Manisa'da ÖZETİ| iş insanı Hacı Nuh Kaya, 2021 yılının mayıs ayında bir açıklama yaparak ortağı olduğu Manisa Geri Dönüşüm Enerji Üretim A.Ş. isimli şirkete, 2019 yılında MHP’li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün tarafından hukuki olmayan yollarla el konulduğunu iddia etti. Kaya, bu söylemlerinin ardından suç duyurusunda da bulundu.
24 Ağustos 2022 tarihli 11 sayfalık suç duyurusu dilekçesinde yaşadıklarını detayları ile anlatan Kaya, Cengiz Ergün'ün yanı sıra olayda parmağı bulunduğu iddia edilen birçok yetkilinin de ismini verdi. Dilekçesinde, yaşadıklarını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de paylaştığını aktaran Kaya, Soylu'nun kendisini Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy'a yönlendirdiğini ve durumu Ersoy'a da detaylı olarak anlattığını belirtti.
İÇİŞLERİ AÇIKLAMA YAYIMLADI
Gazete Duvar'dan Cihan Başakçıoğlu'nun haberine göre, son paylaşımında İçişleri Bakanı Soylu’nun olayla ilgili soruşturma başlattığını ve belediye üst yönetiminde görevden almalar yaşandığını söyleyen Kaya, olayın üstünün ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin devreye girmesiyle aniden kapatıldığını iddia etti. İddialar sonrası İçişleri Bakanlığı da resmi internet sitesi üzerinden bir açıklama yayımlayarak, Kaya'nın paylaşımlarını “mesnetsiz” olarak nitelendirdi.
“Manisa Büyükşehir Belediyesi görevlileri hakkında ileri sürülen iddiaların sübut bulmadığı gerekçesiyle İşlem Yapılmasına Gerek Olmadığı Valilik Görüşü olarak teklif edilmiş olup bu doğrultuda Bakanlığımızca İşleme Konulmama Onayı alınmıştır” denilen açıklamada, buna karşı Kaya'nın Danıştay'a itirazda bulunduğu, Danıştay'ın da bakanlığın kararından yana tavır aldığı ifade edildi. Ayrıca açıklamada, “Asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun suçlamalar” hakkında da yasal süreç başlatıldığı belirtildi.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün de bakanlığın açıklamasını kaynak göstererek, “Şahsımı ve büyükşehir belediyemizi karalamak maksadıyla Hacı Nuh Kaya isimli şahıs tarafından ortaya atılan gerçek dışı iddialara ilişkin İçişleri Bakanlığı'nın yapmış olduğu açıklama aşağıdadır. Kamuoyuna saygıyla arz ederim” ifadelerini kullandı.
İşletmesini kaybetmesi sonrası yazılan çeklerden dolayı borçlanarak hapis cezası alan ve şu an açık cezaevinde bulunması gereken iş insanı Hacı Nuh Kaya, salgın izni dolayısıyla tutuklu değil. Kaya, iddialara ilişkin soruları yanıtladı.
- Son paylaşımınızda İçişleri Bakanlığı'nın Manisa Belediyesi'ne yönelik soruşturmasının MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin araya girmesiyle durdurulduğu yönünde ifadeler kullandınız. Bu konunun detayını anlatır mısınız?
Bizim bu çökme olayını yaşadığımız süreçte Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun aleyhinde ifşalarda bulunuyordu. Sedat Peker, Soylu'nun üzerine gidince AK Parti, Soylu'ya sahip çıkmadı. Tam da bu süreçte MHP'nin tek büyükşehir belediyesi olan Manisa Büyükşehir Belediyesi'nde bizim işletmemize çökme olayı patlamıştı. Doğal olarak medyada da yer aldı. Süleyman Soylu ile ilk görüşmemizde bu konunun hassasiyetle soruşturulacağını ve endişe etmemem gerektiğini söyledi. Fakat Sedat Peker'in ifşalarının devam etmesinden sonra o süreçte Devlet Bahçeli Süleyman Soylu'ya “Soylu adam” diyerek sahip çıktı. Soylu da bu açıklamanın karşılığında tam görevden alınmalar başlamışken bir anda soruşturmayı durdurdu. Yani diyet ödedi.
Bununla ilgili daha önce de çeşitli televizyonlarda ve basın kuruluşlarında canlı yayınımız var. Görevden almalar yaşandı, suç duyurusu sonucu harekete geçtiler derken, bir gün Bahçeli çıktı bir konuşma yaptı. Ertesi gün de Soylu Marmaris'te yangın bölgesindeyken jet hızıyla soruşturmayı durdurdu. Yaklaşık iki yıl geçti dava açılmadı. Soruşturma süreci devam ederken sizce böyle bir şeyin olması mümkün mü?
"O AÇIKLAMA İLE BENİM HAKLILIĞIMI KANITLADILAR"
- Bakanlığın iki gün önce iddialarınızla ilgili bir açıklaması oldu. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
O açıklama ile aslında benim haklılığımı kanıtladılar. Bana hiçbir şey sormadılar. Benden bir belge de istemediler. Ortada somut ya da soyut diyebilecekleri bir delil de yok. Beni çağırsalar 'Bu durum nedir, kanıtlarını getir' deseler tamam. Ama demediler. Şu an hukukun bağımsız olmaması, bakanlıkların başlarındaki insanların kötü niyetli olması bizi mağdur etti. Elimizden malımızı aldılar. Malımıza çöktüler. Bütün birikimlerimiz gitti. Şu anda bizim yatırımlarımız üzerinden milyonları kazanıyorlar. Borcu da bize kaldı. Geçimimizi sağlayamıyoruz. Geleceğimizi komple ipotek altına aldılar.
Beni televizyon kanallarına da çağırdılar. Benim çekinecek bir şeyim yok. Ne sorarlarsa rahatlıkla cevaplayabilirim. Karşı tarafın çekineceği ve gizlediği çok fazla şey olduğu için çoğu ne canlı yayına katıldı ne de iddialara cevap verebildi. Kamuoyu baskısı oluşunca saçma ve tatmin etmeyen açıklamalarda bulundular. Ben sosyal medya üzerinden Süleyman Soylu'ya el koyma olayını soruyorum, Manisa Büyükşehir Belediyesi, İçişleri Bakanlığı'na yazılı açıklama yaptırıyor. İnsanları şark kurnazlığı ile aptal yerine koyuyorlar ve maalesef bunlara inanan milyonlar var. Çok acı ve çok kötü bir durum.
- Açıklamada hakkınızda yasal işlem başlatılacağı da belirtiliyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
İnşallah başlatırlar da biz de delillerimizi ortaya koyarız. Devlet kurumlarında kayıtlı olan belgeleri ve devlet kurumlarının araştırması gerekenleri talep ederiz. Soyut mu yoksa gerçek mi işte o zaman ortaya çıkar. Benim için de çok iyi olur. Devlet kurumlarının arşivlerinde yazılı belge olarak da bunlar mevcut. Çünkü savcılıkta bekleyen dosyayı en azından mahkemeye dönüştürmüş oluruz. Kanıtlarımızı ortaya koyarız. Benim korkum, çekincem yok. Bunu herkes böyle bilsin, aklından da çıkarmasın.
- Hakkınızda daha önce açılan herhangi bir dava bulunuyor mu?
Manisa Adliyesi Adalet Komisyonu Başkanı'nın oğlu Büyükşehir Belediyesi'nde Cengiz Ergün'ün yanında hukuk müşavirliğinde avukat olarak çalışıyor. Sürekli tarafıma suç duyurusunda bulunuyorlar. Cengiz Ergün belediyede ne kadar çalışan varsa baskı kurarak “hakaret” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunduruyor. Bir bakıyorum birisi suç duyurusunda bulunmuş. Davacının bilgilerine bakıyorum, Manisa Belediyesi'nde çalışıyor. Tanımam, etmem. Beni susturmak için her türlü yolu deniyorlar. Bir hakaret davasını kaybettiler ancak 4-5 tane daha var. Ama ben yazmaya devam edeceğim. Asıl konu olan Cengiz Ergün'ün çökme olayıyla alakalı yazdığım hiçbir tweet'ten dolayı bana suç duyurusunda bulunulmuyor. Yalnızca hakaret suçlamasıyla bulunuluyor Neden?
"ÖLÜMLE VE ÖZGÜRLÜĞÜMLE TEHDİT EDİLİYORUM"
- Şu anda açık cezaevinde olmanız gerekiyor. Bütün malvarlığınızı kaybettiniz. Bu konu ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Bütün malvarlığımı aldılar. Orayı elimden aldıkları için son aylarda çeklerimi ödeyemedim ve cezalar çıktı. Adalet aramaya çalışıyorum, engelleniyorum. Ölümle tehdit ediliyorum. İçişleri Bakanlığı tarafından özgürlüğümle tehdit ediliyorum. Hakkımı da arayamıyorum. Her şeyimi sıfırladılar. Yaşam kaynağım kalmadı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, hatırlatmama gerek var mı? Devlet mağdurun yanında olmayacak da kimin yanında olacak.
- Ölüm tehdidinden kastınız nedir?
Yurtdışından bir numara aradı. Telefonun ucundaki kadın 'Ben devletle çalışıyorum istihbarat elemanıyım' diyor. O esnada kayda başladım. 'Sana süre veriyoruz, o paylaşımları sileceksin, bir hafta içerisinde silmezsen seni biz sileriz' gibi söylemler kullandılar. Konuşmaya çalışacaktım sonrasında kapattı.
Bu tip şark kurnazlıkları ile beni susturabileceklerini sanıyorlarsa akıllarından şüphe ederim. Önümüzdeki günlerde de Cengiz Ergün ve yancılarının organize kanunsuzluklarını yazmaya devam edeceğim. Manisa'da o kadar çok dolap çevriliyor ki bütün Manisa'da bu organize örgütün ne yaptığını herkes biliyor. Suçlular adalet karşısına çıkana kadar mücadeleme devam edeceğim. Bu süreçte öldürülsem ölümümden sonrası için de gerekli önlemlerimi aldım. Bu işten paçalarını sıyıramayacaklar.
Editor : Şerif SENCER