Bu ÖZETİ| soru işaretiyle dolu ihtimali düşünürken Hitler’in, ifade biçimi olarak sanatı kullandığı senaryoda dünyada farklı seyredecek olayları düşündük. Gençliğinde arkasından gidemediği bu hayali gerçekleştirebilse belki şu an çok başka bir tarihten söz ediyor olurduk.
Gittiği sanat okulu onu kabul etmeyince askeriyeye yöneldi. Belki de bu dünyaya miras bırakacağı en zalimce kararlardan biriydi. Peki sanat okulu onu kabul etseydi ne olurdu?
Tüm dünyanın kötü andığı Adolf Hitler de bir dönem çocuktu. 1907 yılında genç Hitler, hayallerinin peşinden gitme kararı almıştı.
Ondaki sanatçı olma isteği, çocukluğundan beri biliniyordu. Babasının ölümü, Hitler'i başka bir kariyere yönlendirmiş olsa da o, hayallerini gerçekleştirmek istiyordu.
18 yaşındayken Viyana Sanat Akademisinin giriş sınavına başvurdu. Birden fazla giriş denemesi yaptığı okul, Hitler'i iki kere reddetmişti.
İlk sınav 1907'de yapıldı, ön elemeleri geçmesine rağmen diğer aşamalarda başarı gösteremediği gerekçesiyle reddedildi. İlk reddedildiğinde görevliler eserlerinin istenilen yetkinliği içermediğini belirtmişti.
Onun daha çok sanata değil mimarlığa ilgi duyduğunu düşünüyorlardı, kendisini bu yönde teşvik ettikleri biliniyor. Sanat tarihinde uzmanlaşmış Profesör Michael Liversidge, Hitler'in resimlerini inceledi.
Kendisi, Hitler'in çok fazla teknik beceriye sahip olmadığını ancak öğrenme kapasitesinin de kötü olmadığını belirtmişti. Özellikle kömür ve siyah tebeşir kullanımında cesur olduğunu ifade ediyordu.
Onun sanata yönelimi, aldığı kötü eleştiriler ve reddedilmelerden sonra giderek azaldı.
Adolf Hitler'in eskiz defterinden çizim, 1906. .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Birçok kişi, Hitler'in becerisinin olduğunu ve çizimlerinin olağanüstü olduğunu söylüyor. Kaderin cilvesi ya, bunlar onu başarılı bir sanatçı yapmaya yetmedi.
Maddi durumu iyi olmayan bir ailede büyüdüğü için hayatın zorluklarını bilen biriydi. Annesini de kaybedince yaşadığı tüm bu zorluklar, onun yolunu tarihî bir diktatör olarak çizdirdi.
Hitler yine de mütevazı bir gelirle çizmeye devam etti, ta ki I. Dünya Savaşı başlayana kadar. Genç yaşta girdiği sınavda akademiye verdiği ve beğenilmeyen çizimleri, savaşın ardından satılmaya başlandı.
Başka eserleri ise toplamda €400.000'a alıcı buldu. Sanattaki sınırlamalara rağmen Almanya'nın zorlu sosyal ve ekonomik durumu, onun içindeki Yahudi nefretini ve Almanya'ya aidiyet duygusunu körükledi.
Hitler'in ilginç bir şekilde siyasete kayışı, onun konuşma yeteneğini keşfetmesiyle başladı.
Adolf Hitler'in Münih'teki eski bir konutun avlusunu tasvir eden sulu boya. .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
1919'da tanıştığı Anton Drexler, Hitler'in güçlü bir hitabet yeteneği olduğunu söyledi ve ilerleyen zamanlarda Alman İşçi Partisi'nin lideri oldu. Politik arenada tanıştığı bir diğer önemli isim ise akıl hocası Dietrich Eckart'tı.
Aslında Hitler'i şekillendiren şey sanatsal yeteneği değil konuşma kabiliyetiydi. Viyana Akademisine kabul edilmemesinden başlayarak sanatçı olma hayali de bir "eğer" olarak bizlerin hayal dünyasında yer aldı.
Eğer Adolf Hitler, siyasi bir kariyer yerine ressam olarak yükselseydi, dünya tarihi üzerinde muazzam değişikliklere yol açabilirdi.
Hitler'in siyasi lider olarak ortaya çıkmaması, Nazi Partisi'nin yükselmemesi ve II. Dünya Savaşı'nın başlamaması bu muhtemel senaryonun başlangıcıydı.
Hitler'in siyasi lider olmaması, Almanya'nın ve diğer ülkelerin arasındaki ilişkileri farklı bir şekilde etkilerdi. Diplomatik ilişkilerde belki de daha istikrarlı bir dönem yaşanabilir ve savaşın önlenebilme olasılığı artabilirdi.
II. Dünya Savaşı'nın olmaması, Holokost gibi insanlık tarihini derinden yaralayan olayların da meydana gelmemesi anlamına gelirdi.
Yahudi soykırımı olmaz, milyonlarca insanın hayatı kurtulur, siyasi liderlik yapmaması Avrupa ve dünya düzenini derinden etkilerdi.
Ve son olarak Almanya, siyasi olarak Hitler etkisiz olduğunda farklı bir gelişim sürecine girebilirdi. Ekonomik ve sosyal açıdan farklı politikaların benimsenmesi de söz konusu olabilirdi.
Kaynaklar: Medium, Abir PothiNaziler ile ilgili diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER