Politika

İşte Erdoğan'a düşmanlıkta yarışan Batı medyasının asıl maksadı

Yaklaşan seçimler öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a adeta savaş açan Batılı medya kuruluşlarına tepki gösteren stratejistler, dış politika uzmanları ve yazarlar, esas maksadın ne olduğunu açııkladı.

İşte Erdoğan'a düşmanlıkta yarışan Batı medyasının asıl maksadı
20-01-2023 18:18

Haber7 ÖZETİ| - ÖZEL

Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Batı medyasının kara propaganda yayınları artıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarını hedef alan Avrupa merkezli medya kuruluşları, Batı kamuoyunu ve Türkiye’deki seçmeni manipüle etmekle suçlanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı 6’lı masa blokuna destek veren Reuters, Economist, Wall Street Journal gibi siyonizm sermayeli medya kuruluşları hemen her gün Türkiye’yi konu edindiği siyasi mühendislik operasyonlarını yayına sokuyor. Reuters’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı “düşmanlık” içeren iş ilanının akabinde başlayan sürecin öne çıkan örnekleri şöyle listelendi:

SALDIRGANLIK REUTERS’IN ‘DÜŞMAN’ İLANIYLA ŞİDDETLENDİ

İngiliz haber ajansı Reuters tarafından, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan skandal ilanla gündeme geldi. “Türkiye’de Büro Şefi Yardımcısı” ilanında "Tayyip Erdoğan, yirmi yıllık iktidarında Türkiye'yi modern laik geleneklerden uzaklaştırarak Güney Kafkasya'dan Kuzey Afrika'ya uzanan bölgelerde iddialı bir diplomatik ve askeri varlığa dönüştürdü. Erdoğan'ın önümüzdeki aylarda yeniden seçilme hedefini tehdit eden yüksek enflasyon ve TL'nin sert darbeler aldığı kritik bir kavşakta, derinlemesine kurumsal hikayeler sunabilecek güçlü yazma ve raporlama becerilerine sahip birine ihtiyacımız var." ifadeleri yer aldı.

Reuters 'Erdoğan düşmanı' aradığı iş ilanını savunamadı! Sessizliğe gömüldülerReuters 'Erdoğan düşmanı' aradığı iş ilanını savunamadı! Sessizliğe gömüldüler

WSJ: MAĞLUBİYET KILIFINI ŞİMDİDEN BULDU

Amerikan Wall Street Journal gazetesinin “Erdoğan Siyasi Rakibini Hedef Alıyor” başlıklı haberinde, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 yıllık iktidarının en zorlu yarışıyla karşı karşıya. Otokratik lider tam da bu noktada muhalefeti engellemeye çalışıyor." denildi.

NATO'nun Finlandiya ve İsveç'i savunma ittifakına yeni üyeler olarak kabul etmek için Türkiye'nin oyuna ihtiyacı olduğu hatırlatılan haberde Erdoğan için "diktatör" denildi ve seçimlere hile karıştırılabileceği yalanı kaleme alındı.

Erdoğan seçim tarihini açıkladı... Amerikan WSJ ve İngiliz Reuters saldırıya geçtiErdoğan seçim tarihini açıkladı... Amerikan WSJ ve İngiliz Reuters saldırıya geçti

ECONOMİST KÜLLİYE’Yİ DİLİNE DOLADI

The Economist'te yayınlanan "Kritik bir seçimin önündeki ülke" başlıklı haberde, “100. yılını görecek Türkiye'nin bir demokrasi olarak geleceğini belirleyecek bir seçim” ifadeleri kullanıldı. Türkiye'yi tekrar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yönetmesinin istenmediğinin açıkça belirtildiği haberde, “Bir beş yıl daha 'Erdoğancılık' ülkesi daha açık bir şekilde otokrasiye doğru olacaktır.” satırlarına yer verildi. 

Batı, aparatlarına işareti verdi: Hedef Külliye!Batı, aparatlarına işareti verdi: Hedef Külliye!

Tuhaf bir şekilde habere eklemlendiği görülen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin “kanun dışına çıkılarak inşa edildiği” yalanına yer verilen haberde, “2014'ün sonlarında, ilk kez cumhurbaşkanı seçildikten aylar sonra Erdoğan, yeni (ve bir mahkeme kararına göre yasadışı olarak) inşa edilen Külliye'ye taşındı. Çankaya’da daha sonra iki dönem başbakanlık yapıldı ve Erdoğan bu görevi yürürlükten çıkardı. Konak, geçmiş bir dönemin sembolü haline geldi.” denildi.

DİKTATÖR DEDİLER

İngiltere merkezli The Economist, Türk bayrağı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın silüetini resmederek, "Türkiye diktatörlüğün eşiğinde olabilir" başlığını attı.

Haberde, "Dolayısıyla dışarıdan bakanlar, Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hafta 14 Mayıs'ta yapılacağını öne sürdüğü Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine dikkat etmeli. Hele ki, giderek istikrarsızlaşan cumhurbaşkanının yönetimindeki ülke, felaketin eşiğinde olduğundan beri. Seçimler yaklaşırken Erdoğan'ın davranışı, bugün son derece kusurlu olan demokrasiyi tam gelişmiş bir diktatörlüğe itebilir." ifadeleri kullanıldı.

The Economist Erdoğan'ı hedef aldı: Türkiye diktatörlüğün eşiğinde olabilirThe Economist Erdoğan'ı hedef aldı: Türkiye diktatörlüğün eşiğinde olabilir

Konuyu Haber7’ye değerlendiren stratejistler, dış politika uzmanları ve yazarlar, Batı medyasının tavrına sert çıktı.

YAKINCA: MİLLETİMİZİ PARYA OLARAK GÖRÜYORLAR

Gazeteci Yazar Gaffar Yakınca, Batı medyasının kendi devlet ve hükümetleri aleyhine yayın yapamazken Türkiye hakkında sivri dilli haberler üretmelerine tepki gösterdi. Yakınca, “Basın etiği açısından çok yanlış bir davranış. Bir ülkenin iç işlerine karışacak ve yönetim biçimine hakaretlerle suçlayacak şekilde yayın yapmak, Batılıların çok övündükleri ilkeli yayıncılık çerçevesine sığmıyor. Batılı yayın kuruluşları uluslararası konferanslarda bizleri karşılarına alıp basın ahlakı dersi vermeye bayılırlar. Ama işlerin gelmeyen konularda ahlak, ilke gibi kavramları en önce kendileri rafa kaldırıyorlar.” dedi.

Avrupa medyasının tavrında basın etiği açısından sorunlu bir durum olduğunu ifade eden Gaffar Yakınca, “Bir ülkede demokratik seçim yapılacak. Her seçimlerimize uluslararası gözlemciler geliyor. Seçimlerin dünya standartları üzerinde demokratik ortamda geçtiğini kendileri teyit ediyor. Buna rağmen seçim öncesinde bağımsız bir ülkenin iç işlerine karışacak şekilde, hatta o ülkenin yöneticilerine hakaret edecek şekilde yayın yapıyorlar. Bu basın etiğine sığan bir şey değil. Batılıların çifte standardını gösteriyor.” sözlerini sarf etti.

Bu yayın organları her ne kadar bağımsız gibi görünseler de kendi ülkelerinin hükümetlerinin aparatı konumundadır.” ifadelerini kullanan Yakınca, şöyle devam etti:

“Örneğin The Economist, İngiliz devletinin çıkarları dışında kesinlikle yayın yapamaz. Yazdığı her yayının içeriği ne olursa olsun, Kraliçe’nin devletine uygun olarak kurgulanır. Türkiye’de ise uzun süredir Tayyip Erdoğan ile yaşadıkları problemi zamanla Türkiye ile yaşadıkları problem haline geldiğini gördük. Çünkü bunlar Erdoğan’ı düşman olarak karşılarına koydu. Her seçimde halk Erdoğan’a sahip çıktı. Halk sahip çıktıkça bu defa Türk milletine düşman oldular. Bu yayınlar bunu gösteriyor. Her zaman yaptıklarını yine yapıyorlar. Sadece seçim öncesinde dillerini keskinleştirip basıncı artırdılar. Yoksa biz Batılıların fikrini, zikrini biliyoruz.”

HEM MUHALEFETE HEM MİLLETE MESAJ VERİYORLAR

Yakınca, Batı medyasının söz konusu yayınları yapmaktaki gayesinin muhalefete “ne pahasına olursa olsun, bütün siyasi ve insani ilkelerinizden gerekirse vazgeçin, Tayyip Erdoğan karşısında kazanma ihtimali yüksek olan her kimse onu aday gösterin” mesajı vermek olduğunu kaydetti. Diğer maksadın ise Türk milletine, “Siz Tayyip Erdoğan’a sahip çıktığınız sürece biz sizin düşmanınız olacağız.” mesajının verildiğini aktardı.

Yakınca, şöyle devam etti:

“Birincisinde başarılı olabilirler. Altılı masa liderleri bunları dinleyerek karar alabilirler. Alırlarsa kaybederler, bu ayrı bir konu. Ama ikinci ihtimalde başarı şansları yok. Çünkü Türk milleti ezik bir millet değil. Bu millet tehditlere boyun eğecek bir millet değil. Onlar Türk halkını insan olarak görmüyor. Türkiye halkına baktığında kendilerine hizmet edecek parya görüyorlar. O sebeple ‘Türk halkı yeniden diktatör seçecek’ gibi aşağılayıcı ifadeler kullanıyor. Ama seçimlerde Türk milleti daha önce yaptığı gibi yine çok yüksek katılımla seçimlere gidecek, gönlünde hangi lider varsa ona gidip oy verecek. Ama Batılılar bu tutumlarına devam ederse, Tayyip Erdoğan’ın kazanma şansı her zaman yüksek olacak.”

BEYHAN: EMPERYALİSTLER RAHATSIZ

Dış Politika Uzmanı Araştırmacı Yazar Mehmet Beyhan, yabancı basının Türkiye aleyhtarı tutumunu Erdoğan’ın art arda yapmış olduğu Türkiye’nin yararına olan hamlelerle ilişkilendirdi:

“Bunun birinci sebebi, hatırlanacağı gibi mevcut Amerikan Başkanı Joe Biden’ın daha iktidara gelmeden önce ‘Biz iktidara geldiğimizde dostlarımıza yardım edeceğiz. Erdoğan’ı devireceğiz’ sözleridir. Erdoğan’ın şahsından ziyade, onun temsil ettiği sosyolojiye, onun Türkiye’yi kalkındırma idealine karşı bir düşmanlıktır. Temel kurguları da Erdoğan’la birlikte Türkiye’nin kendi potansiyeline erişmesinden duydukları endişenin neticesidir. Çünkü emperyalist güçler, Türkiye’nin kendi potansiyeline ulaşmasından çok ciddi derecede rahatsızlık ve endişe duyuyorlar. Temel nedeni de Türkiye’nin kendi potansiyeline erişmesi halinde bölgesindeki ülkeleri etkileyecek olmasıdır. Bu nedenle önümüzdeki seçimde Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak ve düşürmek istiyorlar. Bunun temel nedeninin bu olduğunu düşünüyorum. Bizim halkımız bu mevzuları çok iyi değerlendirmeli… Özellikle gençlerin bu husus üzerine iyi düşünmeleri gerekir. Batı’nın Erdoğan’ı niçin istemediğini düşünmeli…”

“MİLLİ MUHARİP UÇAK PROJESİNİ RAFA KALDIRMAK İSTİYORLAR”

Hava, kara ve deniz savunma sanayii alanlarındaki gelişmelerden ötürü yabancı ülkelerin duyduğu rahatsızlıktan söz eden Beyhan, Milli Muharip Uçak faktörüne de değindi:

“Türkiye’nin savunma sanayii alanında son yıllarda yapmış olduğu atılımları engellemek istiyorlar. Özellikle Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi halinde Milli Muharip Uçak projesini rafa kaldırmak istiyorlar. Diğer bir husus da Doğu Akdeniz’de keşfedilen enerji kaynaklarında Türkiye’yi devre dışı bırakmak… Meselenin arka planında bu hususlar da var…”

AKGÜL: KENDİ DİREKTİFLERİYLE ÜLKE YÖNETECEK LİDER ARIYORLAR

Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, Türkiye’nin ulaşım ve askeri sanayii alanlarında yakalamış olduğu pozisyondan ötürü Batı’nın duyduğu rahatsızlığı şu sözlerle anlattı:

“Türkiye aleyhtarı tutumları yeni değil. Öteden beri Türkiye’yi bir vesayetçi mantığıyla, bir eyaletmişçesine sevk ve idare etme arzusu ve isteği Batı’da öteden beri olmuştur. Biz geçmişte birtakım mekanizmaların, birtakım siyasi figürlerin kendileriyle çalıştığını ortaya çıkan bilgilerden biliyoruz. Batı’nın son 20 yıldır Türkiye’nin aldığı, yakaladığı pozisyonun hoşlarına gitmediği bir gerçek. Özellikle askeri savunma sanayii alanında ve ulaştırmadaki trend Batı’yı bir hayli rahatsız etti. Burada arzuladıkları şey geçmiş dönemlerin koalisyonları… Siyasilerin bir koalisyonla Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmesini ve kendi direktiflerini yerine getirmesini arzuluyorlar. Bu sebeple Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı istemediklerini ayan beyan ortaya koyuyorlar. Reuters ve The Economist bunun en temel örnekleri… Yaklaşan seçimlerde Erdoğan’ı Batı hiçbir şekilde istemiyor… Fakat gördükleri şey, istemedikleri Erdoğan’ın yine seçilebileceğine dair işaretler almaları… Bu sebeple bunu çok daha pervasız bir şekilde yapmaya başladılar. Ama millet ‘cumhur’ olup onlara cevap verecek.”


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER