın aldı. Haliyle ilgili kuvvetlerin isteklerinin pek de bir önemi kalmadı. Çünkü kökü dışarıda olan işlerde bu tür değişimler mümkün olmadı, olamadı.

Fatih Mehmet Küçük sadece KAAN ve Hürjet için değil diğer projelerde de bunun geçerli olduğunu vurguluyor. “Türk mühendislerce geliştirilen sistemler sahadan gelen dönüşlere göre hızla yenileniyor ve böylece çok çabuk bir şekilde ‘tam da istenen işi’ yapabilecek seviyeye geliyor.” diyor.

Elbette hem KAAN hem Hürjet için geliştirmeler uzun yıllar devam edecek. Günün sonunda nasıl bir fotoğraf göreceğimiz sorusuna da yanıt veriyor Küçük ve sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Hem Hürjet hem de KAAN Türkiye’nin askeri havacılığa bakışını yansıtacak projeler. Hürjet dış görünüş olarak rakiplerine benziyor evet. Ancak sıfırdan 5. nesil uçak eğitimine yönelik tasarlanmış bir platform. Özellikle elektronik alt yapı tarafında bu çok kıymetli. Hürjet gibi bu yolda sıfırdan tasarlanmış çok fazla uçak yok.

KAAN’a bakıldığındaysa durum farklı... KAAN boyutunda 5. nesil uçak üreticisi ülkeler belli. Bir elin parmakları kadar. Birçok ülke 5. nesil bir uçağı tedarik etme noktasında rahat davranamıyor. Çünkü sınırlı sayıda ülke bu teknolojiyi üretiyor ve hemen satmak niyetinde değiller. Çin’in J-35’i satışa çıktığında bu biraz değişecektir ama şimdilik ihracat noktasında rekabet çok yok.

KAAN gerek boyutu gerek Türkiye’nin insansız sistemler ile havacılıkta yakaladığı ivme ile önemli bir rakip olacak. Ayrıca Türkiye’nin çok çok geniş mühimmat üretim kabiliyeti burada belirleyici bir fark.

Tüm bunları alt alta koyduğumuzda hem KAAN hem Hürjet’in sadece ülkemiz için değil dünya havacılık alanında da adından başarıyla söz ettirecek tarihi projeler olduğunu söyleyebiliriz.”


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER