En ÖZETİ| temel tanımıyla sanat, bir gerçeğin sanatçının gözünden yorumlanmasıdır. Yani sanat gerçek değildir düşüncesi, sanat tanımının temelini oluşturur. Ancak son yıllarda sık sık gördüğümüz hiperrealist eserler bunun tam tersi bir durum doğuruyor. En yeni sanat akımlarından biri olan hiperrealizmde ressamlar ve heykeltraşlar neredeyse gerçeğin birebir aynısı olan resimler ve heykeller üretiyorlar.
Hiperrealist resim ve heykeller büyüleyici ancak bazı sanatçılar ve sanat eleştirmenleri tarafından gerçek bir sanat olarak kabul edilmiyor çünkü gerçeğin birebir yansımasının sunulmasının nesi sanat diye soruluyor. Elbette bu sorular, sanatın binlerce yıllık geçmişinin bile sorgulanmasına neden oluyor. Gelin hiperrealizm nedir yakından bakalım ve bu türün en ünlü eserlerinden bazılarını görelim.
İlk olarak, hiperrealizm nedir?
Hiperrealizm, yüksek çözünürlüklü bir fotoğraf kalitesinde resim ve heykellerin yapıldığı sanat akımıdır. Hiperrealist eserleri gerçek bir nesneyi ya da kişiyi gösteren fotoğraftan ayırmak neredeyse imkansızdır. Bu eserler modern tekniklerle yapılabileceği gibi geleneksel üretim yöntemleri kullanılarak da yapılabilir.
Hiperrealist eserlerde gerçeklik birebir yansıtılıyor gibi görünse bile aslında söz konusu eser bir sanatçı tarafından yaratıldığı için her şeye rağmen gerçeğin bir tasviridir. Bilinen sanat akımlarından farklı olarak hiperrealizm akımında yaratılan sanat eseri ile gerçek birbirinden ayrılamayacak kadar benzerdir. Zaten akım sanatçılarının da amaçladıkları tam olarak budur.
Peki, hiperrealizm akımı nasıl ortaya çıktı?
Hiperrealizmi anlamak için biraz da fotorealizmden bahsetmek gerekiyor. Neredeyse aynı olsalar bile aralarında temel farklar olan bu akımlardan ilk çıkan fotorealizmdir. 1960’lı yıllarda ortaya çıkan fotorealizm, pop art ve soyut dışavurumculuk hareketlerine bir tepki olarak doğmuştur. Fotoğraf teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte fotorealizm akımına katılan sanatçıların sayısı artmıştır.
Fotorealist eserlerde referans bir fotoğraftır. Sanatçı, resminde ya da heykelinde referans aldığı fotoğrafın birebir kopyasını oluşturmayı hedefler. Bu hedefe ulaşmak için ışık efektleri, gölgelemeler, özel dokular ve yüzeyler kullanılır. Fotorealist eserlerde referans alınan bir fotoğraf olduğu için ortaya çıkan eserde görülen şey de fotoğraftaki gibi gerçektir.
1970’li yıllara geldiğimiz hiperrealizm bu durumu değiştirmek için ortaya çıkmıştır. Hedef yine aynıdır, görenlerin gerçeğinden ayırt edemeyeceği eserler yapmak. Ancak tek bir farkla, eserde anlatılan gerçek olmak zorunda değildir. Bu noktada sanatçının yorumu devreye girer ve tam anlamıyla gerçekçi görünse bile hiperrealist eserde anlatılan şey gerçek olmak zorunda değildir.
Hiperrealizm ve fotorealizm arasındaki farklar:
Eğer sanat dünyasındaki gelişmeleri yakın bir şekilde takip etmiyorsanız ya da tüm akımlara hakim değilseniz hiperrealizm ile fotorealizm arasındaki farklı bilmeniz ve hatta fark etmeniz bile mümkün olmayabilir. Zaten birbiri ile ilişkisi olan bu iki akım temelde aynıdır ama aralarındaki fark, bu temeli tamamen değiştirir.
Fotorealist sanatçı bir fotoğraf çeker ya da bir fotoğraf bulur. Malzemelerini alır ve referans aldığı bu fotoğrafta gördüğü ne varsa en gerçekçi şekilde eserinde yansıtır. Hiperrealist sanatçı ise isterse bir fotoğrafı referans alabilir. Malzemelerini alır ve referans aldığı bu fotoğraftakileri ya da daha da ilginci kendi düşüncesindekileri en gerçekçi şekilde eserine yansıtır.
Açıklayalım, hiperrealist sanatçı ne varsa eserine yansıtmaz. Üzgün bakan bir kadını en gerçekçi haliyle eserine yansıtırken ona kanat ekleyebilir. Ölmek üzere olan bir çocuğun başına bir hale yerleştirebilir. Düşmanını öldürmek üzere olan bir askerin mermisini bir karanfil ile değiştirebilir. Fakat tüm bunları o kadar gerçekçi şekilde yansıtır ki bu eseri gören kişi bunu bir fotoğraf zannedebilir.
Hiperrealizm sanat mı?
Bu noktada okuyucularımızı biraz zorlayalım ve sanat felsefesinin binlerce yıllık sorularını soralım; sanat nedir, sanatçı kimdir, neden sanat yapılır? Eğer akademik bir çalışma yapıyorsanız bu soruların kesin bir yanıtını mutlaka bulursunuz ancak bir sanatçı ya da felsefeciyseniz bu soruların kesin bir yanıtının olmadığını en iyi siz bilirsiniz.
Girişte bahsettiğimiz gibi temel olarak sanat, sanatçının gerçeği kendi yorumlarıyla eseri üzerinden anlatmasıdır ve kendi düşüncelerini aktarmak için sanat yapar. Peki hiperrealist bir eserde gerçeğin birebir yansımasını görüyorsak ve hatta bu eseri gerçek bir fotoğraf ile ayıramıyorsak hiperrealizmin bir sanat olduğunu söyleyebilir miyiz?
Klasik sanatçılar ve sanat eleştirmenleri tarafından hiperrealizm bir sanat olarak kabul edilmiyor ancak duvara yapıştırılmış bir muzun bile sanat eseri olarak günümüz dünyasında belki aylarca süren bir çalışma sonucunda yapılan bir hiperrealist eser elbette bir sanattır. Birebir gerçeğin bir yansıması olsa bile bu gerçekliği birebir yansıtmak da yine sanatçının bir yorumudur.
Hiperrealizmde renkler ve anlamları:
Hiperrealist eserlerde gerçeğin birebir yansımasını gördüğümüz için gerçeği araştıran bir bilim olan psikolojiden de yararlanılır. Psikolojik çalışmalar, her rengin insanlar üzerinde farklı bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Hiperrealist sanatçılar da eserlerinde bazı duyguları vermek için bazı renkleri özel olarak kullanırlar.
Güç, gelişmişlik, ölüm, fenalık, gizem için siyah renk kullanılır.Saflık, ışık, basitlik, ümit, temizlik için beyaz renk kullanılır.Tutku, tehlike, heyecan, romantizm, aciliyet için kırmızı renk kullanılır.Sakinlik, barış, bütünlük, özgüven, samimiyet için mavi renk kullanılır.Neşe, enerji, sıcaklık, dikkat, akıl için sarı renk kullanılır.Büyüme, hayat, para, tazelik, gevşeme için yeşil renk kullanılır.Güven, yetki, olgunluk, güçlü karakter, istikrar için gri renk kullanılır.Lüks, büyü, bilgelik, görüş için mor renk kullanılır.Aşk, güzellik, duyarlılık, samimiyet, gelişmişlik için pembe renk kullanılır.2010 yılından beri gerçekçi bebek heykelleri yapan Rus sanatçı Michael Zajkov:
3 boyutlu su hayvanlarını resmeden Singapurlu sanatçı Keng Lye:
Öznelliğin görsel algılarımızı nasıl etkilediğini inceleyen sanatçı Gregory Thielker:
Karakalem çalışmaları siyah beyaz fotoğraflara benzeyen italyan sanatçı Franco Clun:
Savaş sonrası Amerika Birleşik Devletleri’nin sosyal hayatını resmeden sanatçı John Baeder:
İnsan doğasını tüm çıplaklığıyla anlatan Amerikalı sanatçı John DeAndrea:
Yağlı boya çalışmalarında günlük nesneler yaratan Hollandalı sanatçı Tjalf Sparnaay:
Geometrik tasarımlara sahip portrelere imza atan Avustralyalı sanatçı Robin Eley:
Bir fotoğraf kadar gerçekçi resim ve heykeller yaparak gerçeği birebir yansıtmayı amaçlayan sanat akımı hiperrealizm nedir sorusunu yanıtlayarak bu akım hakkındaki tartışmalardan ve türün en önemli sanatçılarından bahsettik. Hiperrealizm bir sanat mı? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
www.idrak34.com
Editor : Şerif SENCER