Sadece İsveç ÖZETİ| köftesi yemeye bile olsa gittiğimiz IKEA’nın, hava kanepelerini hiç görmüş veya duymuş muydunuz? İlk bakışta işlevsel gibi gelebiliyor aslında ama ne gibi sorunlara yol açabileceğini tahmin bile edemezsiniz.
1980’lerde ortaya çıkan ve daha sonra ısrarla geliştirilmeye çalışılan hava kanepelerinin nasıl olduğuna ve ortaya çıkardığı felaketlere daha yakından bakalım.
IKEA’nın hava kanepesi tasarımı, başta ekibe çok mantıklı gelmişti.
1980’lerin ortasında ortaya çıkan hava kanepesi tasarımı, şirketin küresel tasarım başkanı Marcus Engman’ın önüne geldiğinde dâhiyane bir tasarım gibi duruyordu. Hatta şimdiye kadarki en iyi IKEA fikri olabilirdi. Ne de olsa doğru düzgün bir malzemeye bile ihtiyaç yoktu. Üstelik taşıması ve temizlik yaparken kaldırması da kolaydı.
Hava kanepelerini, şişme yatak gibi düşünebiliriz. Kanepeyi, sönük bir hâlde satın alan tüketiciler evlerinde şişirecekti. Yanına bir de kumaş kılıfı koydun mu, al sana bulutların üzerinde oturuyormuş hissi veren bir kanepe.
Henüz şişirme aşamasında “patlak vermeye” başlamıştı.
Kanepenin yanında ise herhangi bir şişirme aleti yoktu. Beklenen, insanların onları evlerindeki saç kurutma makineleriyle şişirmesiydi. Sonuç olarak hemen hemen herkesin evinde bir saç kurutma makinesi var değil mi?
Ancak bir noktayı atlamışlardı. Herkes, kanepelerini saç kurutma makinesinin soğuk ayarlıyla şişirmeyi düşünemeyebilirdi, ki öyle de oldu ve tahmin edebileceğiniz üzere ortaya korkunç sonuçlar çıktı. Koltuklar eridi!
Sorunlar burada da bitmiyordu.
Hava kanepeleri, hava geçirmez olarak pazarlanmalarına rağmen hava geçiriyordu. Yani bir akşam televizyon karşısında battaniyenizi çekip keyif yaparken sabah uyandığınızda kendinizi yerde büzüşmüş bir plastiğin üstünde bulabilirdiniz.
Ayrıca koltuğun üstünde saatlerce put gibi oturamayacağımız için hareket ettikçe gacır gucur sesler geliyordu. Düşünsenize evde misafir var ve oturduğunuz yerden garç gurç sesler gelip duruyor. “Hava kanepem var da ondan çıkıyor.” demek yerine "Gaz çıkardım." de daha iyi.
Tüm başarısızlıklarına rağmen yılmayıp hava mobilyalarını daha çok geliştirmeye çalıştılar.
2000’li yıllarda IKEA, şişirilebilir mobilyaları denemeye devam etti. Bu sefer çocuklar için güvenli oturma alanı yapmaya çalıştılar. Malzemeleri güçlendirdiler, testleri ve umutlarını artırdılar. Ancak hava sızıntısı yine oldu ve bu girişim de başarısızlıkla sonuçlandı.
Şirket en sonunda, “Neyse ya, denemiş olduk, ders oldu.” diyerek hava mobilyalarından vazgeçti gibi görünüyor. IKEA başarısız olsa da bazı şirketler hâlâ, şişme mobilyalar satıyor.
Kaynaklar: News, Museum of Failure, Mediumİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER