Gündem

İmamoğlu'nun sahte diplomasıyla ilgili yeni belge: CİMER'e başvuru yapılmış!

CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasına ilişkin 2020 yılında CİMER'e başvuru yapıldığı ortaya çıktı. Skandala ilişkin detaylar CİMER'e yapılan başvurunun ardından İstanbul Üniversitesi'nin verdiği yanıtta geldi.

İmamoğlu'nun sahte diplomasıyla ilgili yeni belge: CİMER'e başvuru yapılmış!
25-02-2025 12:18

Son ÖZETİ| dakika haberi: CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'sahte diploma' skandalına ilişkin yeni detaylar gelmeye devam ediyor. 

İmamoğlu hakkında, "lisans diplomasının sahte olduğu" yönündeki ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan raporlar doğrultusunda soruşturma başlatılmıştı. İmamoğlu, 5 Mart Çarşamba günü "Resmi belgede sahtecilik" suçlamasıyla ifade verecek.

İmamoğlu'nun 'sahte diploma' usulsüzlüklerini tek tek saydı! 'Geçiş yapması mümkün değil'İmamoğlu'nun 'sahte diploma' usulsüzlüklerini tek tek saydı! 'Geçiş yapması mümkün değil'

AKİT'ten Buğra Kardan'ın haberine göre; 2020 yılında CİMER'e İmamoğlu'nun mezun olduğu okul ve diploması hakkında yazılan bir yazı üzerine İstanbul Üniversitesi'nin verdiği yanıt, organize sahtekarlığı adeta ortaya çıkardı. 

15 Şubat 2020 tarihinde CİMER'e yapılan şikayette Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı ve haksız geçiş yaptıysa "kamu vicdanı açısından menfaatin" geri alınması istendi.

Ekrem İmamoğlu

İstanbul Üniversitesi ise 1 ay sonra ilgili yazıya cevap verdi. İmamoğlu’nun yatay geçişi, “1990 yılında ilan edilmiş olan yurt dışı (2’nci sınıf) kontenjanına başvurmuştur. Başvurusu değerlendirilerek kabul koşullarını yerine getirerek kayıt olmuştur” sözleriyle doğrulandı ve geçin 'legal' olduğu lanse edilmek istendi.

YATAY GEÇİŞ KOŞULLARINI KARŞILAYAMIYOR

►CİMER üzerinden yapılan müracaata cevaben kaleme alınan yazıda; Girne Amerikan Üniversitesi’nin YÖK tarafından tanınmadığı hakikatinin yok sayıldığı ve 1990’da İstanbul Üniversitesi İşletme’nin 475 puanla öğrenci aldığının, İmamoğlu’nun bir önceki yıl 390 puan elde ettiği noktalarının göz ardı edildiği görüldü. 

Bu arada ilgili yönetmelikte yurt dışı kontenjan için “Öğrencinin ana veya babası devlet hizmetinde görevli ise vazifesinin sona ermesi sebebiyle Türkiye’ye dönmesi; işçi ise kesin dönüş yapması hâlinde yabancı dil sınıfı hariç en az bir yarıyıl okumuş ve yarıyıl sonu sınavlarını başarıyla vermiş olması yatay geçiş başvurusu için yeterlidir” hükmü amirdi. Annesi ev hanımı ve babası müteahhit Trabzonlu bir ailenin oğlu olduğu bilinen İmamoğlu'nun bu maddeyi nasıl atlattığı ise merak konusu... Doğal olarak; İmamoğlu’nun babasının veya annesinin usulsüz şekilde KKTC’de işçi olarak gösterilme ihtimali akıllara geldi. 

SORU İŞARETLERİ VAR

İstanbul Üniversitesi'nin yatay geçiş koşul ve şartlarını karşılamayan İmamoğlu'nun bu geçişi nasıl yaptığı hakkında soru işaretleri devam ederken; hukukçular ve araştırmacılar da konuya ilişkin değerlendirmelerini yaptı.

"OLAYIN ÜSTÜ ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILDI"

Akit’e konuşan Avukat Sinan Pak, şunları söyledi:

“İfade, belge ve beyanlarından karşımızda bir usulsüzlük var. YÖK’ün 1990-1991 döneminde Girne Amerikan Üniversitesi’ni tanımadığı da aşikâr, denklik verilmediği net. İmamoğlu kanadı da aksini iddia etmiyor. Gelelim İstanbul Üniversitesi’ne. Orada yatay geçişle ilgili şartta değil, şartlarda eksiklikler ve usulsüzlükler mevcut. İstanbul Üniversitesi, 2020’de CİMER’e yapılan müracaat üzerine konuyu soruşturmaya hatta kovuşturmaya dönüştürmemek ve mevzuyu kapatmak için bir yazı yazmış gibi gözüküyor. Burada hatadan fazlası var. İÜ gibi Türkiye’nin güzide eğitim kurumlarından birinin böyle bir duruma düşmesi üzücüdür. Bu hata değilse de kasıt olma olasılığı yüksek. Üniversitenin cevabi yazısı çok vahimdir. Olayın üstünün örtülmeye, konunun sümen altı edilmeye çalışıldığı intibaını veriyor. ‘Geçiş yapıldı lâkin mevzuatta istisnalar yahut açıklar vardı’ diyebilirdi. Enteresandır, İmamoğlu kanadı da bir adım atamadı. Örneğin Ekrem Bey’in transkriptini paylaşmadı. Hukuksuzluk ortada iken ‘Yaptığım yanlışı görmezden gelin’ demeye yöneldi. Cumhurbaşkanı adayı olmak için yola çıkıyorsunuz. İlla ki okuduğunuz bölüm, mezun olduğunuz üniversite araştırılacak.”

FETÖ TAKTİĞİ ORGANİZE SAHTEKARLIK

Araştırmacı Yazar Mehmet Fırat ise şunları dile getirdi:

“Klasik FETÖ taktiğinin İmamoğlu’nun diploması üzerinde yapıldığını söyleyebiliriz. Kıbrıs’ta bir üniversiteye kayıt yaptırılmış ardından bölüm değiştirilmiş akabinde Türkiye’ye geçiş yapılmış. O tarihlerde denkliği de olmayan bir üniversiteden yapılmış üstelik. Bunu onaylayanlar da belli. Rektör de dekan da ortada. Nereden bakarsanız evrakta sahtecilik yapılarak bir geçmiş hazırlanmış. Burada dikkat edilmesi gereken bunu İmamoğlu’nun tek başına yapmış olmasının imkânsız oluşu. Bu yüzden klasik FETÖ taktiği olarak söze başladım. Bu skandalla alâkalı üretilmeye çalışılan her bir bahane hadiseye tüy dikmektir! Anladığımız kadarıyla İstanbul Üniversitesi de ya susarak ya da 2020’de kaleme aldığı bir yazının ardına saklanarak skandala kılıf uydurma derdindedir. İmamoğlu’nun hakkı olmadığı hâlde 1990-1991’de İstanbul Üniversitesi’ne geçtiği hakikattir. O sırada Kıbrıs’ta okuduğu üniversite de not ortalaması da anne veya babasının konumu da geçişe uygun değildir. İstanbul Üniversitesi herkesi kandırmıştır. İmamoğlu, bu işi tek başına yapamayacağından dolayı ‘organize suç’tan yargılanmalıdır.”


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER