Gündem

İşte İstanbul'u fetheden anlayış:Sultan Fatih hazineden aldığı parayı böyle kayda geçirmiş

Peygamber müjdesine nail olan Fatih Sultan Mehmed ve askerlerinin kutlu İstanbul fethinin 571. yılı idrak edilirken, Fatih’in devlet malına nasıl titizlikle yaklaştığı tarihi belgelere yansıyor.

29-05-2024 12:52

Peygamber ÖZETİ| Efendimizin övgüsüne mazhar İstanbul'un Fethi'nin ilginç ve az bilinen olayları

GALERİNİN DEVAMI <p><span data-style=

Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmet Han'ın gerçekleştirdiği İstanbul'un Fethi'nin bugün 569. Yıl dönümü. Haber7.com sizler için İstanbul'un fethinin az bilinenlerini derledi. İşte İstanbul'un Fethi'nin ilginç ve az bilinen yanları.

Milattan önceki dönemlerden beri birçok kez denendi; ama, yalnız 21 yaşındaki o Osmanlı ulaşabildi bu hayale. Bir çağı kapatıp başka bir çağı açan ve diğerlerinin aksine başarıyla sonuçlanan kuşatma 29 Mayıs'ta yapıldı. Peki nedir bu efsanenin ardındaki hikaye? Neydi İstanbul'un fethinin sırrı? Tarihi ne yönde değiştirdi? İşte cevabı

SURLARI YIKAN TOPLARIN PLANINI 'FATİH' BİZZAT HAZIRLADI

<p>1453 yılı 23 Mart’ta ordusuyla Edirne’den hareket eden Sultan II. Mehmet, İstanbul surlarını yıkacak büyüklükteki topların planını bizzat kendisi hazırlayarak, o zamana kadar yapılan toplardan <a href=

çok daha büyük toplar döktürdü.

Büyük dahinin balistik hesaplarını bizzat kendisinin yaptığı, yaklaşık 17 ton bakır kullanılarak dökülen ve 1,5 ton ağırlığındaki mermileri 1000 metre uzağa atabilen toplara "Şahi" adı veriliyordu.

Fetih için kapsamlı bir plan yapan Sultan II. Mehmet, Bizans`a denizden gelebilecek yardımı önlemek amacıyla Anadolu Hisarı`nın karşısına Rumeli hisarını yaptırdı.

Bizans'a Balkanlardan gelebilecek muhtemel Haçlı yardımını önlemek için sınır boylarına akıncı birlikleri gönderdi.

Kuşatma 6 Nisan’da başladı. İstanbul`u fetih için 80.000 ile 200.000 arası değişen bir ordu ile İstanbul`a hareket eden II. Mehmet, uzunluğu 22,5 km.yi bulan dönemin en güçlü surları ile mücadele etti.

KENTİ TAŞLA ÖRDÜLER; OSMANLI ORDUSU YİNE DE GİRDİ

Bizans'ın Haliç'e zincir germesiyle ve kentin kapılarını taşlarla örerek kapamasıyla, Osmanlılar, başta şehre giremedi. İşte burada Sultan II. Mehmet`in kıvrak zekası devreye girdi.

<p>Haliç’e girmeden İstanbul’un fethedilmeyeceğini anlayan Sultan II.Mehmet, Tophane’den Kasımpaşa’ya kadar kızaklar döşetti.</p>

üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, domuzyağı ve sade yağ alınarak kızaklar yağlandı. 21-22 Nisan gecesi 67 parça Osmanlı gemisi bu kızaklardan kaydırılarak Haliç’e indirildi. Haliç`e yağlı kızaklarla indirdiği gemilerle surlara saldırdı.

Gemilerin, kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, domuzyağı ve sade yağ alınarak kızaklar yağlandı. 21-22 Nisan gecesi 67 parça Osmanlı gemisi bu kızaklardan kaydırılarak Haliç’e indirildi. Haliç`e yağlı kızaklarla indirdiği gemilerle surlara saldırdı.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN MÜJDESİNE NAİL OLDU

Bizans başkenti "Konstantinopolis", 54 gün süren kuşatmayla 29 Mayıs`ta Osmanlı topraklarına geçti. İşte bu günden sonra Fatih ünvanını alan, Sultan II. Mehmed Han aslında sadece bir Fatih değil, müthiş keşifler sahibi bir dehaydı.

<p>Peygamber Efendimizin ‘İstanbul mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir’ sözlerini gerçekleştirebilmek için öncelikle zekasını <a href=

ortaya koydu Sultan II Mehmet.

18 Nisan’da İstanbul adaları alındı. 22 Nisan gecesi Türk donanması karadan Haliç’e indirildi ve son olarak 29 Mayıs sabahı yapılan taarruzla, yirmi sekiz defa kuşatılan İstanbul, Osmanlı topraklarına katılmış oldu.

29 Mayıs 1453 sabahı, şafak sökmeden önce başlayan top atışlarıyla surlar sarsılıyor, mehter takımı İstanbul semalarını inletiyordu. Bugün büyük bir gündü.

FETHEDİLMESİ ZOR ŞEHİR

Karadeniz ile Ege`yi birbirine bağlayan deniz yolu üzerinde kurulu olan İstanbul, günümüzde olduğu gibi o zamanlar da oldukça önemli bir şehirdi.

HABER7

Türkiye’nin 6 asır boyunca dünyaya hükmettiği Osmanlı İmparatorluğu devrinde devlet malını gözü gibi koruyan padişahların mâli konularda en ufak ayrıntıyı dahi kayda geçirdiği biliniyor.

Fatih Sultan Mehmet tarafından hazırlatılan 580 yıl öncesine ait belgede, babası Sultan 2. Murat Hüdavendigar’dan alınan paranın “borçlanma vesikası” olarak kayıt altına alındığı ortaya çıktı.

Vesikada, Sultan Fatih’in, Murat Hüdavendigar’dan borç aldığı 1,5 milyon akçenin devlet hazinesinden karşılandığı yazılı.

Sultan 2. Murat’ın padişahlığı döneminde alınan borç, miladi 9 Aralık 1444’te kayda geçirildi.

Topkapı Sarayı Müzesi’nde yer alan 10729 no’lu belgeye, merhum Prof. Dr. Halil İnalcık’ın “Fatih Devri Üzerine Tetkikler ve Vesikalar” isimli kitabında yer verildi.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1444 yılında babasından aldığı paralara istinade verdiği borçlanma belgesinin günümüz Türkçesiyle deşifresi şöyle:

Babam Hüdavendigar, Allah gölgesini uzun etsin, hazretlerinden alınan borç, kumaş bedelinden, köyler bedelinden, değirmenler bedelinden akçe ve filori olarak aşağıdaki gibi belirtilir ve yazılır.

Ondan: Aşağıda belirtilenler gereğince borçlar şunlardır;

Ondan : Bursa’dan ulufe olarak alınan

Akçe: Her biri 30.000 akçeden Kırk kise toplam 1.200.000 akçe

Ondan : Akmeşe kumaşı olarak 360.840 Akçe

Ondan : Edirne’de hazinede bulunan 50 kise, her kise 30.000 akçeden 1.500.000 akçe

Ondan : Koyun olarak 15.000 baş, her biri 15 akçeden 225.000 akçe.

Toplam olarak 3.290.845 Akçe ve ondörtbin floridir. Bu borç tutarından 450.000 Akçe Hazine-i Amire’ye teslim olunmuştur. Kalan 2.840.845 Akçe (doğrusu 2.835.840 Akçe) ve 14.000 floridir. Bu belge, gerektiğinde hüccet (hukuki belge) olarak kullanılması için temessük (senet) edildi.

Yazılış tarihi 27 Şaban 848 ( 9 Aralık 1444).

Edirne’de makamda düzenlenmiştir.

Vesikada Latin rakamlı tutarları Halil İnalcık yazmıştır. Aslında rakamlar siyakat yazısı ile yazılmış olup, Osmanlı’da rakamların değiştirilmemesi için siyakat ile yazmak güven verici bir uygulamadır.